Safderun

-14-

  -Keyifli okumalar-

'Gönderen: Çınar

Birisi Can der, birisi Tufan. Hayırlısıyla seni nikahıma alacağım kelebeğim.'

Nikahıma alacağım.

Nikahına!

Nikah?

Ohaa!

'Gönderilen: Çınar

Kusura bakma, önümde iki tane seçenek varken bir yenisi olarak seni düşünmek istemiyorum. '

Sinsice sırıtarak telefonumu yastığımın altına sıkıştırıverdim. Umarım sinirden deliye dönmüştür.

Mutfağa adımlarken hala daha sırıtıyordum. Yemek masasında yerimi alırken, çorbamı kaşıkla karıştırmaya başladım. Masa örtüsünün desenlerine odaklanırken, anne ve babamın sessizce sohbet etmesini gürültülü bir kahkahayla kesmiştim. Hem niye sessiz sessiz konuşuyorsunuz?

Beni nikahına alacakmış ayol!

"Bugün kızımızın neşesi yerinde gözküyor, hanım." Babam ufak bir tebessümle bana göz kırparken, annem gözlerini kısmış bana bakıyordu.

"Söyle, bizde gülelim Ayça Hanım." Annemin adeta bir öğretmen havasına bürünmesiyle yüzümü buruşturdum. Sen ev hanımısın, kendine gel.

"Yok bir şey anne ya. Gülesim geldi, normal değil mi?" Bakışlarıma takılan çorba kasesiyle gülmemek için dudaklarımı ısırdım. Kafam kadar kase!

Hala daha annemin bana baktığını hissediyordum. Konuyu değiştirerek, "Bu kaseleri nereden aldın? Kafam kadar."

"Evet kafanın boyutunda ama içi senin kafan kadar boş değil. Hadi iç şu çorbayı!"

Tamam.

***

"Annem yolladı." Dişlerini sıkarak bana bakan Çınar'ın elinde ki kek dolu tabağı aldım. Tahminlerime göre hala daha sinirliydi. Tufan meselesi olsa gerek. Can'da olabilir. Ya da ikiside işte. Hangi birisine yansın garibim?

"Sen bu sakat halinle iyi işler beceriyorsun, aferin."

Bir adım atarak bana yaklaştı. "Bu sakat halimle farklı şeyler de yapabiliyorum. Merak ediyorsan gösterebilirim?"

"Oha oha! Bas git, dayak yiyeceksin şimdi! Midemi bulandırma daha fazla."

Benim tepkime kaşları çatılmıştı. Hem terbiyesiz şeyler söylüyor, hem de kaşlarını çatıyordu. "Lan ben ne dedim ki? Tufan ve Can'ı dövmekten bahsediyorum."

Hee, o mesele miydi ya?

"O zaman niye sapık hallerine bürünüyorsun ki? Hem sana ne benim ileride ki kocalarımdan?"

Önümde iki seçenek varsa eğer ikisini de seçerim. Yoksa diğeri ağlar arkamdan.

Ciddi ciddi bir soru sordu. "Sen salak mısın?"

"Tabiki de hayır!"

Önüme düşen saçımla oynarken tebessüm etti. "O zaman benden başka iki tane değil de, hiç kocan olmayacağını düşünmen gerekiyor."