10.03.10 / Bornova
Lucifer kollarını sallayıp biraz ısındı ve kendi kendine "Evet Lucifer. Bunu yapabilirsin. Sen duygularını saklayan bir korkak değilsin. Her şey iyi olacak. Hadi bakalım." diyerek cesaretlenmeye çalıştı. Kimseyi uyandırmaması lazımdı.
Yavaşça kapıyı açtı ve Micheal'ın odasına girdi. Micheal hala okuması ödev olan kitabı bitirmek için yatağında kitabını okuyordu. Lucifer içeri girince kitabı kapatıp hızla çarpan kalbiyle gülümsedi Micheal. Bununla Lucifer'ın dizlerinin bağı çözülmüştü sanki. Bu gülümsemeyi aklına kazıdı.
Micheal kardeşine yaklaşıp "Luci? Eğer yine Gabriel'in zulasını patlatmak için benden yardım istemeye geldiysen olmaz. Cassie ile yap." dedi ama hala gülümsüyordu. Her sorununda Lucifer'ın ilk olarak ona gelmesini seviyordu. Onunla ilgili her detayı seviyordu.
Lucifer titrekçe nefesini verip biraz da korkarak karşısındaki gence yaklaştı ve "Mike. Ben... Evet biz kardeşiz ama... seni seviyorum." dedi. Micheal daha ne olduğunu anlayamadan Lucifer onu öpmeye başlamıştı bile. Ah şu an onu sarıp onu öpmeyi ne kadar çok istiyordu. Saçlarını okşayıp onu ne kadar sevdiğini söylemek istiyordu ama yapamazdı. Annesi ve babası ne derdi? Onlar kardeşti! Bu yanlıştı. Micheal onu ittirdi ve "Sen aklını mı kaçırdın?!" dedi. Lucifer kendine gelerek "Mike." dese de Micheal onu çoktan odasından çıkarmıştı.
Lucifer'ın onu göremediğini fark edince kapısına yaslanıp çöktü ve nefesini kontrol altına almaya çalıştı ama bu çok zordu. Az önce olanları hayal bile edemezdi. Yan odanın kapısının çarptığını duyunca irkildi. Kalbini kırmıştı onun. Bir süre sonra artan hıçkırıklarla tek yapmak istediği şey o odaya girip özür dilemekti. Ama yapmadı. Zira başka biri girmişti bile odaya.
Mollie oğlunun odasına girip kapıyı yavaşça kapattı ve yatağında kıvrılıp küçücük kalmış oğluna baktı. Chuck'la gerçeği çocuklara anlatma konusunu konuşmuşlardı ama Castiel ve Balthazar henüz çok küçüklerdi. Bu gerçeği kaldırabileceklerinde öğrenmeleri daha iyi olurdu. Ama sırf bu yüzden de büyüklerinin acı çekmesini istemiyordu kadın. Çok uzun süredir farkındaydı Micheal ve Lucifer arasındaki şeyin. Yatağa oturup oğlunun saçını okşadı yavaşça. Sessizce "Gül kokulum? Oğluşum? Bak bakayım bana." dedi. Lucifer burnunu çekip "Anne git lütfen." dedi. Mollie acıyla gülümseyip "Böyle bir şey mümkün değil, bunu biliyorsun. Haydi, gel buraya." dedi.
Lucifer doğrulup annesine baktı. Gözleri kıpkırmızı olmuş, hala yaş bırakıyorlardı yanaklarına. Mollie oğlunun yaşlarını sildi ve onu göğsüne yatırdı. Lucifer annesine sıkı sıkı sarılıp ağlamaya devam ederken boğukça "Aptalın tekiyim." dedi. Mollie hemen oğlunun saçlarını okşamaya devam ederken "Hayır! Hayır gül kokulum benim. Aptal değilsin. Sadece şartlar henüz mümkün değil bebeğim benim." dedi. Lucifer hıçkırdı. "Hiçbir zaman da olmayacak anne!" Mollie oğlunun saçını öpüp ona daha sıkı sarıldı. Kendi doğurmamış olabilirdi. Ama hala kalbinde onun acısının binlerce katını hissediyordu.
20.05.12 / Bornova
Koşu gelmişti. Bu sene Micheal son sınıf ve okulun en başarılı öğrencisi olduğu için koşu planının genel düzenlemesini ona bırakmıştı son sınıflar. Ballama programını da o ayarlamıştı. Bunlar önemli şeylerdi. Micheal panonun önüne geçip onu dikkatle izleyen sınıf temsilcilerine "Evet. Haritamız bu." dedi. "Fransızca ve Almanca sınıfları koru çıkışlarını tutacak. A ve B şubelerini A bloğun etrafında istiyorum. C, D ve E halı saha, G blok ve sanat sokağını tutacaklar. F şubesini kümesin ve Ihlamurlu yolun orada istiyorum.G ve H ise serbest. Her yere yardıma koşup zulamızı koruyacaklar. Anlaşıldı mı? Güzel. İş başına. Bu gece buradayız. Ve yarın o çömezlere en iyi koşuyu tattıracağız!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meleğim
Hayran KurguUYARIM: Papatyam adlı kitabı okumadan bunu okumayın lütfen! ******* "Hoşçakal" dediğimi biliyorum bebeğim, sen de dedin Ama ona dokunduğumda seni aldattığımı hissediyorum Yeni birini bulursam daha iyi olacağımı düşündüm Ama ona dokunduğumda seni ald...