Mad | rosékook

31

Lp : Lost on you

Seni özlemekten başka bir şey yapamıyordum küçük bebeğim. Seni ne kadar özlediğimi, sarı saçlarına ve kokuna hasret kalarak anladım.

Beni bu halde görmeni istemezdim sevgilim. Yıkılmış ve hıçkırarak ağlarken. Ama sende göreceksin. Dayanmayacaksın biliyorum ama ben senin ellerini tutmak için gelemeyeceğim. Küçük ellerini avuçlarım arasına alıp minik minik öpemeyeceğim özür dilerim.
Biz baştan sonra bir yanlıştık zaten. Sana aşık olmamalıydım. Seni sevmemeliydim Roséanne. Sen zarar görmemeliydin.

Günler geçecek belki de. Ya da aylarca. Tekrar mutlu olabilmen için bu kadar zaman yeter mi küçüğüm. Mutlu olman için ne yapmam lazım. Bebek ister misin? Ya da bir sürü oyuncak. Sana bunlardan versem mutlu olabilir misin bebeğim. İstediğin boya kalemlerini alsam, yine beyaz duvarlarını rengarenk yapar mısın?

Seni öpmek istiyorum. Boynunu, burnunu, alnını ve dudaklarını.

Bu sefer hasta olmayacağım yemin ederim. Kusmayacağım bebeğim. Arkamdan sarılıp özür dilerken, boynuma yüzünü gömüp seni öperken yanlış bir şey yaptığını düşündüğün için özür diledin defalarca. Sen suçun kirli bir adama gülümsemekti sadece.

~

Elimde tuttuğum zarfa gözlerimi indirdiğim de yanağıma düşmekte olan yaşı elimin tersi ile ittim. Her şey burada yazıyordu. Hala gelemeyeceğim düşündüğüm dakikalarda, bu zarf miniğimin kurtuluşu olacaktı.
Kulağıma gelen Büyükannem'in sesi. Ağlıyordu o sahi. Ben de ağlıyordum çaresiz oluşuma.

"Bir gün yanına geleceğim yemin ederim." Fransa'nın küçük bir kasabasında yaşayan Büyükanne, uzun zamandan sonra ilk defa sesini duymuştu Jungkook'un . Genç oğlan için de ilkti. En son ne zaman sarılmıştı. 10 yaşında mıydı? Küçüktü kucağına çıkıp kıvrılırken.

"Büyükanne." Dudaklarını dişleri arasına aldı. Sinirden dişlediği dudakları yer yer kırmızı kan torbası şeklinde oluşmuştu.
"O-ona." Sustu ve bekledi birazcık. Yine soracaktı. İlk sorduğun da cevap alamamıştı çünkü. Tek şansı Büyükannesi'nin miniğini korumasıydı, kabul etmesiydi.
"Jungkook, o kadar güzel anlattın ki onu. O senin parçan haline gelmiş. Yavrumun parçasını kendi kızım olarak seveceğim."

Jungkook'un kalbi tekledi. Gözünde ki yaşı bu sefer serbest bıraktı ve titreyen dudaklarını birbirine bastırdı. Büyükannesi'ne anlatmıştı küçüğünü. Onu nasıl sevdiğini anlatmıştı.

"Teşekkür ederim." Kısa süre konuşmuşlar ve kapatacakları vakit Jungkook, Büyükannesi'ni durdurmuştu. "Büyükanne."

Jungkook derince bir iç çekmiş ve mırıldanmıştı. "Gece kabus gördüğün de onun yanında yatar mısın? O çok korkar."

~

Elinde ki zarfı siyah ceketinin içine sıkıştırırken, kendine aynadan baktı. Tamamen yıkılmış bir görüntüyle karşı karşıyaydı.