1.4.2 // Heart Attack

90 8 17
                                    

07.01.2019 / Boston

Partideydik. Gadreel bizi ekip gitmişti. Cas bana dönüp eli uzattı ve pisti işaret etti. Elini tutup dans pistine ilerledim. İkimiz de bedenlerimizi müziğin ritmine kaptırmıştık.

Cas bir anda elini belime attı ve kendine çekti. Hemen elimi Cas'in göğsüne koyup beni daha da kendine yaklaştırmasını engelledim, ah tanrı biliyor ya onunla bir olmak isterken ondan uzak durmaya çalışmak çok zordu.

İkimiz de durmadan yanıp sönen ışıkların altında bakıştık. Sonunda ayrıldığımızda kalbime söz geçirmeye çalıştım. Onun bir sevgilisi vardı beni asla sevmeyecekti.

Gadreel Cas'i kolundan çekiştirip bana gülümsedi ve "Manitanı alıyorum." dedi. Gadreel onu bir yerlere çekiştirirken ben pistin ortasında karman çorman duygularla tek başıma kalmıştım.

Cas gelesiye kadar benimle dans etmek isteyen iki herifi kovmuştum yanımdan. Cas'in sıcaklığının hayali bile o adamların dansından daha çekiciydi.
Cas bir anda yanıma gelip "Balım? Sen de mi partiden sıkıldın?" dedi. Çakırkeyif olduğu her halinden belliydi. Oflayıp "Öyle bir anda çekip gidersen tabi ki de sıkılırım Cas." dedim. Cas elimi avcuna alıp öptü ve "Kendimi affettirmeme izin ver." dedi ve beni bir anda dans pistine çekti.

Bedenlerimiz dip dibeyken dans etmek güzeldi. Dayanamayıp gülümsedim ve kulağına doğru yükseldim. Cas sahiplenici bir şekilde belimi kavramıştı. "Affedebilirim sanırım." Cas gülümsedi. Ben ondan uzaklaştığımda bile elini belimden çekmedi. Dans etmeye devam ediyorduk. Aramızdaki çekim fazlaydı sanki. Bir an için onunla sevgili olanın ben olduğumu düşündüm.

Ki bu hayalimi Cas'in dudaklarıma değen dudakları taçlandırmıştı. Cas iki eliyle belimi kavramış ve okşamaya başlamıştı. Dokunuşu yavaş ama müthiş zevk vericiydi. Bu güzel hissettiriyordu. Cas'i öperken her şey olabilirmiş gibi hissediyordum. Hem yanlış hem de doğruydu bu. Masum bir suçtu. Cas elini biraz daha aşağıya indirdi. Bunun yanlış olduğunu biliyordum. Onun bir sevgilisi vardı. Ama Cas'in yanında böyle beş saniye daha kalabilmek için ruhumu bile satabilirdim. İnlememek için kendimi tuttum.

Nefeslerimiz kesilip ayrıldığımızda Cas büyümüş gözleriyle bana bakıp "M-Meg ben..." derken zil zurna sarhoş olduğu belli olan Gadreel elinde bir ışın kılıcıyla yanımıza geldi ve "En sevdiğim çift de buradaymış. Meg, manitanı bir daha alıyorum. Onu bir yarışmaya daha sokacağım." dedi. O ikisi yanımdan ayrıldığında dudaklarıma dokundum. Cas'in tadını alabilir miydim ki acaba? Alt dudağımı yalayınca haklı olduğumu gördüm. Bu tadın bu dudaklardan çıkamasını istemiyordum.

***

21.01.2019 / Lawrence

Dean beni arayıp Cas'in nerede olduğunu sorunca içime bir kurt düşmüştü. Cas başını evde değil miydi? Kapı açılınca rüzgar gibi eserek içeri girdim. Hemen Lucifer'a sarılmıştım. Nefesim bana az gelirken "Cas? Gerçekten onu..." dedim. Lucifer başını salladı. Alt dudağım titrerken "Neden sevdiğim herkesi benden alıyorlar?" dedim. Önce annem, sonra babam, şimdi de Cas...

Lucifer bana yine sarıldı. Cas'i bulmalıydım. Onun için güçlü olmalıydım. Ben Lucifer'ın kızıydım. Kendimi toparladığımda saçlarımı topladım ve "Tamam. Öncelikle Chuck amcanın burada olmaması iyi olmuş. Telaşa kaptırtmayın adamı. Bir şekilde halledeceğiz durumu. Bir listeye ihtiyacımız olacak. Bunu yapabileceklerin listesi. Lucifer, sen herkesi her zamanki yerde toparla. Onların gözünü korkut belki açılan olur. Balthazar, Cas'in tüm okul arkadaşlarını ara ve neler olduğunu anlamaya çalış. Gabriel okulla konuş, kamera kayıtları lazım. Micheal sen de Lucifer'la git. Anna biz de seninle polis istasyonlarına gideceğiz. Dean... telefonun açık olsun. Seni arayabilir. Ama yine de boş durma, sen de hastanelere bak." dedim. Herkes dediklerimi yapmak için harekete geçmişti. Anna'yla garajdaki arabalardan birini aldık ve polis istasyonlarına doğru yola koyulduk. Anna bana bakıp "Cas'le bayağı iyi arkadaşsınız sanırım?" dedi. Gözlerimi kaçırdım. Aklım hala iki hafta öncesindeydi. Başımı salladım. "Evet."

MeleğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin