Son dersin bittiğini bildiren zil çaldığında test kitabımı kapatarak çantamı toplamaya başladım. Yanımda oturan Chaeyoung da aynı işlemi yaparken Min hoca öğrencilerine talimatlar yağdırmaya başlamıştı.
Chaeyoung'un "Jennie!" diyen heyecanlı sesini duyduğumda ne var dercesine ona baktım. Gözlerini devirerek "Bay Min sana fazla yakınlık göstermiyor mu sence de? Demek istediğim... Adam baya sana dokunuyor. Özel yerine..." dediğinde utançla gözlerimi kaçırdım. Ah, bu adam delinin tekiydi. Neden herkesin içinde böyle davranıyordu ki?
"Yanılıyorsun, Chaeyoung. O bir öğretmen, öyle şeyler düşünecek birisi değil. Sana öyle gelmiştir."
Ben de buna inanmak istiyordum. Günler geçmesine rağmen hala Yoongi'yi görmezden geliyor, hareketlerine farklı anlamlar yüklememeye çalışıyordum.
Lisa ve Chaeyoung'a inanıp aptal durumuna düşmek istemiyordum.
11'ci sınıftaydım ve şuana kadar tek bir sevgilim olmamıştı. Hiç teklif almamıştım. Sanırım erkekler benden hoşlanmıyordu. Öyleyse Bay Min gibi yakışıklı bir adam neden bana ilgi duysun ki? Etrafında onca kadın varken. Çok saçma.
"Sen bilirsin, bence öyle." diyen Chaeyoung bilmiş bir tavırla kaşlarını kaldırdı ve çantasını omzuna atdı. Ben de yerimden kalkarak onunla birlikte sınıftan çıktım.
Chaeyoung'la sınıflarımız ayrıydı ama yemekten sonra Yoongi'nin etüt derslerine kalıyorduk birlikte. Bana kalsaydı Taehyung'un etütlerine giderdim ama o yemekten sonra başka bir okula gidiyordu.
Lisa, Yoongi'den haz etmediği için biz etüt sınıfına gidene kadar bizimle takılıyor, sonrasında ise evine gidiyordu. Eh, hiç değilse uyumak için vakti vardı.
Chaeyoung'la sınıftan çıktığımızda Yoongi de mavi çantasını omzundan geçirerek sağ tarafında kalmasına izin verdi. Bizimle yürümeye başladığında Chaeyoung her zamanki boşboğazlığı ile onu konuşturmaya çalışıyordu.
Yoongi ise pek onu dinliyor gibi göünmüyordu. Gözleri Chaeyoung'a kilitlense de elleri rahat durmuyor, yürürken bacaklarıma temas ediyordu.
İşte günlerim böyle geçiyordu. Ve anlayamadığım şey neden Yoongi'ye karşı koyamadığımdı.
Bay Min'i severdim, benim için çok değerliydi. Taehyung'dan sonra tabii. Ama bu ona istediği her şeyi yapması için izin vermemi mi gerektiyordu? Hayır. Peki neden onu durdurmuyordum? Neden hayır diyemiyordum?
Bu sorularımın cevabını hep yalnızlığıma bağlıyordum. Tamam, arkadaşlarım vardı, ama beni seven, arzulayan bir adam yoktu. Ve birden Yoongi gibi bir adamın bana ilgili davranması şaşırmama, aynı zamanda saçma bir şekilde hoşuma gitmesine sebep olmuştu. Tam bir aptaldım.
Ertesi gün okula geldiğimde bazı değişiklikler olduğunu duydum. Mesela, artık sınıf öğretmenimiz Bay Min değil, Namjoon öğretmendi. Aman ne güzel.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEACHER'S KITTEN¹ • Taennie
FanfictionHiç ummadığımız kişiler birden bire hayatımızın merkezine yerleşir. Ve ben, hayatımın merkezine yerleştirdiğim adamla bir başkasının duyguları arasında sıkışıp kalmış, yolumu bulamamıştım. Yolumu bulmaya çalışırken yine o adam bana ışık olmayı başar...