4. Bölüm

23.6K 538 191
                                    

Mevsim'in Ağzından

Sabah büyük bir gürültüyle uyandım. Bu da neydi? Hemen aşağı inmek için kapıyı açtım.

Ev şimdi sessizdi ama yine güçlü bir ses duyuldu. Sanırım bu silah sesiydi. Ne oluyor burada?

Merdivenlerden yavaşca ve tedbirli bir şekilde inmeye başladım. Ağzıma bir el tutulunca çırpınmaya başladım. Bu kimdi böyle ya? Beni odama soktu ve kapıyı kapattı. Elini ağzımdan çekti ben de arkamı döndüm. Bu Boran'dı. Derin bir oh çektim.

"Sen ne diye aşağı iniyorsun?" diye bağırdı. Bir elinde silah vardı. Silahı görünce biraz geri çekildim. Boran bunu anlamıştı olacak ki silahı arkasına koydu.

"Ben aşağıda ne olduğunu merak ettiğim için..." lafımı kesti.

"Merak etme Mevsim ve sakın aşağı inme." dedi sinirli bir şekilde.

"Tamam." dedim. O da memnun olmuşcasına kafasını sallayıp odadan çıktı. Acaba kim gelmişti ve ne için?

Yaklaşık 30 dakika geçmişti. Silah sesleri kesilmemişti hala. Ne bu arkadaş. Sanki ordular şeklinde savaş yapıyorlar.

Ben de yatağa oturmuş dizlerini kendime çekmiş silah seslerinin bitmesini bekliyordum ama bitmiyordu. Bir anda aklıma Taha geldi yerimi bulmuş olabilir mi? Ya da Boran söylemiş olabilir mi?

Ağlamaya başladım yavaş yavaş. Neden güvendim ki ona. Yanlış olan şeyi yaptım. Salak olan bendim.Kapı açılma sesi geldi. Kafamı az kaldırıp baktım Boran yanıma geldi. Yatağa oturdu. Kafamı tutup ona bakmamı sağladı.

"Mevsim ne oldu?" dedi. Ortalıklarda Taha falan yoktu. Galiba ben yanlış düşünmüştüm. Bir anda benden beklenmeyecek bir hareket yaptım ve Boran'ın boynuna kollarımı doladım. Şaşırmış olmalıydı. O da bana sarıldı.

"Be-ben Taha geldi sandım." dedim titrek sesimle.

"Hayır gelmedi. Nerak etme gelse bile yanında ben varım. Sana zarar veremez. Anladın mı?" dedi.

"Hı hı." dedim ve ayrıldım Boran'dan. Boran ellerimi tutup konuşmaya devam etti.

" Acıkmadın mı?" dedi hafif gülerek.

"Biraz." dedim gözlerimdeki yaşlarla.

"Tamam kahvaltıyı hazırlıyorlar. Sen de kendine gel ve aşağı in tamam mı?" dedi ve kalktı. Ben o anda kolunu tuttum. Koluna baktı daha sonra bana.

"Ne oldu?" dedi.

"O silah sesleri neydi peki o zaman Boran."dedim kahvelerine bakarak.

"Seni ilgilendiren birşey değil?" dedi. Ben de elimi kolundan çektim. O da gitti.

Boran'ın Ağzından

O silah sesleri düşman olduğum kişilerindi. Evimi bastılar. Ortalık savaş alanına döndü şu hale bak.

Mevsim de zaten Taha geldi sandı. Ağladı. Ama değişik bir his olmuştu içimde hiç tatmadığım,bilmediğim bir his.

Ben galiba Mevsim'e karşı bir şeyler hissediyordum. Onu her gördüğümde içimde bir yerde tarif edemeyeceğim birşeyler oluşuyor. Onu gördüğüm ilk akşam olmuştu bu galiba. Daha onu tanıyalı bir iki gün olmuştu. Ona bunu söylemek istiyorum ama bu sefer beni sapık falan sanacak diye korkuyordum.

Mevsim'in Ağzından

Üzerime beyaz pantolon ve toz pembe bir bluz giydim. Tabii bu kıyafetler Boran'ın kız kardeşininindi. Aşağı indim. Kahvaltı hazır bekliyordu. Boran da bir elini başının arkasına koymuş diğer elide telefondaydı. Bu hali çok çekiciydi. Masaya geçip oturdum. Boran beni görünce telefonu kapattı. Kahvaltı etmeye başladık. İkimizde de ses yoktu. Kapı şiddetle çalındı. Ben ani refleksle kafamı kapıya çevirdim.

KADERİMDE SEN VARDIN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin