🐿🐇
Rosé, Jungkook'a takılan serumu görünce gözlerini elleri ile kapattı.
İğnelerden hep korkmuştu ve şimdide hala korkuyordu.Jungkook Rosé'nin kapalı gözleri ile halini izlerken, hemşireyi fazla takmıyordu. Min Hae'de şaşkınlığın verdiği şeyle ikide birde ya Jungkook'a bakıyor ya da Rosé'ye bakıyordu. Jungkook hastaneye geldiğinden beri ilk defa bu kadar sakin görüyordu. Jungkook sinirlenince hemşirelere dahi saldırıyordu çünkü.
Min Hae artık neyin Jungkook'ta etki yarattığını biliyordu. Bütün sinirini alan kişiyi biliyordu. Rosé, Jungkook'a çok iyi geliyordu çünkü.
Min Hae bu değişiklikle ilgili Jungkook'un doktoru ile konuşmalıydı. Çünkü artık Jungkook'un ilacını bulmuş sayılırlardı değil mi?"Serumu taktım Jungkook." Min Hae her ihtimale karşı serumun içine sakinleştirici de koymuştu. Çünkü hala Rosé'ye zarar vereceğinden az buçuk korkuyordu.
"Jungkook hadi gidelim lütfen." Rosé her zaman doktor odalarından korkardı ki bu etrafta çok iğne kutusu varsa daha korkunç hale geliyordu.
Jungkook hafifçe sırıttı. "Tamam gideceğiz şimdi." Jungkook kolundaki serum ile doğrulduğunda, Min Hae kenardaki serum askılığına serumun ucunu taktı ve Jungkook'un önüne getirdi.
"Yatakta yatmayacaksın bu yüzden dışarıya çıkarken bunu da yanında götür." Jungkook, Min Hae'yi dinliyordu ama dinlememezlikten geliyordu.
Jungkook kolunda serumla eğilip yerdeki siyah spor ayakkabılarını giymişti. Jungkook siyah severdi ve her şeyi siyahtı. Sadece kalbi kırmızıydı.
Min Hae, Jungkook'un cevap vermeyeceğini bildiği için derin bir nefes alarak dışarıya çıktı.
Jungkook giydiği ayakkabısı ile ayağa kalktığında, Rosé hemen yanına gelmişti. "Keşke eğilmeseydin ben giydirirdim." Jungkook, Rosé'nin saf haline bakıp gülümsedi hafifçe. Son zamanlarda fazla gülümsüyordu.
"Giydim ve iyiyim Rosé." Jungkook ayağa kalktığında, Rosé hemen Jungkook'un yanında olan serum şişesini taktığı askılığı aldı ve sürüyerek Jungkook'un yanına getirdi. "Hadi gidelim Jungkook-shi." Jungkook, Rosé'nin elindeki askılığı alacağı sırada Rosé hayır der gibi Jungkook'un elini tuttu. "Ben taşıyacağım Jungkook olmaz." Jungkook fazla aldırmadı ve kafasını salladı.
Beraber hasta odasından çıktıkları vakit koridora çıktılar. Rosé diğer elinde serum askılığını sürürken diğer eli ise Jungkook'un eline sürtünüp duruyordu. Elleri her sürtündüğünde sanki aradan bir alev yükseliyor gibiydi.
İkisi de bunun farkındaydı.
"Şimdi iyisin değil mi Jungkook-shi." Jungkook hafifçe ona döndü. "İyiyim Rosié."
Hala elleri birbirine sürtünüyordu ve Jungkook eli tutmak için yanıyordu sanki. Tutarsa ikisi de yanacak gibiydi ama bunu aldırmıyordu bile. Sadece tutmak ve cayır cayır yanmak ve kül olmak istiyordu.
Ama kendisi tutmak istediği el kendi avuçlarına yerleşmişti.
"Ellerin çok soğuk ısıtmak için tuttum, sorun olur mu Jungkook-shi." Jungkook avucundaki eller ve Rosé'nin narin sesi ile yine hafifçe gülümsedi. "Sorun olmaz Rosé, tutabilirsin." Kendi elleri soğuk muydu gerçekten. Oysaki Jungkook cayır cayır yandığını düşünmüştü.Elleri birbirine kenetli ve yan yanaydılar. Beraber dışarıya çıktıklarında ilk hissettikleri o güzel güneşin ışığıydı. Jungkook uzun zamandır dışarıya çıkma gibi bir eylem gerçekleştirmediğinden gözleri yanmıştı. Elini hemen gözünün önüne koydu güneşten saklanmak amacı ile. İçinden güneşe bütün küfürlerini saydırıyordu oysaki.
"Hadi oturalım Jungkook." İkisi de köşedeki banka oturduklarında, Rosé gülümseyerek elini yüzünün kenarına koydu ve güneşten saklanmaya çalıştı. Jungkook gözlerini kırpmadan onu izlerken içi çok yumuş yumuş olmuştu.
Jungkook ilk defa kalbinin bu kadar ritimli ve fazlaca attığına şahit olmuştu. O kapılmıştı cennet büyüsüne ve orada Rosé ile beraber sadece ikisi vardı.
Rosé'nin cennetinde sadece ikisi vardı.
Sizi seviyorum♥️♥️
~miasy
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mad | rosékook
Fanfiction[Tamamlandı] Sinir hastası Jungkook ve 21 yaşında olmasına rağmen kendini küçük bir çocuk zanneden peter pan hastası Rosé. - Jeon Jungkook ❦ Park Chaeyoung •xmiasyx• | 2019