12. Bölüm

10K 281 16
                                    

  Boran'ın Ağzından

     Ne kadar zamandır Mevsim'i bekliyordum bilmiyorum ama fazla olmuştu. Hazırlanamamış mıydı ki acaba?

    Eve girdiğim anda gördüğüm manzara ile şoke oldum. Mevsim yerde yatıyordu. Yanına gidip yüzünü avuçlarım arasına aldım.

"Mevsim...Mevsim...Mevsim hadi uyan ne oldu sana?" dedim. Hastaneye götürmek en iyisi. Kucağıma aldığım gibi hastaneye doğru yol aldım.

     Hastaneye vardığımızda Mevsim'i tekrardan kucağıma aldım. Bu etek de her tarafını belli ediyor bu da sinirlenmeme sebep olmuştu. İçeri hızlıca girip bağırmaya başladım.

"Lan doktor yok mu. Bakın lan biriniz."

   Bir doktor koridordan koşarak geldi ve konuştu.

"Böyle geçelim sedye getirin."

"Gerek yok sedyeye ben taşırım."

"Odaya gidelim o zaman nesi var?"

"Bilmiyorum. Bulduğumda yerde yatıyordu uyanmıyor."

"Tamam. " dedi odaya geçtik. Kucağımdaki Mevsim'den ses gelmeye başladı.

"Boran." dedi yorgun sesiyle.

"Mevsim." dedim ve devam etmesi için bekledim.

"İndirsene beni ya." dedi ve ben de indirdim. Karşımdaki doktor Mevsim'e şaşırmışcasına bakıyordu. Dalmam lazımdı! Ne diye bakıyorsa. Tam üzerine çullanacakken Mevsim konuştu.

"Eren." dedi. Eren mi?

"Mevsim. Naber." dedi Eren denen adam.

"İyi Eren. Sen nasılsın?" dedi Mevsim. O kadar güzel gülümsemişti ki bunu derken.

"Ben de iyiyim güzellik." dedi adam ve bana döndü Güzellik bey lan. O kelimeyo sadece ben kullanabilirim.      " Senin için evleniyor demişlerdi. Tabi ben yurt dışında olduğum için tam bilgi sahibi olamadım. Kocan bu mu?" dedi beni göstererek.

Mevsim konuşacakken ben konuştum.

"Mevsim bu kim?" dedim sinirle dişlerimin arasından tıslayarak.

"Kuzenim." dedi ve bizi tanıştırdı.
"Eren Boran, Boran Eren." dedi ve adam bana elini uzattı. Ben de tuttum.

"Memnun oldum." dedi Eren. Kafamla onayladım.

*****
  Mevsim'in Ağzından

   İnanamıyorum. Şu anda ben şok geçiriyordum.5 yıldır görmediğim kuzenim Eren şu anda burada. Benim en yakın ve kardeşim gibi gördüğüm kuzenim.Onu bunu bırakalım da ben neden buradayım?

"Boran biz neden buradayız. " dedim.

"Bilmiyorum, yerde yatıyordun öylece ben de hastaneye getirdim." dedi. Tabii ya merdivenlerden düştümtüm.

   Kafamla Boran'ı onayladım. Eren konuştu.

"Eee daha ne yapıyorsun?" dedi bana.

"Hiçbir şey. Biliyorsun annem babam yine bana aynı soğuk davranıyor. Boşver sen konuş." dedim.

"Benim mesaim bitti. Bir kafede oturalım daha detaylı konuşalım." Boran'a baktım. Kafasıyla onayladı.

"Tamam. Hadi." dedim.

    Eren tabii benden büyüktü ve çok iyi bir doktordu. Tabii benim de okumama izin verselerdi ben de doktor olabilirdim. Bu düşüncelerimden kurtuldum. Boran, Eren ve ben bir kafede oturduk. Kafe küçük ve çok güzeldi. Her tarar şirin aksesuarlarla süslüydü.

"Eee Mevsim. Konuşmuyorsun." dedi Eren.

"Ne konuşayım?" dedim.

"Mesela Boran ile ilgili evlendiniz mi?" dedi. Ben ile Boran birbirimize bakıyorduk. Anlatsam mı anlatmasam mı kararsız kalmıştım. Boran tepkisizdi.

"Aslında bunu daha geniş bir zamanda anlatmak daha iyi olur. Şimdi hiç anlatacak havamda değilim." dedim o da anlayışla karşıladı. Yanımıza bir garson geldi.

"Hoşgeldiniz. Ne alırdınız." dedi garson. Bir kızdı ve çok güzeldi. Gözleri yeşilin en güzel tonundaydı. Gözleri Boran ile buluşunca onda takılı kaldı. Boran oralı bile olmuyordu. Kız bizimle değil baya Boran ile ilgileniyordu. Kızın kolunu çıkarırcasına dürtükledim. Kız bana döndü. Ben ona ne ayak bakışı ataken o susmuş ve cevap vermeme hakkını kullanmıştı. Eren bana sırıtarak bakıyordu. Ona ölümcül bakışlar atarken o sustu.

"Biz birşey istemiyoruz. Gidebilirsin." dedim yapmacık gülümsemeyle. Kız ise başı eğik bir şekilde gitmişti. O arada kapıdan giren kişilerle oraya baktım. Kaç günden beri görmediğim Ceren ve Peri gelmişlerdi. Bizi nasıl bulmuşlardı.
Ayağa kalktım ve ikisine de sıkı sıkı sarıldım. Onlar da oturdu.

"Bizi nasıl buldunuz?" dedim.

"Buralardaydık. Sonra sizi gördük. Gidelim bir bakalım dedik. Hem tanıştırmayacak mısınız bizi." dedi Ceren Eren'i gözüyle işaret ederek. Boran ise sinirden kuduruyordu.

"Kızlar bu Eren. Eren bunlar da Boran'ın kız kardeşleri Ceren ve Peri." dedim onları tanıştırarak. Eren sürekli olarak Peri'ye bakıyordu. Peri de ona. Boran bu dirumu farketmişti ve konuştu.

"Hadi kalkın gidelim." dedi ve ayağa kalktı. Kalkar kalkmaz da beni elimden tuttu.

"Nereye abi daha yeni geldik." dedi Ceren.

"Yürüyün." dedi.

"Eren sonra görüşürüz." dedim ve  mekandan çıktık. Boran beni arabanın ön koltuğuna bindirdi. Kızlar da arka koltuğa oturdu.Yolda kimse konuşmadı. Kızları evine bıraktık aonra bizim eve doğru yol aldık. Boran'a baktığımda o da bana baktı. Önüme döndüm. Eve geldiğimizde arabadan indim. Boran da indi. Eve girdiğimizde kendimi merdivenlere yönlendirmiştim ki Boran kolumdan tutup durdurdu.

"Efendim." dedim.

"Sana birşey soracağım. Sen beni sınıyor musun. Sen hangi akla hizmet bu eteği giyiyorsun. Benim kızacağımı bilmiyor musun? Biliyorsun. Niye giyiyorsun anlamıyorum ve şu anda hemen bunun açıklamasını istiyorum." dedi ve benden cevap beklemeye başladı. Ayrıca bana öyle bir bakıyordu ki... Hadi ama ben bu bakışlar altında cevap veremezdim ki.

"Cevap." dedi.

"Cevap... canım istedi. Sen kızmazsın diye düşünmüşrüm çünkü o kadarda kısa değil. Sadece dizimin biraz üzerinde o kadar."

"Olsun sen yine de giyme. En azından beni düşün. Katil olmamı istemezsin değil mi?" dedi. Kafamla onayladım.

"Tamam bir daha giymem."dedim ve elinden kurtulup odama doğru yol aldım. Beni şu anda aşırı derecede uyku basmıştı. Rahat bir tayt ve sıfır kol giydim. Kendimi yatağa attım. Attığım gibi de...aman boşver.

   

KADERİMDE SEN VARDIN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin