Yıllar sonra

1.1K 64 16
                                    

Merhaba canım okuyucularım nasılsınız??
İyi okumalara diliyorum umarım beğenirsiniz.. satır arası yorumlarınızı bekliyorum 🍃








17.bölüm

Kadın adama son bir tekme atıp "Gerisi sizde leşini ne yapacağınızı biliyorsunuz" dedi adamlarına.  Depodan çıkıp arabasına binip evinin yolunu tuttu. İyirmi dakika süren yolculuk sonrası kadın evine gelmiş direk duşa girmişdi. Duştan sonra üzerine rahat birşeyler giyinip mutfağa indi kendisine acı bir kahve yapıp koltuğa oturdu. İki yıl Tuna'sız geçen Kos Koca iki yıl, bebeği öleli iki yıl geçmişti.
İki yıl iki asır gibi gelmişti ona.. ah nasılda özlemişti sevdiği adamın kokusunu.. herşeyini...
Aldığı psikolojik tedaviden sonra daha iyi anlamıştı Tunayı. Haklıydı onu terk etmekte. Ama yinede söyledikleri aklından çıkmıyordu İremin. Ne kadar haklı olursa olsun onları söylememeliydi İrem'e.

Flashback:

"Yeter artık İrem! Bu kaçıncı? Seni karakollardan toplamaktan bıktım artık. O kadının hiç bir suçu yoktu. Hiç bir suçu olmamasına rağmen tırnaklarını söktün kadının. Sen gerçekten cani bir...bir canavara dönüştün!"

"Özür dilerim Tuna, ben öyle yapmak istememiştim..." dedi kadın masumca.

"Sus İrem! Bir yıldır aynı cümleyi duyuyorum senden! Kendine gel artık. Ya anlamıyor musun psikopat bir ruh hastasına dönüşüyorsun ve ben bunu kaldıramıyorum artık"

İrem sinirlenmişti. "Kaldıramıyorsan evlenmeseydin o zaman! Asıl ben senin kadınlarla flörtleşmeni kaldıramıyorum tamam mı!" Diye bağırarak karşılık verdi.

"Ya ben kadınlarla falan flörtleşmiyorum! Ben sadece seni seviyor(d)um. Ama haklısın. Keşke evlenmesiydim seninle. Senin yüzünden bebeğimizde öld...!" Tuna sinirle kurduğu cümlenin farkına varınca hemen sustu.
İrem hızla başını kaldırdı.

"B-ben mi öldürdüm bebeğimizi?"

"İrem bak öyle demek istemedim..."

"Ama dedin Tuna!"

Flashback son:

O lanet günden sonra İrem evden gitmişti. Tuna ise söylediklerinden dolayı pişmandı asla öyle demek istememişti ama bi anlık sinirle ağzından çıkıvermişdi. İrem İtalya'ya taşınmış uzun süre kendine gelememişti. Şuan ise yer altının en korkusuz mafyalarından olmuştu.

Kahvesini içerek boş boş televizyon izlerken yanına oturan Öyküyü fark etmemişti bile. Öykü onun yurttan arkadaşıydı. Kendisi mimardı. Bir kaç yıl önce İtalya'ya taşınmıştı. İremde yanına gelmişti ve iki yıldır birlikte yaşıyorlardı.

"İrem.. kızım kime diyorum iyi misin." Diye sordu öykü İrem'e. Kadın irkilip "ha bana mı dedin?" Yanıtladı.

"İyi misin diyorum İrem yine dalıp gitmişsin" dedi öykü.

"İyiyim canım merak etme" diye cevap verdi İrem ve gülümsedi.

“Yarın İstanbul'a dönüyoruz dimi?" Diye sordu Öykü. "Evet abla artık Yurduma dönme vakti"  cevapladı İrem.

Öykü gülümseyip omzunu sıvazladı ve yanından kalktı.

Sabah Öykü ve İrem erken kalkmış dı. Evden çıkıp havaalanına gelmiş ve uçağa binmişlerdi.

Uçak indiğinde İrem daldığı uykudan uyandı. Çantasını alıp uçaktan indiler. Valizlerini alıp işlemlerini tamamladıktan sonra taksiye binip  evlerine doğru yol aldılar. Özlemişti memleketini.

Bu iki yılda Tuna iyice çökmüş ve delirmişti.. Karısı, Canı , Sevdiği gideli 2 yıl olmuştu. Onsuz nefes alamıyordu.. İstanbul'u ayağa kaldırmış ama İrem 'den tek bir iz dahi bulamamıştı. Ve bulamadığı her geçen gün biraz daha deliriyor korkunç bir adama dönüşüyordu.

Mafyanın Nefesi(Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin