-19-

9.4K 370 35
                                    

Elinde buruşturduğu kağıda dikti gözlerini bir süre. Dün bu kağıdı Çınar'a vermeyerek büyük bir hata yaptığını ve pişmanlığın vücuduna zehir gibi yayıldığını hissetmişti Tuğçe. Şimdi stresten dudaklarını kemiriyor, sol bileğine sıkıca taktığı saatini arada bir konrol ediyordu.

Yaklaşık yarım saat önce Çınar'a mesaj atmıştı. Buluşmak istediğini rica ederken, Çınar cevap bile vermemişti Tuğçe'ye. Genç kız yinede Çınar'ı çağırdığı parkta beklemek istemişti. Her ne kadar kavga etselerde Çınar'ın buraya geleceğinden adı gibi emindi.

Tuğçe'nin yıllarca karşılıksız sevdiği Kenan'ın hiç aklından ve kalbinden çıkmayarak bıraktığı izlerle anlamıştı Çınar'ın nasıl acı çektiğini. Büyük bir bencillik yapmıştı aslında. Çınar, Ayça'yı o kadar çok seviyordu ki bu sevgisinin arasına kimseyi sokmuyordu.

Bir umut belki aralarına ben girerim de, Çınar zamanla başkasını sever ve seveceği kızdan karşılık alır diye düşünmüştü Tuğçe.

Ters giden tek şey, Çınar'ın Ayça'dan vazgeçmemesi olmuştu.
Tuğçe karşılıksız sevginin ne demek olduğunu çok iyi biliyordu. Yaklaşık bir senedir sevdiği Kenan ona hiç şans vermeyince hissettiği acıyı asla aklından çıkarmıyordu. Kenan'a olan sevgisi ve hasretiyle yavaş yavaş tükendiğini de biliyordu genç kız.

Şimdi aynısını altı ay boyunca en yakın arkadaşı Çınar hissetmişti. Kanıtlaması için istediği kağıt, Tuğçe'nin parmakları arasındaydı.

Birkaç dakika geçtikten sonra Çınar ve Ayça'yı sokağın başında gördü.

Ayça elinde ki tek poşetle önde ilerlerken bir iki adım gerisinden de Çınar ellerinde poşetlerle onu takip ediyordu.

Aralarında ki mesafeden bile ikilinin arasının tekrar bozulduğu belli oluyordu.

***

Çınar arkamdan söylenirken bilmem kaçıncı kez gözlerimi devirdim ve her sinirlendiğim de yaptığım gibi adımlarımı yere daha sağlam bastım.

O ise arkamdan -ısrarla- konuşmaya ediyordu. "Güzelim buluşmak derken senin aklında oluşan bir buluşma değil, tamam mı? Bir dinlesen beni her şey daha açık olucak!"

"Çınar bu muhabbet beni sıkmaya başladı cidden. Aldatmadım diyorsun, yapmadım diyorsun ama buluşmaktan da geri kalmıyorsun. Ben buna nasıl inanabilirim ki?"

"İnanman için bütün kanıt bende." Arkamdan gelen bilindik ses tonuyla birlikte kaşlarım anında çatılmıştı.

Bende düşünüyorum bu kız ne zaman bizim konuşmamıza bir anda dahil olucak acaba?

Yüzümde alaycı bir tebessümle Tuğçe'ye döndüm. "Sana da merhaba tatlım." Elimi gözüne sokma amaçlı hızlıca salladım.

Yorgun bir hali vardı. Yüzü ilk gördüğüm zamanlarda ki gibi parlak değildi. Güzelliğini gölgeleyen bir şeylerin oluştuğu apaçık ortadaydı. Omuzları çökük, gözleri kızarıktı.

"Buldun mu kağıdı? Lütfen bulduğunu söyle!" Çınar'ın heyecanlı ses tonuna karşılık ben surat asmış bir şekilde Tuğçe'ye bakıyordum.

Derin bir nefes alıp, gözlerini kapattı birkaç saniye. Açtığında ise gözleri hafiften dolmuştu. İçinden ne geçiyordu aşırı derece de merak ediyordum. "Evet buldum. Al." Uzattığı kağıda bir süre baktıktan sonra elime aldım. Kalbim bir anda normal hızını fazlasıyla arttırmıştı.

SafderunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin