3

17.7K 1.4K 383
                                    

Okuyan herkese teşekkür ederim. Destekleriniz içinde. Beğendiğiniz bir konu olmuş ve bu beni çok mutlu etti.

############################

Rosé odasında yine oyuncakları ile oynuyordu. Kendi çapında eğleniyor ve oyun oynuyordu.

Ama çok geçmeden odasının kapısı açıldı. İçeriye giren hemşire Rosé'nin yanına geldi ve yanına eğildi.

Rosé hemşireyi görünce biraz ürkmüştü. Aslında onu çok seviyordu ama dün o çocuğa iğne yaptığını gördükten sonra korkar olmuştu.
Ya bana da yaparsa düşüncesi vardı.

"Hadi bakalım. Dışarıya çıkma vakti. Montunu giy bakayım." Rosé kafasını salladı ve ayağa kalkıp montunu giyindi.

"Aferin sana. Sen çok uslu bir kızsın." Rosé eğildi ve yerden sincabını aldı.
Sonrada korkarak hemşireye baktı. "Yaramazlık yaparsam bana da mı iğne yaparsın."

Hemşire kadın kaşlarını çattı, ve hemen sonrasında gülümsedi.

"Hayır iğne yapmam ben. Hem sen bunu nereden çıkardın."

Rosé gözlerini yere dikti ve susmayı seçti. İğne yapmıyorsa neden dün o çocuğu yapmışlardı.
"Rosé bir şey söylemeyecek misin?"

Rosé kafasını kaldırdı ve dudaklarını büktü. Hemen sonrasında ise kaşlarını çattı sinirli görünmek için.

"İğne yapmadığını söyledin ama dün o çocuğa iğne yaptın. Bırakmanızı söyledi ama siz ona iğne yaptınız. Canı yandı onun."

Hemşire kadın hemen karşısındaki yüze bakıyordu. Dün olanlar cidden hiç iyi değildi. Bütün hastane Jungkook'un seslerini duymuştu.
Ani krizleri nedeniyle iğne ile uyuşturuyorlardı. Yoksa hiç zapt edemiyorlardı.

Hemşire bir adım attı ve Rosé'nin önünde durdu. Hemşire kadın biraz Rosé'den uzundu, bu yüzden Rosé'ye doğru biraz eğildi.

"Bak Rosé. O evimize yeni geldi. O hasta olduğu için ona iğne yapıyoruz. İğne yapmazsak iyileşemez."
Rosé sincabını göğsüne çekti.

"Ama canı acır." Hemşire kadın ne diyeceğini bilemiyordu artık.

"Canı fazla acımıyor." Rosé inanmamıştı ama fazla soruda sormak istemiyordu. Çünkü ona da iğne yapabilirdi. Hala bu düşünce aklında dolanıyordu.

"Tamam mı. Şimdi dışarıya çıkalım mı?" Rosé hemencecik gülümsemişti.

"Oley hadi gidelim." Hemşire kadın elini Rosé'ye uzattığında elini tuttu.
Beraber Rosé'nin odasından çıktıklarında bir elindeki sincabını da sıkıca tutuyordu. Düşsün istemiyordu çünkü.

Beraber dışarıya çıktıklarında Rosé hemşire kadının elinden kurtuldu ve ilerideki banka koşmaya başladı.
Banka oturur oturmaz elindeki oyuncağı ile oynamaya başladı tekrardan.

Hastanenin giriş bölümü hastalar için yapılmış bir alandı. Büyük büyük hapishane duvarları gibi olan bu yer Rosé için korkutucuydu. Ama artık birazda olsa alışmıştı. Çünkü 1 yıla yakındır bu hastanedeydi.

Havadaki bulutlara baktı. Pamuk şekere benzeyen bulutlar çok güzel görünüyordu.

"Pamuk şeker istiyorum."

Gözünü alan güneşten dolayı kafasını eğdi.

Gözlerini kaldırdığında hastane kapısından çıkan kişiye baktı.

O çocuk yine tek başına gelmişti. Siyah kapüşonlusu yine kafasındaydı ve yere bakarak yürüdü ilerideki banklara doğru ilerledi. Yanından geçtiği herkesi korkutan o çocuk Rosé'nin az ilerisindeki banka oturdu.

Rosé bir kere daha şansını deneyebilirdi. Arkadaş olmak için yanına bir kere daha gidebilirdi.

🐿🐇

~miasy

Mad | rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin