4.2 // Tomurcuklanma

84 7 44
                                    

***2. GELENEKSEL MİSHA COLLİNS'İN DOĞUM GÜNÜ BÖLÜM BOMBARDIMANI ADINA ATILAN BİR BÖLÜMDÜR!***


Ekim 2025

Anna oradan oraya koşarken Nat ve onu tutan Benny şaşkınlıkla ona bakıyorlardı. Yanlarına gelen Gabriel uzattığı saçlarını at kuyruğu yaparken Benny'ye bakarak "Nesi var bunun?" dedi. Benny "Şey, heyecan yaptı da. Biliyorsun, Cas ve Meg falan..." dedi. Gabriel kaşlarını çatarak "Yoo bilmiyorum. Oğlum ben evden çıkmayalı aylar oldu. Cas'in karakolda savcılığa başladığını dün öğrendim ben." dedi. Benny ona döndü. "Sen de haklısın. Tamam, Cas bize geçen gün geldi falan. Anna ile konuştular. Cas Meg'e açılacakmış yine. Son bir defa daha. Anna da çok emin bugünkü kahvaltıya el ele tutuşup geleceklerinden."

Gabriel omzunu silkti. "Ben paramı Meg'in 'Hayır.' dediğine veriyorum. O kızda o cesaret yok." Anna hemen salatalıkları kestiği bıçakla gözlerinden ateş çıkartarak Gabriel'e döndü. "Hayır! Meg de ona onu sevdiğini söyleyecek. Ve sonsuza kadar mutlu yaşayacaklar. Anladın mı beni?" Normalde bir drama kraliçesi olan Gabriel artık o kadar ruhsuzlaşmıştı ki hiçbir şey demeden kardeşine baktı. "Hayal kurmaya devam Ann."

Anna tamamen kahvaltıyı hazırladığında Chuck da gelmişti. Anna heyecanla beş saniyede bir kapıya bakıyordu ama. Meg için. Kapı çalınınca Anna o kadar hızlı kalkıp yemek odasından çıkmıştı ki Benny bir an karısının masanın üstünden uçtuğunu sanmıştı. Anna kapıyı açınca Meg karşısındaydı. Anna hemen gülümseyerek "Meg! Hoşgeldin! Cassie nerede? Arabayı mı park ediyor?" dedi. Meg irkildi. Ardından başını iki yana salladı. "Hayır. O burada değil mi zaten?"

Anna gözlerini kırpıştırdı. "Ne? Ama... siz, birlikte..." Ardından Meg'in gözlerindeki ifadeyi gördü. "Hayır. Siz birlikte değil misiniz?" Meg başını iki yana sallayınca Anna sinirle "GABRIEL! SENİN DEĞDİRECEN NAZARI!" diye bağırdı. Bununla Gabriel de onların yanına gelmişti. Önce kardeşinin kızarmış yüzüne sonra da Meg'in yüzüne baktı. Ardından elini Meg'in omzuna koydu. "Üzülme. Olur böyle şeyler." Anna topuğunu yere vurdu. "Hayır ya. Her-Her şeyin mükemmel olması gerekiyordu. Ben bunu mezuniyetten beri bekliyorum!"

Onlar kapıda dururken konuşmayı duyan Chuck iç geçirdi ve çocuklarına bakıp "Anna! Gabriel! Geçin içeri. Bizi yalnız bırakın." dedi. Anna hemen "Ama baba-" derken Chuck sertçe "Geçin dedim Anna. Lafımı ikiletme." dedi yine. Anna sinirle geçerken Gabriel son bir kez Meg'e baktı ve Anna'nın peşine düştü. Chuck kıza gülümseyip "Biraz konuşalım mı Meg?" dedi. Meg korkuyla başını salladı. Bir sinir krizi daha bekliyordu. Ama Chuck sakindi.

Chuck kızı ön bahçeye yönlendirdi ve küçük banka oturttu. Meg derin bir nefes alıp "Kızacaksan durma." dedi. Chuck gülüp "Ne? Kızmak mı?" dedi. "Hayır. Neden yaptığını anlıyorum." Meg güldü bu sefer. "Nereden bilebilirsin ki? Sen lisede aşık olduğun kızla evlendin. Sen şanslısın." Chuck iç geçirdi. "Pek değil."

"Bak, tam hikayeyi çocuklar bilmiyor. Anlatmazsan da sevinirim. Ama eğer sana anlatmazsam asla o cesareti bulamayacağından korkuyorum." Meg yerinde kıpırdandı. Chuck da anlatmaya başladı. "Mollie ve ben lisede tanıştık ama lisede çıkmaya başlamadık. Ben üniversitede İngiltere'ye gittim ve Dick'in yanında çalışmaya başladım. O benim ilk aşkımdı. Evlenecektik. Ama o... birkaç hata yaptı. Ayrıldık. Ben kırgındım. Mollie ailesini kaybetmişti o dönem. O da kırgındı. Ve biz... yaralarımızı sardık. Birbirimize merhem olduk. O zaman çıkmaya başladık biz. Dick'le olsam bile içimde bir yerlerde Mollie için ayrı bir yer olduğunu biliyordum hep. Ve ben ona açıldığımda o beni kabul etmez diye bekliyordum. Yani, düşünsene yıllarca o beni severken ben onu arkadaş kefesine koydum ve gözünün içine baka baka başka bir adamla birlikte oldum. Ama o kabul etti. Bugün bile hala inanamıyorum. Ve biz... en güzel yıllarımızı yaşadık. Rüyaların gerçek olması gibiydi."

MeleğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin