11. Bölüm

11K 287 19
                                    

   Hayat çok değişik değil mi? Bazen bir çocuk oyuncaği kadar kolay bazen de bir o kadar zor. Hayatımda olanlara hala bir anlam verebilmiş değilim. Hala Boran ile sevgili olduğumuza inanamıyorum.

    Boran üst kata çıktıktan sonra cipsimi yemiştim ve şu anda öyle boş boş oturuyordum. Televizyonun altındaki raftaki bir kutu dikkatimi çekti. Simsiyah bir kutu!!!

     Ayaklandım. Tek dizimin üzerine eğilip kutuyu elime aldım. Kutunun sağına soluna baktım.Acaba içinde ne vardı ki? İçini açsam mı diye düşünüyordum. Kutunun kapağına elim gitti. Tam açıyordum ki elimden kutunun çekilmesi bir oldu. Elimden kutuyu alan kişiye baktığımda sinirli bir Boran vardı. Ne oldu şimdi bana biri anlatabilir mi?

"Bir daha bu kutuya sakın dokunma tamam mı. Bu kutuya bakmaya çalışma." diye bağırdı. Ben kaşlarımı çatmış kutuya bakıyordum ne vardı ki orada böyle bir tepki gösterdi. " Mevsim kutuya bakmaya kes."

"Ne var ki orada Boran. Görmemi istemediğin şey ne?" dedim Boran'ın aksine sakince.

"Sana ne Mevsim. Bu kadar meraklı olman hoşuma gitmiyor." dedi ve merdivenlerden hızlıca çıktı.

     Ben de tabi meraktan çatlıyacaktım. Bahçeye çıktım ve dolaşmaya başladım. Havuzun yanına gelince aklıma çok salakça ve manyak bir fikir geldi. Durduk yere şu anda havuza atlama isteğim geldi. Biraz geri çekildim, koşarak atlıyacaktım. Korumalar ise benim ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu. 1, 2, 3... koşmaya başladım ve tam havuza atlıyordum ki belime dolanan eller buna engel oldu. Hadi ama neden böyle oldu.Sırtım çimenlere değince gözlerimi açıp baktım. Üzerimde Boran vardı ve bana sırıtarak bakıyordu.

"Ne yapıyordun sen ya. Ne güzel atlıyacaktın o kadar da hazırlanmıştım." dedim. Boran üzerimden kalktı. Ben de kalktım. Üzerimi başımı silkeledim.

"Atla da sonra hasta ol değil mi?" dedi.  "Sonra Boran uğraşsın."

"Hahahah uğraşmazsan uğraşma be. Benden kendi kendime bakarım. Ayrıca benim arkamda dağ gibi  kız kardeşlerim var." Ceren ve Peri'den bahsediyordum.

"Neyse bu konuyu bırak da ben sana birşey söylemeye geldim." dedi ve ciddiydi.

"Nedir?" dedim.

"Annen ve baban seni arıyorlarmış ve galiba benim yanımda oldugunu Taha piçinin ailesi sayesinde bulmuşlar. Annen ve baban buraya gelmek istiyorlar." dedi ve ben şoktaydım. Dediklerini sindirmem zaman almıştı.

"Hayır Boran gelmesinler. Onları istemiyorum. Lütfen gelmesinler. Onların pis suratlarını görüp kendimi üzmek istemiyorum. Onlar benim yanıma ne için gelmek istiyor biliyor musun? Senin kesin zengin biri olduğunu bir şekilde öğrendiler para için. Ne olabilir ki başka. Onların ilgilendiği ben değilim ki para para herşeyi onun için yapıyorlar." dedim hızlıca.

"Şşşşşs tamam gelmeyecekler sakin ol ağlama da." Ağlıyor muydum ki bakıyım bir evet ağlıyorum!!!!
"Gelmeyecekler emin ol. Ne yapmak istersin bugün istediğin birşey var mı veya hayatın boyunca yapmadığın yapmak istediğin birşey falan. Söyle." dedi ve çok cool bir şekilde durdu ben onu izlemeye dalmıştım. Çok kusursuzdu bu özelliği her erkeği kıskandırırdı. Kızları da kendine çekerdi. Hey ağır olun o benim kimseye kaptırmam??!?!!?😡😡😡😡

"Mevsim beni süzmen bittiyse konuş." dedi kaşının tekini kaldırarak.

"Tamam o zaman ıııımmmm... nereye gitsek...." dedigim anda aklıma bir fikir geldi ama kesinlikle Boran yapmayacaktı. Pis pis sırıtıp ona baktım. İlk önce anlamaz balışlarını bana yönlendirdi daha sonra anladı ve kafasını iki yana salladı.

"Mevsim düşündüğüm şey değil değil mi ?" dedi ellerini cebine koyarak.

"Evet." dedim. "Lunapark'a gidelim." dedim heyecanla.

"Hayır Mevsim. Beni oraya hiçbir kuvvet götüremez."

"Ama..." dedim ama cümlemi tamamlayamadım çünkü cümlemi kesti.

"Aması maması yok. Başka bir yere gidelim."

"İstediğin yere demiştin ama ben orayı istiyorum." dedim dudak büzerek. Boran ise bana ciddi misin bakışı atıyordu.

"Büzme öyle dudaklarını öpesim geliyor. Bu gün öptüm bir daha öperim." dedi ben de dudaklarımı eski haline getirdim. "Tamam tamam hazırlan gidelim." dedi. Ben de küçük bir çocuk edasıyla ellerimi çarptım. Parmak uçlarımda yükselerek zor da olsa Boran'ın yanağından öptüm. Gülümsedi ve konuştu. " Ben seni her zaman lunaparka götüreceğimi söylediğimde sen beni böyle öpeceksen her zaman gidelim." dedi. Ben de koşarak odama geçtim. Üzerime kot bir etek ve siyah bir bluz giydim. Etek biraz kısaydı ama Boran'ın kızmayacağını ümit ediyordum. Kalçama kadar gelen saçlarımı da açık bıraktım. (Arkadaşlar karakterler kısmında biliyorum Mevsim'in saçı kısa ama siz onu uzun olarak düşünün.)  Odadan çıkıp merdivenlerden indim derken ayağım kaydı ve bilincim kapandı.

   Arkadaşlar biliyorum kısa oldu idare edin. Sizi çok seviyorum

KADERİMDE SEN VARDIN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin