22. Bölüm

6.2K 204 39
                                    

   Selamlar;
    Merhaba gece yarısı yayınlamak zorunda kaldığımı yazmıştım. Çok önemli sebeplerim arkadaşlar gerçekten. Boşu boşuna yazmamazlık yapmadım.

  Acaba yaşınız kaç merak ediyorum benim yaşımda olan var mı. Şuraya bırakır mısınız yorum olarak.👉🏻

Teşekkürler şimdi yeni bölüm...

Bölüm şarkısı: Dont Let Me Down (şarkı  eskidi ama haal güzel.) MEDYADA

Mevsim'in Ağzından

   Sabah uyandığımda yorgun ve bitkindim her zamanki gibi. Başım çok ağrıyordu. Dün olanlar gözümün önüne gelmişti. Nasıl yani ben bir üvey ailenin elinde miydim bütün hayatım boyunca. Gözlerimden yaş geldiğini  yeni yeni görüyordum.

   Yanıma bir bakış attığımda Boran'ın  uyuduğunu gördüm. Ayağa kalktım ve duş almak için banyoya gittim. Sıcak suyu ayarlayıp, kıyafetimi çıkarıp sıcak suya attım kendimi. Sıcak su vücudumu esir aldıkça rahatlamış hissediyordum. Rahatlıyordum. Duştan çıktım üzerime bornoz giyindim. Aynadan kendime baktım. O anda Boran'ın keskin sesi duyuldu.

"Mevsim??!!" diye bağırdı. Hemen banyodan çıktım.

"Efendim?" dedim. Dönüp bana baktı rahatlamış gibiydi. "Ne oldu?"

   Gelip bana sarıldı. Ne olduğunu anlamamıştım. Çenesini kafamın  üzerine koydu. Saçlarımın üzerinden öptü. Geri çekildi.

"Ne oldu?" diye sorumu tekrar ettim.

"Kalkınca seni göremedim ya..."

Başımı evet anlamında salladım.

"Korktum." dedi bana bakarak.

"Merak etme. Ben iyiyim." dedim ve ekledim. "Tamam mı?"

"Tamam. Dediğin gibi olsun." dedi.

"Tamam sen in kahvaltıya ben de geliyorum."

  Başını sallayıp beni onayladı. Üzerime
yavru ağzı bir kalın kazak ve altına da beyaz bir eşofman giydim. Saçlarımı tarayıp kuruttum ve aşağı inmeye başladım. Merdivenlerden her indiğimde, her bir adımında burnuma nefis kokular geliyordu. Boran dakikalar içinde harikalar yaratmıştı. Mutfağa girdiğimde masada herşey hazır Boran beni bekliyordu. Sandalyeye oturdum, Boran arkama geçip alnıma yumuşak bir öpücük bıraktı. O da masaya oturup kahvalti etmeye başladı. Masada sinir bozucu bir sessizlik hakimdi. İkimiz de tek kelime etmeden masada kahvaltımızı ediyorduk. Boran ara sıra bana bakıyor ben Boran'a bakıyordum. Gözlerimiz kesişiyordu. Kahvaltıyı ettikten sonra masayı beraber toparladık ve içeri geçtik.

"Bebeğim?" dedi Boran. Kafamı çevirip ona baktım. "Seni tek bırakmak içime sinmiyor ama iş yerinde işler birikti. Kaç aydır gitmiyorum. Toplantılar, alınması gereken ihaleler hepsi birikti. Gitmek zorundayım ama merak etme. 2 saate dönerim."

"Sen beni merak etme. Ben iyiyim yani iyi olacağım. Sen git." dedim.

"Tamam dediğim gibi 2 saate dönerim. Hem Peri ve Ceren'i çağır istersen. Onalr gelsin. Biraz moralin yerine gelsin." dedi ve merdivenlerden yukarı, üzerini değiştirmek için gitti. Ben de ayaklarımı karnıma çekip öylece oturdum. Boş boş televizyona bakıyorum. Boran tekrar aşağı indiğinde takım elbiseliydi. Önüme geçip diz çöktü. Gözlerim onun gözlerindeydi.

"Ben gidiyorum tamam mı?" dedi ve dudaklarıma kücük bir öpücük bıraktı.

"Tamam." dedim.

"Mevsim?" dedi bana duygu yoğunluğu  ile bakıp.

"Efendim."

"Seni seviyorum. Her şeyden çok."

KADERİMDE SEN VARDIN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin