"Ne?!" diye bağırdığımda etraftaki bir kaç öğretmen ve öğrencinin gözü bize dönmüştü. Bunu fark eden Taeyong, "Bağırma!" diye uyardığında öfkeli gözlerle ona baktım. "Nereden çıkardın bunu?""Moonbyul söyledi."
Gözlerimi devirdim. O kız ne pahasına olursa olsun ben ve Taeyong'un yakınlaşmasını istemiyordu. Ona kardeş gözüyle baktığımı bilmesine rağmen saçma sapan kıskançlık triplerine giriyordu ve bu artık sinirlerimi bozuyordu.
Kollarımı göğsümde birleştirerek "Sen de buna inandın mı?" diye sordum baygın bakışlarla.
"Söyledin mi, söylemedin mi?"
Hafif sesimi yükselterek "Söylemedim!" dedikten sonra devam ettim. "Aptal mısın sen ya? Kardeşimdin sen benim. Sevgili ne demek, sen nasıl inanırsın buna?!" Hayalkırıklığım sesimden belli olurken "İyi, git söylemediysen." demekle yetinmişti. Dudaklarımı bir birine bastırarak son bir kez benden kaçırdığı gözlerine baktım, sonrasında ise arkamı dönerek sınıfa ilerledim.
Sıranın üzerinde ritim tuttuğum kalemi kenara bıraktım ve avuçlarımı yanaklarıma bastırarak ofladım. Şu an tenefüstü ve herkes dışarıdayken ben sınıfta tek başıma oturmayı tercih etmiştim. Hala Bay Kim'in dersi gelmediği için sıkılıyordum, diğer yandan ise tarihten daha iyi not almak için ne yapabileceğimi düşünüyordum.
Biraz sonra zil çaldığında çocuklar içeri doluşmaya başladı. Onların hemen ardından da sınıf öğretmenimiz Bay Min içeri girdiğinde kaşlarımı çattım. Dersimiz matematik değildi ki.
"Çocuklar, bu gün tarih dersinize Bay Kim yerine başka bir öğretmen girecek. Maalesef Bay Kim biraz hasta, o yüzden izin aldı."
Bay Min'in yaptığı duyuru omuzlarımın düşmesine sebep olmuştu. Bay Kim'e ne olmuş olabilirdi ki? Daha bir gün önce sağlamdı. Çok mu kötüydü acaba?
Yutkunarak Lisa'ya baktığımda o da bana tedirgin bakışlar atıyordu. "Umarım çabucak döner. Durumuyla ilgili bir şeyler de öğrenemeyiz."
Oysa ben Bay Kim'in nasıl olduğunu deli gibi merak ediyordum.
Yine de bunu dile getirmenin tuhaf olacağını bildiğimden Lisa'ya kafamı salladım ve sıramdan kalktım. Sınıftan çıkıp koridorda aylak aylak yürürken birisi koşmaktan nefes nefese kalmış bir halde yanımda durdu. Kafamı çevirdiğimde bu kişinin Jungkook olduğunu gördüm. Şirin yüzü ister istemez gülümsememe sebep olurken hızlı hızlı konuşmaya başladı.
"Bay Kim'in hasta olduğunu duydum." dediğinde dudaklarım düz bir çizgi haline gelirken onu onaylayan bir mırıltı çıkardım.
"Acaba kötü bir şey mi?"
İşte cevabını hiç bilmediğim o soru. "Bilmiyorum." dedim çaresizce. "Daha bir gün önce sapasağlamdı. Bir anda hastalanması tuhaf değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEACHER'S KITTEN¹ • Taennie
FanfictionHiç ummadığımız kişiler birden bire hayatımızın merkezine yerleşir. Ve ben, hayatımın merkezine yerleştirdiğim adamla bir başkasının duyguları arasında sıkışıp kalmış, yolumu bulamamıştım. Yolumu bulmaya çalışırken yine o adam bana ışık olmayı başar...