34. Bölüm

4.4K 140 15
                                    

Selamlar yeni bir bölüm ile beraber sizinleyim. Yeni kitap kapağını görmüşsünüzdür. Bence eskisinden gayet iyi bir kapak.

   Şimdi ben birkaç bölüm sonra final olacağı için 3 yıl sonrasından devam edecem çünkü öbür türlü uzadıkça uzayacak.

Bölüm👇🏻👇🏻👇🏻

3 yıl sonra

Şu anda hep beraber sofrada oturmuş kahvaltı ediyorduk. Ailem, ben, Ceren, Peri ve Boran.

Boran hapisten bugün çıkmıştı ve bunun şerefine bugün parti yapacaktık. Tabii Boran bizi engellemeden önce fikrimiz buydu.

Mira öleli tamı tamına 3 yıl olmuştu ve iş birliği yaptığı kişi de Taha'nın babası imiş. Bunu öğrendiğimizde hepimiz çok şaşırmıştık. Oğlunu Boran'ın öldürdüğünü öğrenince o da kendince intikam almıştı.

Kahvaltıdan sonra herkes kendi halindeydi. Mutfakta tezgahı silerken arkamdan sarılan kollar ile gülerek omuzumun üzerinden baktım. Boran da dudakları kıvrılmış bakıyordu.

"Seni özledim." diye kulağıma fisıldayınca elimdeki bezi bırakıp Boran'a döndüm. Ellerimi yüzüne koydum. "Ben de." dedim. "Ben de seni özledim."

Boran hiç değişmemişti. Hala aynıydı. 3 yılda hiç değişmemişti.

Boran sırıtıp dudağını ısırdı ve bana doğru biraz yaklaştı. "Aklımda hep sen vardın. Uyandığımda yanımda yoktun, gece uyurken kokun yoktu. Hayatımın en zor sınavı gibi birşeydi." Biraz yaklaşınca öpeceği sırada mutfağa "Abi." diye seslenen Ceren ve Peri  girince ayrıldık.

"Ooo, yanlış zamanda geldik galiba." dedi Ceren sırıtarak.

"Evet." dedi Boran hoşnutsuzlukla. Karnıma dirseğini geçirince sustu ve acıyla inledi.

"Abi biz senden birşey isteyeceğiz..." dedi Peri. Cümlesini tamamlayamadan Boran araya girdi.

"Mert ve Eren'le buluşamazsınız, izin vermiyorum." diyince kızlar yalvarmaya başladı. Boran Ceren'in Mert'le çıktığını, Peri'nin de Eren ile çıktığını öğrendiğinde onu sakinleştirmemiz 3 saat zaman almıştı.

"Abi lütfen." , "Abi hadi ya.", " izin ver işte." gibi cümleler duyuyordum.

"Boran bırak gitsinler." dedim kollarımı göğsümde kavuşturarak.

Boran bana baktı "Sen karışma." diyince kaşlarım çatıldı. Kızlara döndüm ve konuştum. "Kızlar gidin, benden size izin. Gerisi bende." diyince ikisi de Boran'ın bişey demesine izin vermeden mutfaktan ayrıldı.

Boran bana baktı. "Sana ceza vermek lazım. Sen haddini aşmaya başladın. " diyince kahkaha attım.

"Yapma ya." dedim ve yanından geçip gideceğim sırada Boran kolumdan tutup çekti ve beni opüp bıraktı. Daha sonra da göz kırpıp mutfaktan çıktı. O neydi be??

Annemler gideceğini söyledi onları yolcu ettiğimde koltuğa geçtim. Boran karşıma geçti.

"Akşam hazırlan. Seni bir yere götüreceğim.  Nereye diye sorma söylemeyeceğim." dediğinde göz devirdim.

"Tamam." dedim.

"Biliyorsun açık-" diyince sözünü kestim.

"Evet, evet biliyorum. Açık giyinmek falan yok." dedim.

"Aferin. Ben şirkete gidiyorum." dedi. "İşler baya yığılmış." beni alnımdan öpüp gitti.

Bu haline gülüp televizyon izlemeye başladım. 2 saatin ardından odama çıktım ve elbise aramaya başladım. Hepsini yatağın üzerine çıkarttım ama karar kılamayınca hepsini üzerinde denedim ve en güzel hangisiyse onu giymeye karar verdim. Sonunda bordo  dizlerimin 3 parmak üzerinde biten bir elbisede kara kıldım. Boran görünce delirecekti ama umurumda sayılmazdı.

KADERİMDE SEN VARDIN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin