Öncelikle kısa bir yazar notu : Bugün 18 Temmuz. Angel'ı yazmaya başladığım gün. Geçen yıl bugün, yatağımda otururken ilk bölümü yazmıştım. Tam bir yıl olmuş. Ve bu bir yılın şerefine de aslında haftaya atmam gerek bölümü bugün atıyorum. Umarım bu bir yıl içerisinde bu kitabı okumaktan hiç bıkmamışsınızdır, sizi hiç sıkmamışımdır. Evet, gel gitlerim oldu. Ama gerekliydi be. Neyse, hadi... Acı çekmeye hazırsanız başlatıyorum. Sahne sizindir.
Haziran 2024
Cas gülümseyerek kızına bakarken "Papatyam benim." dedi yavaşça. Kızı da onu anlamış gibi güldü ve elini ağzına soktu. Cas ona bakarken kalbi acıyordu. Bu kadar güzel bir şey nasıl onun olabilirdi ki? Kızı babasının kucağında babasının yaptığı komik suratlara gülerken arkalarından gelen sesle Cas'in sırtı gerildi. "Cas! Sana kızı yatır demiştim! Uyku saatini geçeli çok oldu." Cas ona döndü ve "Ama onu çok özledim. Biraz daha oynasam?" dedi yalvarırcasına.
Meg iç geçirdi ve "Yarın haftasonu. O zaman oynarsınız Cas. Hadi, hadi hayatım, hadi kurabiyem." dedi. Cas, Meg kızlarını onun kucağından alıp uyuturken ona somurtarak bakıyordu. Kısa bir süre sonra annesinin yumuşak sesine dayanamayıp uyuyakalan Camille'i yatağına yatıran Meg gülümsedi ve kocasına dönüp "Şimdi. Sıra sende." dedi. Cas tek kaşını kaldırıp hafiften gülümserken Meg onu kravatından tutarak odadan çıkartmıştı bile. Cas ise dünden razıydı.
Cas nefes nefese uyandı ve eliyle yüzünü sıvazlayıp yanını kontrol etti. Dean buradaydı. Yanındaydı. Az önce gördükleri saçma bir rüyaydı sadece. Cas iç geçirdi ve yataktan çıkıp lavaboda yüzünü yıkadı. Daha önce böyle bir rüya görmemişti. Yanında kocası yatarken başka bir kadını düşünmesi açıklanamayan bir şeydi ama.
Cas yatağa döndüğünde Dean de uyanmıştı. Cas yatağa girince ona yaslanıp "Noldu?" dedi. Cas onun dudaklarından öpmeye başlamıştı cevap vermeden. Dean de ona karşılık verince Cas giydiği tek giysi olan tişörtünü hızlıca çıkardı. Cas Dean'inkini de çıkartmaya çalışırken Dean onu gülerek durdurdu. "Sakin ol azman. Aşağıdaki birilerini uyandıran bir rüyaydı sanırım?" dedi ve elini Cas'in kasıklarına götürüp okşamaya başladı yavaşça. Cas ona baktı sadece. Hayır, tam aksine kalbini ağrıtan bir rüyaydı. Hala kollarında o küçük kızı tutmanın nasıl bir şey olduğunu hatırlıyordu. Ona aşkla bakan mavi gözleri de hatırlıyordu. Meg'in tutuşunu da...
Cas başını salladı ve "Evet." diyip Dean'in tişörtünü çıkardı. Dean de gülümseyerek ona uydu. Ve o geceki sevişmeleri hepsinden uzun sürmüştü...
***
Cas ve Dean yıl dönümleri için hazırladıkları yemeği yerken Cas aklındaki konuyu nasıl dile getireceğini düşünüyordu. Dean Cas'in aklında bir şeyler olduğunu günlerdir seziyordu zaten. En sonunda çatalını bırakıp ellerini birleştirdi ve "Evet sevgilim. Söyle bakalım. Aklındaki şey ne?" dedi. Cas ona bakıp "Hiç." dedi. Dean gülümseyip başını yana eğdi. "Yalan söyleme Cas."
Cas de çatalını bıraktı ve "Tamam. Şey... biliyorsun artık bir yıldır evliyiz." dedi yavaşça. Dean ona destek olurcasına başını salladı. Cas de devam etti. "Diyordum ki... belki de artık ailemize yeni birini daha almanın zamanı gelmiştir." Dean gözlerini kırpıştırıp ona baktı. Duyduğu şeye inanamıyordu. İlk önce, Cas'i Dean'in iyi bir baba olacağına inandıran neydi? İkinci olarak, daha çok erken değil miydi? Evliliklerinin ilk yılları bebek bezi ve ağlamasıyla geçecekti eğer şimdi bir bebek evlat edinirlerse.
Cas meraklı ve umutlu gözlerle Dean'in yüzünü tarıyordu. Dean en sonunda yutkundu ve "Bilemiyorum Cas. Bence erken. Hem belki de bizi koruyucu aile olarak uygun bulmayacaklar. Her şeyi kontrol falan ettik mi ki? Hem hazır mıyız ki? Bence değiliz. 23 yaşındayız Cas! Daha biz çocuğuz. Biraz daha beklemeliyiz bence." dedi nefes almadan. Cas hafifçe açılan ağzıyla ona baktı ve "Ne?" dedi. "Dean, ikimiz de harika ebeveynler oluruz. Finansal olarak iyi durumdayız. Ve yirmi üç yaşında olmamız neyi değiştirir ki? Annem ve babam Mike doğduğunda 27 yaşındalardı. Aynı şey." Dean hararetle "Değil Cas! Arada dört yıl var." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meleğim
FanfictionUYARIM: Papatyam adlı kitabı okumadan bunu okumayın lütfen! ******* "Hoşçakal" dediğimi biliyorum bebeğim, sen de dedin Ama ona dokunduğumda seni aldattığımı hissediyorum Yeni birini bulursam daha iyi olacağımı düşündüm Ama ona dokunduğumda seni ald...