2. Bölüm

34.8K 824 325
                                    

  Kaçmak en mantıklı şeydi başka ne yapabilirdim ki. Siz söyleyin. Sizin de benim gibi düşündüğünüzü biliyordum.

    Pencereden baktım. Herkes ön bahçedeydi. Arka bahçede kimse yoktu galiba. Hayır orada da insanlar vardı. Ben ne yapacağım Allah'ım bana bir yol göster,lütfen?

    Buldum buldum işte kılık değiştirecektim. Hemen gelinliği üzerimden çıkarıp dolabımı açtım. Üzerime beyaz uzun bir elbise giydim. Bir de kırmızı bir eşarp alıp kafama koydum.
   
    Hemen odadan çıkıp banyoya girdim. Biraz bekledim koridorda kimsenin olmadığından emin olunca merdivenlerden aşağı yavaşça indim. Bahçeye baktığımda herkes kendi halindeydi. Beni fark edemeyecek kadar...
    
    Bu benim için bir fırsattı. Hemen ön bahçeye çıkıp başımı öne eğdim. Ön bahçenin kapısına geldiğimde güzel evime(!) son bir kez daha baktım  Oh sonunda kurtuluyorum. Hızlıca ön kapıdan çıktım.
 
     Ama şimdi ne yapacaktım? Yanımda hiçbirşey yok. Ne para ne de başka birşey...

     Boşver bunlar önemli değil Mevsim. O evden kurtuldun ya sen ona bak. Koşarak evden uzaklaştım. Şu an bir rüyadaysam beni kimse uyandırmasın.

      Meydana geldiğimde hala koşuyordum. Sokaktan sokağa, mahalleden mahalleye geçiş  yapıyordum. Tenha bir sokağa geldiğimde daha da hızlı koşmaya başladım. Burada başıma birşey gelebilirdi. Yağmurdan kaçarken doluya tutulmayalım. Hava da karanlıktı.
    
    Tenha sokaktan geçtikten sonra arabaların az geçtiği bir yere geldim. Saatte en az 2-3 araba geçerdi buradan.
Oradan koşmaya başladım. Çok hızlı koşuyordum. En son çocukken bu kadar hızlı bir şekilde koşmuştum. Acaba benim kaçtığımı fark ettiler mi? diye düşünürken karşı taraftan bir araba geldi. Bunu farlardan anladım.

   Kenara çekilmem gerekiyordu ama olmuyordu. Şoktan geçemiyordum. Araba ani bir frenle durdu ve bana çarpmadı. Arabadan bir adam indi. Çok yakışıklıydı.
  
     İlk önce sinirli bir şekilde indi. Daha sonra bana bakınca yüzü yumuşadı. Ama sonra yine sinirli bir şekilde bana ilerlemeye başladı. Yanıma yaklaştı ve konuştu.

"İyi misin?" dedi. Sesinde merhamet vardı. Ama sert bir şekilde bakıyordu.

"Galiba evet,yani evet iyi sayılırım teşekkürler." dedim adamdan bir adam geri atarak.

"Benden korkma sana zarar vermem." ve elini uzattı."Ben Boran. Sen kimsin?" dedi. Tanımadığım bir adamla konuşmak ne kadar doğru bilemiyorum ama yine de konuştum.

"Mevsim." dedim ve elini sıktım. Eli oldukça sıcaktı.

  Ellerimizi çektik.

"Pekala. Bu saatte burada ne işin var Mevsim. Bu saatta buralar pek tekin olmaz seni evine bırakayım." dedi.

"Benim evim yok. Yani var ama yok." Söylediğim cümle bana bile saçma gelmişti. Boran kaşlarını çatıp konuştu.

"Nasıl yani?" Şimdi herşeyi ona uzun uzun anlatamazdım,zaten de tanımadığım biriydi.

"Benim gitmem lazım gerçekten beni bulurlarsa öldürürler." dedim.

"Kimden kaçıyorsun sen?" dedi benim cevap vermediğimi görünce konuşmaya devam etti. "İstersen seni o kaçtığın kişilerden bir süre saklayabilirim." dedi. " Tabii istersen seni zorlamıyorum ,tanımadığın bir adamın arabasına binmek istemeye bilirsin bu çok doğal..." dedi ben ise kendi kafamda düşünmeye başladım.

    Şimdi bu adamla gitmek ne kadar doğru olurdu ki. Bana birşey yapacak gibi gözükmüyordu ama bu yapmayacağı anlamına gelmiyordu. Offf kafam çorba oldu.

"Mevsim,beni duyuyor musun?" dedi Boran. Seai sert ve acımasız bir ton almıştı.

"Evet,tamam teklifinizi kabul ediyorum. Beni sadece bu geceliğine korursanız bana büyük bir iyilik yapmış olursunuz."

KADERİMDE SEN VARDIN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin