5

17.4K 1.3K 2.4K
                                    

Arkadaşlar Rosé'nin yaşını soranlar var. Hepsini buraya yazıyorum. Hastalıklarını bile.

Rosé 21 yaşında peter pan hastası.

Jungkook'ta 24 yaşında sinir hastası.

Eğer takıldığınız bir şey olursa yorumlarda belirtin ve rosekook seven arkadaşlarını etiketlerseniz sevinirim.

                             🐿 🐇

Rosé yemeğini yerken gözleri etrafı tarıyordu,o  çocuğu görme umudu ile.
Belki kendisine bilmeden zarar vermişti, bileğini morartmıştı ama bilerek yapmadığını düşünüyordu.
Belkide küfürün kötü bir şey olduğunu bilmiyordu. Rosé bunları ona anlatabilirdi.

Yemeğini yiyordu ama o çocuk hala gelmemişti. Rosé sadece onu görmek istiyordu.

Ama gelmemişti. Bıkkınlıkla nefes verdi ve kucağında oturan bebeğine eğdi kafasını."Bence bizi sevmedi. Ama ben onunla arkadaş olmakta kararlıyım." dedi kısık bir sesle, bebeğinin kulağına.

Omzuna koyulan eller ile kafasını kaldırdı Rosé.
"Rosé bebeğim gel hadi seni doktor görmek istiyor." Hemşire kadın, Rosé'ye gülümserken, yine ürkmüştü. Doktor sevmiyordu. Hele de o doktoru hiç sevmiyordu. Çünkü ikide birde gülüp duruyordu ve Rosé ondan rahatsız olacak şeyler yapıyordu. Yanağına falan dokunuyordu ve bir kere öpmüştü ve Rosé kusacağını düşünmüştü.
Hangi doktor, hastasına böyle şeyler yapardı ki.

"Tamam." diye mırıldandı Rosé, ve bebeği ile ayağa kalktı. Hemşire kadının peşinden giderken gitmek istemiyordu ama gidiyordu işte.
Hasta olduğunu söylüyorlardı ama kendisi neden öyle düşünmüyordu.

Soğuk koridorlardan geçerken, kendi odasınında yanından geçmişti.
Doktorun odasına geldiklerinde, kapıyı tıklatıp içeriye girdiler.
Orta yaşlı olan doktor bizi görünce yerinden kalktı ve gülümsedi.

"Gelin bakalım buraya." Doktor bizi yanına çağırdığında, tekrardan hemşire kadını takip ettim.

"Sen çık Min Hae." Hemşire kadına doğru seslendiğinde tereddütle sordu.

"Emin misiniz Bay Lee." Adam kafasını evet anlamında sallayıp yere doğru bakan Rosé'ye baktı.

Hemşire kadın Rosé'ye döndü ve konuştu. "Rosé sağlık kontrolün bitsin geleceğim canım tamam mı." Rosé eğik kafasını salladı ve giden hemşireye baktı. Hemşirenin ardından doktorda gitti ve kapıdan çıktıktan sonra koridora bakıp kapıyı kitledi.

"Neden kapıyı kitledin ki?" diye sordu ona doğru gelen doktorla.

"Bizi rahatsız etsinler istemiyorum bebeğim." Rosé bir şey anlamasa da kafasını salladı.

Doktor hemen önündeki masada arkası dönük bir şekilde bekledi ve tekrar Rosé'ye döndü.
Rosé, doktorun elindeki iğneyi gördüğünde geriye doğru sıçradı.

"Ama o iğne. İğne mi yapacaksın bana, ben iğneden korkarım." Doktor dudaklarındaki sırıtışla Rosé'ye doğru ilerlediğinde, Rosé daha da korkmuştu.

"Sana bende iğne yapmak istemiyorum. Ama benim sözümü dinlersen, sana iğne yapmam tatlı kız." Rosé hemen kafasını salladı ve kabul etti."Senin sözünü dinleyeceğim. Lütfen bana iğne yapma."
Doktor yine o pis sırıtışını sundu ve elini Rosé'nin morarmış bileğine götürdü, ve tutup çekiştirerek peşinden sürükledi ve tekli bir sandalyeye oturttu.

"Ses çıkarırsan sana iğne yaparım tatlı kız." İnce bileklerini ilk birini sandalyenin bir koluna bağladı ve diğer kolunu da diğer tarafa bağladığında, Rosé korkmuştu ve tutunacak bebeği kucağındaydı ama onu kucaklayamıyordu.

Mad | rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin