•3.bölüm
Genç adam telefonunu kapattıktan sonra duyduğu sesler ile kadın Wc'nin olduğu tarafa yaklaştı.
Wc kapısı'nın önünde sarışın kadını sıkıştıran adamı görünce kaşlarını çattı. Adamı kadının yanından alıp güzel bir yumruk savurdu. Alkolü fazla kaçıran adam moraran gözü ile kaçıp giderken sarışın kadına döndü adam. Kadın sinsi sinsi güldü ve korkmuş rölü oynamaya başladı sesini değişip "Teşekür ederim "dedi.
"Rica ederim hanımefendi" dedi genç adam çapkınca gülümseyerek.
Kadının bembeyaz dişlerini bahş ederek gülümsemesinin üzerine cesaretlenerek "ben sizi nerden tanıyorum acaba?" Diye sordu.
"Tanıdığınızı sanmıyorum tanısaydınız..." kadın adama yaklaşıp kulağına fısıltıyla;
"Beni unutamazdınız" dedi gülümseyerek.Genç adam geniş bir gülümseme takındı yüzüne. Kadının saçlarının kokusu tanıdık gelmişti. Ama bu baş döndürücü güzellik aklını başından almıştı. Hafızasını zorlayamıyordu.
Kadın sinsice gülümseyip "pek dikkatli baktınız hayırdır ?" Dedi, amacına ulaşıyodu. Kadın ara ara saçını savuruyo tahrik edici bakışlar atıyodu adama.
"Sizi tanıdığıma eminim. Böyle bir güzelliği kaçırmış olamam. Kesinlikle tanıyorum" dedi adam.
"Tanısaydın ve kaçırmamış olsaydın şuan yanında oluyor olurdum "
"O kadar eminsiniz yani?" Derin bir iç çekip kadını duvarla arasına aldı. Saçlarına eğilip kokusunu içine çekti. Papatya kokusu. Bu koku ile kafasında bir ışık yanmıştı. Bu o kadının kokusuydu. Sırıtan yüzü bir anda solarken kadının yüzüne baktı.
Tek kaşını kaldırıp "sen?" Diye mırıldandı.
Adam kadını duvarla arasına almışdı ve hatta tanımışdı ama arkasındaki polis memurundan habersizdi. Kadın aniden adamın kolunu ters çevirdi ve polis kelepçeyi taktı. Bu sefer her iki yanında polis vardı ve kaçması imkansızdı adamın. Kadın peruğunu çıkarıp uzun saçlarını serbest bıraktı ve "Evet ben. . Tutuklusun Astepe" deyip sırıtmaya başladı.
Genç adam göz devirdi. "Dejavu oldum" diye mırıldandı. Kadının ona sırıtarak bakması sinirlerini bozuyordu. "Sen kendini ne akıllı sanıyorsun öyle? Çıkamayacağımı falan mı düşünüyorsun, Helvacıoğlu?" Dedi.
Kadın saçlarını düzelterek "Kaçamazsın, polis ordusu yığdım buraya ve sen tutuklusun" Kadın adama yaklaşıp; "hemde benim tarafımdan" deyip gülümsedi sonra memur arkadaşlarına dönüp "gidelim" diye emir verdi.
Kendisi de Tunanın koluna girdi.
"Peki ne gibi bir suç işlemişim? Hiç kanıt var mı elinde? Mahkemedeki hakim beni ne diye atacak içeri hiç düşündün mü?"
Güldü genç adam. "Ah komiserim ah. Boşu boşuna suçsuz günahsız bir adamı tutukladın. Ben kendi halinde bir iş adamıydım oysa" dedi dalga geçerek.
Kadın bozulduğunu belli etmemeye çalışarak yürümeye devam etti. Adamı arabaya bindirip ön koltuğa geçti. Karakola geldiklerinde adamı nezarete atdılar. Kadın odasına gidip üzerini değitirdi. Siyah dar pantolon siyah gömlek giydi aynı şekilde siyah botlarını giyinip saçlarını at kuyruğu yaptı, makyajını silip nezaret odasına, adamın yanına geldi.
Genç adam nezarette girdiğinde oflayarak yere oturdu. Bir müddet sonra yanına gelen komiser ile göz devirdi. Kadın adamın karşısında oturup bacak bacak üzerine attı.
"Nasıl beğendin mi nezarethanemizi? tam senlik dimi?" deyip sırıtı.
"Hıı ne demezsin ya" dedi adam göz devirerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Nefesi(Düzenleniyor)
RomansaDelicesine bir sevda .. "Kabul. Bu açıttı. Ama elimi açıttın sadece. Yoksa benden istediğin kadar nefret edebilirsin. Sikimde bile değil komiserim" Kadın adamın önce bacak arasına tekme atı adam yere yığılınca üzerine çıkıp ard ardına yumurukladı ve...