13

16.1K 1.4K 1.1K
                                    

Önceki bölüm gelen yorumları görünce acayip mutlu oldum.

Lütfen bu bölümde de birsürü yorum yapın.

İyi okumalar...

İyi okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🐿🐇

Geçmişin sır gibi olayı sadece bir gecede dökülmüştü ortaya. Unutmuşluk hissiyle doluyken, biranda kabus gibi bir gece geçirmek en kötü kabustu. Kötülüklerle dolu bir geçmiş ve o geçmişin üzerini örten bir melek. Güzel ve cennetin kapısını elinde tutan bir melek.

Rosé etrafa bakarak erkeklerin olduğu koridora yürürken gizlicede etrafa bakmayı ihmal etmiyordu. Canı fazla sıkılmıştı ve belki Jungkook'un yanına giderse canı sıkılmazdı. Ona güveniyordu ve kendisine zarar vermeyeceğini biliyordu. Çünkü artık arkadaş olduklarını düşünüyordu. Araları iyiydi çünkü. Hem canını yakarım demişti ama canını da yakmamıştı. Şaka yapmıştı sadece.

Eğlenerek Jungkook'un odasına geldiğinde, kapıyı tıklattı. Ama kapıyı açan olmamıştı.

"Jungkook-ah orada mısın. Ben geldim Rosé." Bir kez daha vurdu ama yine açan olmadı. Uyuyor diye düşündü ve yavaşça kapıyı açtı. Kapı duvara çarpıp durduğunda, Rosé içeriye girdi. Ama düşünmediği kadarıyla Jungkook odasında yoktu. Siyah oda çok karanlıktı.

"Ee Jungkook nerede o zaman." Dudaklarını büzüp koridora çıktı ve kapıyı kapattı. Boş koridordan geçtiğinde, yemekhaneye indi. Belki oradadır diye. Rosé hızlı yemek yediği için, hemen yiyip kalkıyordu.
Masaların arasında dolanıp, insanlarda göz gezdirdi. Ama Jungkook'tan bir iz yoktu.
Son çare bahçededir diye düşündü ve bu seferde bahçeye çıktı.
Hastanedeki bahçenin her bir alanını tararken, Jungkook'a ait tek bir iz dahi yoktu.

Dudaklarını büzüp oflayarak hastaneye tekrar girdi. Kafası eğik bir şekilde kendi odasına giderken sessizliğini koruyordu.

Yanından geçen bir hemşireyi durdurdu. Ona gülümseyerek baktığında, Rosé'de ona gülümsedi.

"Bir şey mi oldu Rosié." Rosé hemen kafasını hızlıca salladı. Belki Jungkook'un nerede olduğunu biliyordur diye düşündü.

"Şey, sen Jungkook'u gördün mü?" Hemşire kaşlarını çattı. Rosé ise yüzünü bozmadan, utangaç hali ile gülümsüyordu.

"Neden sordun ki?" diye diretti hemşire. Çünkü Jungkook'un tehlikeli biri olduğunu biliyordu.

Rosé ne diyeceğini bilemez bir halde öylece kalırken, bir tane yalan uydurmaya çalıştı.

"Şey ben Jungkook'a bir şey verecektim de." Hemşirenin daha fazla soru sormaması için dua etti.
Ve istediği de olmuştu. Hemşire yorgunluğun verdiği şey ile söyleyivermişti.

"Jungkook biraz hasta. Bu yüzden onu tedavi ediyorlar." Rosé gözlerini ve ağzını kocaman açtı.

"Jungkook'a ne oldu!" diye diretti Rosé. Dün iyiydi çünkü. Hatta çok iyiydi. Ama şimdi hemşirenin dediğine göre hastalanmıştı.

Mad | rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin