11

16K 1.3K 774
                                    

İyi okumalar.

Yorum yaparsınız umarım..

  🐿🐇

Rosé, Jungkook'u kendi odasına getirmişti.
Tesadüf eseri kimse önlerine çıkmamıştı. Ne bir hemşire ne de bir görevli.

Rosé, Jungkook'u ilerletti ve kendi yatağına oturttu. Jungkook geldiğinden beri ne olduğunu anlamazken, kendi karanlık yapısı bu rengârenk odaya fazla gelmişti.
Yatak örtüsü pembe renkteydi. Duvarında kendi çizdiği belli olan resimler vardı. El ele insanlar ve farklı gökkuşağı resimleri.
Yerde bir sürü oyuncak vardı. Hatta yatağının üzerinden bile kendi dizdiği bebekleri vardı.

Bu oda Jungkook'u renklendirmek için yapılmıştı sanki.

Jungkook etrafa bakarken, Rosé çoktan ileride ki tekli bir çekmeceden kalem kutusunu çıkarmıştı
Çok heyecanlıydı. Çünkü resim yapmaya bayılıyordu ve bu işi bir insanda denemek daha eğlenceliydi.

Elindeki kalem kutusu ile Jungkook'a ilerledi ve yatağına oturdu. Kalem kutusunu da Jungkook ve ortasına koydu.

Jungkook tepkisiz bir şekilde Rosé'yi izliyordu.
Çilek kız kalem kutusunu açtı ve elini düşünür gibi dudaklarına götürdü ve iki kere küçük küçük vurdu. Düşünürken dudakları büzülmüştü.

"Hmm sana hangi renk yakışır." Elini kalemlerin içinden gezdirdi ve gözüne ilişen kalemle gülümseyip kalemi eline aldı.

Mor.

"Aa bununla çok güzel şeyler çizebilirim." Keçeli kalemin kapağını açtı.

Jungkook kalemi görünce mırıldandı. "Mor kız rengi değil mi? Olmaz o." Rosé kaşlarını çattı.

"Mor sadece kız rengi değil tamam mı? Hem illa siyah renk olması lazım değil. Mor daha güzel."
Dudaklarını büzdü. Dolgun dudakları büzüşünce sarkıyordu.

Rosé, Jungkook'un bol kazağını sıyırdı ve dirseğinde topladı. Gözü sargılı bezlere gidince yutkundu ve Jungkook'un dövmelerine baktı.

"Çok güzel olacak Jungkook-ah." Keçeli kalemi sarılı kolunun üstünde yavaşça gezdirdi.

Jungkook içinde oluşan şeyle göğüs kafesi sıkışmıştı. Daralıyordu sanki.
Bu kız neden böyle davranıyordu. Çocuk gibiydi sanki. Her şeye pozitif bakıyordu. Jungkook'un karanlık dünyasında açılan renk kuşağı gibiydi. Arada bir çizgi misali dolanıyor ve masum zehrini Jungkook'a veriyordu. Bu zehir Jungkook'un kötü zehrine panzehir olmuştu.

Elindeki keçeli kalemle Jungkook'un bandajlarıni ve kolundaki siyah dövmeleri güzelce boyuyordu. Pembe renkle üzerinde çizgiler çizmişti.

Jungkook dayanamadı ve sordu işine odaklanmış kıza.

"Sen neden buradasın. Neden bu hastanedesin." Rosé işini devam ederek mırıldandı.
Elindeki sarı keçeli kalemle bir güneş çizmişti.

"Benim evim burası. Ama ben burayı sevmiyorum. Sadece Hae Unnie'mi seviyorum."
Devam etti konuşmaya.
"Peter pan. Böyle demişti doktor amca. Ama ben iyiyim. Kaç kere ben hasta değilim desemde o çok kez benimle dalga geçiyordu."
O gün olanlar aklına geldiğinde eli boynuna gitmişti.
Yarası kabuk bağlamıştı.

Jungkook çilek kızın söylediği şeyle hastalığının ne olduğunu şimdi daha iyi anlamıştı.
Fazla saftı ve insanlar tarafından çabucak kullanılabiliyordu.
O gün olanlar gibi. Eğer o gün o koridordan geçmeseydi o adam şuan bu kıza tecavüz bile ederdi.

Mad | rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin