Dersin bitmesi için dakikaları sayarken Bay Min bir kaç kez daha soru açıklama bahanesiyle yanıma gelmiş ve aynı işlemi tekrarlamıştı. Midem ağzımda dersin sonunu beklerken zil çaldığında ayağa kalkmadan önce Bay Min'in çıkmasını bekledim. Cidden yüzüne bakacak halim yoktu.
Ayağa kalkıp bir süre boş boş dikildiğimde önümdeki sırada oturan Lisa da kalkıp önümde durmuştu. "O neydi öyle?" diye sorduğunda anlamaz bakışlar attım. Gözlerini devirerek "Min hoca diyorum. Baya elledi seni." demesiyle gözlerim büyümüştü. İşaret parmağımı dudaklarıma götürerek sessiz olmasını tembihledikten sonra "Saçmalama. O bir öğretmen. Yok öyle bir şey." dedim.
Lisa, "Yapma, Jennie. Sen de şüphelenmiştin." dedi yüzünü buruşturarak. Min hoca'dan pek haz etmezdi, nedenini ise bir türlü anlayamıyordum. "Neyse, Lisa. Kapatalım konuyu."
Gözlerini devirerek gittiğinde ne yapacağımı bilemeyerek yerime oturdum. Bir sonraki ders Kore diliydi. Sanırım bu gün rahat nefes alamayacaktım.
Biraz sonra içeri Kore dili öğretmenimiz Kim Namjoon girdiğinde ayaklandım. Kim Namjoon, ikiyüzlü herifin tekiydi. Okula ilk geldiğinde onu iyi birine benzeterek içimi açmıştım ama zamanla gerçek yüzünü görmüştüm. Sanırım insanları iyice tanımadan onlara güvenmemeliydim.
Namjoon öğretmen yerlerimize oturmamızı söylediği sırada kapı açıldı ve Bay Min içeri girdi. Yutkunarak sıramda küçülürken Bay Min, Namjoon öğretmene selam verdi, ardından sınıfa döndü. "Çocuklar, bir duyuru yapmak için burdayım." dediğinde merakla ona baktım.
"Yılın başında 11 ve 12'ci sınıfları karıştırarak bir hata yaptığımızı fark ettik. O yüzden yarından itibaren 12'ci sınıflar için iki yeni sınıf ayarlanacak. İyi dersler."
Daha sonra Bay Min sınıftan çıktı ve ben kafa karışıklığı içinde kaldım. Lisa 12'ci sınıftı. Sene başında sınıfların karıştırılacağını öğrendiğimde çok mutlu olmuştum çünkü en yakın arkadaşımla hep birlikte olabilecektim. Şimdi ise sadece tenefüslerde onu görebilecektim.
"Aish, anlaşılan Lisa'ya veda etmemiz gerekiyor."
Jungkook'un sesi arkaya dönmeme neden oldu. Kolumu Jungkook'un sırasına yaslayarak başımı kolumun üstüne bıraktım. "Lisa ile küssek de onu özleyeceğim." diye fısıldadım Lisa'nın duymaması için. Jungkook gülümseyerek omzumu sıvazladı ve "Eminim o da seni özleyecektir." dedi. Zoraki bir gülümsemeyle ona baktım. Umarım haklısındır, Jungkook. Umarım uzaklaşmayız.
"Tamam, yaygara bitti. Derse odaklanın!"
Namjoon öğretmenin yüksek tondaki sesini duyduğumda önüme döndüm. Ah, bu adamı hiç sevmiyordum.
Son ders de bitip evlere dağılma vaktimiz geldiğinde dudaklarımı büzerek çantamı topladım. Evimden ve ordaki insanlardan nefret ediyordum. Oraya ait değildim, bunu hissediyordum. Sadece okula geldiğimde bütün nefret etdiğim şeyleri unutarak biraz gülebiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEACHER'S KITTEN¹ • Taennie
FanfictionHiç ummadığımız kişiler birden bire hayatımızın merkezine yerleşir. Ve ben, hayatımın merkezine yerleştirdiğim adamla bir başkasının duyguları arasında sıkışıp kalmış, yolumu bulamamıştım. Yolumu bulmaya çalışırken yine o adam bana ışık olmayı başar...