23. BÖLÜM

5.8K 196 69
                                    

Canlarııııım. Merhaba. Hepinizi çok özledim.❤ Siz de beni özlediniz mi?

Neyse bu bölümü yazarken büyük bir çaba içindeydim. Şöyle çok güzel yazmaya çalıştım. İnşaallah olmuştur.

Bu arada en sevdiğiniz renk ne👉🏻Şuraya bırakabilirsiniz. Benim sevdiğim rengi bilen veya bilenler olursa öteki bölümü onlara ithaf edecem yani onlar için yazacam.

Şimdi bölüm...

Mevsim'in Ağzından

Şu anda ortalığı yıkıp döküyordum. Nasıl ya nasıl olur? Videoda Boran ve Mira öpüşüyordu. (Hani Boran bir ara bara gitmişti ya Mira'yı öpmüştü onun videosu.) Gizli numaradan gelmişti. O kutunun içinde de Boran ile Mira'nın fotoğrafları vardı.( Bunalr önceden çekilmiş fotoğrafları, sevgili zamanlarında).

Ceren ve Peri gelip bana anlamazca baktı. Yere çökmüş ağlıyordum. Ceren ve Peri yanıma geldi.

"Neyin var Mevsim?" cevap vermedim, veremedim...

Ne diyebilirdim ki abiniz başka bir kızı öpmüş biri de videosunu bana atmış mı diyecektim?

Hızla oturduğum yerden kalktım ve merdivenlerden aşağı indim. Mutfağa gittim. Tezgahın üzerindeki bıçağı gördüm hemen elime aldım be hiç düşünmeden bir bileğimi derinden kestim. Ceren ve Peri gelip ne yaptın falan gibi şeyler diyordu fakat ben tam duyamadan bayıldım.

Gözlerimi açtığımda hastanedeydim. Bileğim çok acıyordu şimdi neler olduğunu yavaş yavaş hatırlıyordum. Yatakta doğrulmaya çalıştım, kimse yoktu odada. Bileğim sargı ile sarılmıştı. Cok acıyordu ama kalbim kadar değil. Sanki böyle bir el kalbimi eline almış sıkıyordu. Kapı açıldı kafamı o tarafa döndürdün. Boran'dı. Yanıma gelip elimi tuttu.

"İyi misin bebeğim. Neden kendine böyle birşey yaptın? Ne kadar telaşlandım haberi..." elimi çektiğim için sözünü bitirmedi ve bana başını çevirdi. "Neler oluyor?"

"Git." dedim bir fısıltı halinde.

"Ne?" dedi afallamışcasına.

"Git dedim git. Senin yüzünü görmek istemiyorum."

"Neden, ne yaptım Mevsim. Konuş benimle."

"Sen ne kadar..." tekrardan ağlamaya başlamıştım. Acizdim ya.

Telefonumu masanın üzerinde gördüm. Sağlam olan elimle aldım ve bana gönderilen videoyu açtım. Ekranını ona döndürdüm.

"Al izle." dedim ve izlemesini bekledim.

Her geçen zaman kaşlarını çatıyordu. Video bittiğinde bana dondü.

"Mevsim sana yemin ederim. Bilerek öpmedim sarhoştum." dedi. Yüz ifadesi acınasıydı.

"Tek açıklaman bu mu? Ne kadar da geçerli bir sebep." dedim ve yüzümü camdan tarafa döndüm. "Hadi onu geçtim o kutudaki fotoğraflar ne oluyor?"

"Ne kutusu. Anlamıyorum."

"Siyah kutu. İçinden Fransa'da gördüğüm kadının seninle birlikte resimleri çıktı. Fazla samimi olan resimler hem de. Bunu nasıl açıklayacaksın." Sustu. Birşey demedi.
"Git seni yanımda istemiyorum. Karşıma çıkma bir daha. Hem beni sevdiğini söylüyorsun hem de gidip o kadını öpebiliyorsun. Sen beni de dudaklarla öptün. İğreniyorum." dedim yüzümü buruşturarak.

Kafasını hızla iki yana salladı. " Hayır hayır ben seni cok seviyorum canımdan çok. Tahmin edemezsin."

"O yüzden değil mi onu öptün. Ne kadar aşağılıksın."

"Beni dinle lütfen. Bana o zaman hak vereceksin emin ol."

"Seni dinlemek istemiyorum. Ben seni görmek istemiyorum. Ben seninle ilgili tek bir kırıntı bile istemiyorum." Bileğimi ona doğru tuttum ve gösterdim. "Eserinle gurur duyabilirsin, utanma ya.." dedim. "ŞİMDİ ÇIK GİT." dedim bağırarak.

Gözlerinde hüzün,pişmanlık ve daha fazla da kızgınlık vardı.

"Gitsene ne duruyorsun?" dedim ve kararlı gözlerle ona baktım. O da yavaşça sandalyeden kalktı. Bana bakti son bir kez gözlerimde bir şey arıyor gibiydi. Bir anda kapıya yöneldi ve çıktı. Odada sessizlik oluştu.

Üvey ailem ortaya çıktığı yetmiyormuş gibi bir de Boran'ın o kızı öptüğü gerçeği ile karşılaşmıştım. Hemen telefonu elime alsım ve Whattsap'a girdim. O numaraya mesaj attım.

Mevsim: Sana neden inanayım ki?

05*********: İnanıp inanamamak senin elinde. Ben sadece bilgi olsun diye attım. O çok sevdiğin Boran'ın nasıl biri olduğunu gör istedim.

Mevsim: Sen kimsin?

05*********: Klasik soru kimsin sen? Bunu bilmen pek doğru olmaz.

Mevsim: Bunu bilmeye bence hakkım var. Söyle uzatma kimsin?

05*********: ÇEVRİMDIŞI

"Siktir." dedim ve telefonu yatağa sertçe bıraktım. Kim olduğunu bilmem lazım ve şu Mira denen kızla da konuşmam lazım. Ama onun evini nasıl bulacağım ki? Acaba kızlar bilir miydi ki? Denemekten zarar gelmez. Kızlar o arada kapıda gözüktü. İyi insan lafın üstübe gelir kelimesi tam da burada olsa gerek...

"Kızlar?" dedim.

"Mevsim senin için endişeden öldük. İyisin değil mi?" dedi Ceren.

"Evet." dedim. "Sağolun. Ben size birşey sormak istiyorum."

"Tabii." dedi Peri.

"Siz Mira diye birisini tanıyor musunuz? Boran'ın eski sevgilisi."

İkisi de birbirine baktı. "Evet ikimiz de tanıyoruz. Mira onu bırakıp gittiğinde abim çok zor toparlamıştı."

"Benim bu kızı bulmam lazım."

"Niye ki?" dedi Ceren.

"Sıkıntı var. Çok büyük en büyüğünden bir tane hem de."

Herşeyi anlattığımda kızlar çok şaşırmıştı. Fransadan tutun da bu zamana kadar herşeyi.

"O ne hakla abimin karşısına çıkıyor bir daha."

"Yüzsüz işte ne bekliyorsun Peri."

"Benim onunla buluşmam gerek."

"Mevsim..." Ceren'in sözünü tamamlamasına izin vermedim.

"Herşeyi öğrenmek istiyorum. O fotoğrafların anlamını, o video her şey dahil olmak üzere."

" Tamam merak etme. Onunla konuşmanı sağlayacağız." dedi Peri.

"Sağolun kızlar." dedim. Hastaneden çikış işlemini yaptık ve eve gittik ama kızların evine. O eve gitmezdim ben ama kıyafetlerimi almaya gidecektim. Eve geldiğimizde yemek yedik ve ben yorgundum. Ama ruhsal olarak. Bahçeye çıktım ve oradaki sandalyeye oturdum. O Miray'la görüşecektim en yakın zamanda.

Buraya kadardı malesef. Nasıldı bölüm? Bunu yorumlarda yazın.

Sizce kim attı o videoyu? Bunu yorumlarda yazarsanız sevinirim.

Vote ve yorum atmayı unutmayın. Diğer kitaplarımı da okuyup bana destek olabilirsiniz.

Hangi rengi sevdiğinizi yazın. Benimkini de tahmin etmeyi unutmayın. Dediğim gibi kaç kişi bilirse bölümü onlar için yazacam. Sizi seviyorum. Hoşçakalın ve baybay.

Sınır: 40 vote 50 yorum. Bastırın.

KADERİMDE SEN VARDIN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin