10. Bölüm

12.1K 326 12
                                    

Mevsim'in Ağzından

   Sabah yüzüme vuran güneş ışınları ile uyandım. Yatakta doğruldum ve dünü hatırlayınca gözlerim doldu. Bunu umursamamaya çalışıp aşağı indim. Ceren ve Peri mutfakta konuşuyorlardi. Kulak misafiri oldum.

"Ne demek dün akşam abim Mevsim'in yanına geldi?" diye hayretle sordu. Dün Boran mı gelmişti.

"Sus duyacak bak şimdi sessiz ol." diye söylendi Ceren.

"Abim değişiyor." dedi Peri ve devam etti. " Mevsim ona iyi geldiğini düşünüyorum."

"Ben de."

    Yeni gelmiş gibi içeri girdim. Kızlar toparlandılar.

"Günaydın kızlar."

"Günaydın." diye karşılık verdiler.

"Şey kızlar acaba bana göre kıyafetiniz varsa verebilir misiniz." diye sordum.

"Tabii ben veririm." dedi Ceren. Beraber yukarı çıktık kendi odasına geldiğimizi tahmin ediyordum. İçeri girdik ve Ceren dolabını açtı ben de gözlerimi sonuna kadar açtım.

"Bu kadar elbise neden?" diye sordum.

"Bir kızın en ihtiyacı olan şeydir. Beğen bir tanesini giy gel kahvaltı yapalım." dedi ve kapıya yöneldi. Giderken de tebessüm etti.

  Dolaptan kapalı yeşil bir pantolon beğendim pantolonun kenarındaki zincir güzel duruyordu. Üzerine gri bir tişört giyindim. Aşağı indim. Kızlar beni bekliyordu. Ben de bir sandalyeye oturup kahvaltı etmeye başladım kimse konuşmuyordu ve bu beni rahatsız etmeye teşvik etti. Kahvaltıyı ettikten sonra kızlarla beraber salona oturduk. Ben ise dünkü olayı düşünüyordum. Aklımdaki tek soru işareti ise ' Bana o sözleri sinirden mi yoksa bilerek mi söyledi?' Kızlar bana bakıyordu hissediyordum. Kapı alacaklı gibi çalınmaya başlandığında yerimizden sıçradık. Baş parmağımı üst damağımın altına getirip üste doğru ittirdim. Kapıyı açmak için kalktım. Kapıyı açtığımda karşıma gördüğüm kişi... Boran. Ben ona en kötü bakışlarımı atarken o konuştu.

"Bana öyle bakma." ve içeri geçmeden kolumdan tuttu. "Yürü hadi." dedi. Kolumu çekmeye çalıştım tabii ki olmadı.

"Bana emir veremezsin. Sen benim neyim oluyorsun ki?" dedim sinirle.

Sinirlendiği için gözleri koyulaştı. "Ben saan açıklamak isterdim de ortam müsait değil. Hadi zorluk çıkarma." dedi ve kızlar kapıya geldi.

"Ne oluyor?" dedi Peri.

"Ne olacak bu öküz abiniz beni zorla götürmeye çalışıyor." dedim hala ondan kurtulmaya çalışıyordum. "Yardım etsenize." dedim bağırarak. Ben dışında her yere bakıyorlardı. Onlardan umut yoktu. Hiç beklemediğim bir anda kendimi havada buldum. Boran beni kucağına almıştı.

"Bırak beni." dedim göğsüne vurarak.

Biz arabanın yanına çoktan gelmiştik. Ben hala bağırmaya devam ederken o dibime girdi. "Mevsim, kendi iyiliğin için susmanı öneririm." dedi ve beni arabaya bindirdi. Arabadan çıkmaya çalıştığımda kitledi ve sinir bozucu bir şekilde elindeki anahtarı salladı. Kendi yerine bindi ve bana karizmatik bir bakış attı. Ben önüme dönmüş kollarımı önümde bağlamış oturuyordum. Arkaya uzandı ne yaptığını anlamaya çabalıyordum. Arkadan kocaman bukkette bir menekşe çiçeği çıkardı. MENEKŞE. En sevdiğim çiçekti. Yüzümdeki anlamsız gülüş ile kendime geldim.

"Beni bir çiçekle kandıramazsın." dedim gözlerine bakarak. "Ama yine de çiçeği alacağım." dedim ve elindeki çiçeği aldım. Koklamaya başladım. Çok güzeldi kokusu. Boran arabayı çalıştırdı.

KADERİMDE SEN VARDIN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin