❦
Saçlarını sıkıştırdı kulağının ardına, elleri papatya kokuları ile sarmalanırken. Dalgalı saçları belinden aşağıya kayarken, iki eliyle iki kenarında duran demirleri sıkıca tuttu ve bulutlara karışmak için ayaklarını yere sürttü. Sertçe yere bastı ve kendini bıraktı salıncakta sallanabilmek için. Her öne atılmasına biraz hızlandı ve kendini robot gibi hareketsiz bıraktı. Gözlerini kapatıp saçlarını geriye savuran rüzgarı hissetti iliklerinde. Yavaşlamaya başladı salıncak ve sonunda durdu. Rosé duran salıncağı hissedince gözlerini araladı. Gökyüzüne kaldırdı gözlerini. Hafif güneş maviliklerin arasından gözükürken gülümsedi hafifçe.
"Rosé hadi gel." Jimin'in sesini duyunca omuz silkti. Kafasını iki yana salladı ve gelmeyi reddetti. Jungkook'u bekleyecekti ve o gelene kadar orada oturacaktı.
"Gelmem." Dedi direterek. Üzerindeki siyah şişme montunun kol kısımları ile oynarken.
Jimin o gelmeyince onun yanına doğru gelmiş ve diğer yanındaki salıncağa oturmuştu. Rosé hala montunun kol kısımları ile oynuyor, Jimin'e bakmamaya diretiyordu."Jimin." Dedi biraz orada öylece oturduktan sonra. Dudaklarını büzmüş ve alacağı cevaplardan korkar olmuştu.
"Efendim." Siyah saçları hafif rüzgârdan geriye savrulurken gözlerini yere bakan bedene çevirdi.Korkuyordu Rosé. Her an ağlayacaktı ve o Jungkook'u istiyordu. Onun kollarının bedenini sarmasını ve ona sıkıca sarılmasını çok istiyordu. Çünkü ona ihtiyacı vardı. Onu yine özlemişti. Birkaç saat önce cebine sıkıştırdığı kağıt biranda aklına gelince aniden Jimin'e dönmüştü.
Elini cebine attı soğuk ve Jungkook kokan kağıdı elleri ile kavradı. Kâğıdı çıkarıp Jimin'e uzatırken, siyah saçlı olan Rosé'nin elinden kağıdı almış incelemişti. "Ben bunları okuyamıyorum J-jimin. Bana okur musun?"Jimin dolan gözlerini kaçırmaya çalıştı ve diğer tarafa dönüp başını gökyüzüne kaldırıp gözyaşlarının akmasını engelledi. Sonra ise gülümsemeye çalışarak tekrar Rosé'ye döndü. "Tabi ki okurum. Yeter ki sen iste."
Jimin kaldırabilir miydi o kâğıtta yazan yazıları okurken. Buna dayanabilir miydi ki?
Kağıdı açtığında aksine küçük bir kağıt parçası çıkmıştı. Jimin küçük kağıdı açarken Rosé onu ilgiyle izliyor ve okumasını bekliyordu. Jimin kağıdı açıp gözüyle çabucak okurken asıl şeyin zarfın içindeki cd olduğunu olduğunu anlaması uzun sürmedi. Zarfın içinden çıkardı yuvarlak parlak halkayı.
"O ne Jimin." Dedi Rosé hala şaşkınca bakıyor ve elindeki şeyi anlamaya çalışıyordu.
Sonra aklına geldi Jungkook'un kendisinden bir kamera isteyişi. Ne yapacağını tahmin etmediğinden onu yalnız bırakmıştı odada. Aklı yeni yerine gelirken ayağa kalkmıştı.
"Hadi gel içeride göstereceğim." Rosé ona elini uzatan Jimin'e omzunu silkmişti. O Jungkook'u beklemekte kararlıydı.
"Jungkook gelirse ve beni göremezse üzülür. Gelemem ben."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mad | rosékook
Fanfiction[Tamamlandı] Sinir hastası Jungkook ve 21 yaşında olmasına rağmen kendini küçük bir çocuk zanneden peter pan hastası Rosé. - Jeon Jungkook ❦ Park Chaeyoung •xmiasyx• | 2019