28.BÖLÜM:"ÖZEL DERS"

3.6K 251 419
                                    

"B-Ben

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"B-Ben..."

Kekelememe lanet ederek Taehyung'u ikna edebilecek bir şeyler düşündüm. O ise bana fırsat vermeden önündeki telefonu önüme fırlattı. "Al şunu."

İkiletmeden başımı eğdim ve hızlıca telefonumu alarak sıranın altına koydum. Kucağımdaki çantama sarıldığımda gözlerimi kaldırarak onunla göz göze geldim. Gözleri hiç çekinmeden gözlerimi delip geçerken utanarak bakışlarımı kaçırdım. Her şeyi mahvetmiştim.

Dayanamayarak ikinci kez onun olduğu tarafa baktığımda tekrar göz göze geldik. Bu sefer ikimiz de gözlerimizi kaçırmıyorduk. Çocuklardan biri "Bay Kim, 17'ci soruya bakar mısınız?" diye seslendiğinde bile Taehyung onu umursamadan bana bakmaya devam etti. Çocuk bu sefer sesini hafif yükselterek "Bay Kim!" dediğinde Taehyung sakince bakışlarını benden çekerek ona çevirdi. "17'ci soruya bakar mısınız?" diyen çocuğun isteğini yerine getirerek önündeki test kitabına odaklandı. Soruyu okuyup cevapladıktan sonra bir süre dalıp gitti. Bu sefer başka bir çocuk seslendiğinde yine duymamıştı. Onu bu hale getirmenin rahatsızlığıyla yerimde kıpırdandım.

Ders sessiz sedasız geçmişti. Taehyung soruların çoğunu ilk seferinde duymayıp sonra cevap vermek dışında hiç konuşmamıştı, sadece masasına odaklanmıştı. Zil çaldığında ise hızla telefonuyla not defterini alarak kapıya yöneldi. Ben de aceleyle yerimden kalkarak peşine takıldım. Onunla konuşmam lazımdı.

Sınıftan çıkan Taehyung'un fazla ilerlemesine izin vermeden "Bay Kim!" diye seslendim. Duraksadığında tam arkasında olduğum için ben de durmuştum. Bana dönüp "Ne istiyorsun?" diye soğuk bir sesle sorduğunda titredim. Her zaman içimi ısıtan sesi şimdi buz kesmeme neden olmuştu. "Sadece konuşmak. Lütfen." diye yalvarırcasına baktığımda bir süre yüzümü izledi. Ardından yönünü değiştirerek kendi özel odasına doğru ilerlediğinde "Gel." dedi kısaca. Hemen harekete geçerek peşine takıldım.

Odasının kapısını açtığında kenara çekilerek önce bana yol verdi. Başımı eğerek yanından geçtiğimde o da odaya girerek kapıyı kapattı. Bana döndüğünde hızlı bir şekilde konuşmaya başladım. "Efendim, gerçekten beni yanlış anladınız. Niyetim asla sizi rahatsız etmek-" Elini havaya kaldırdığında sustum. Gözlerini kısarak "Sen ne yaptığını biliyor musun?" diye sorduğunda ise yutkunma ihtiyacı hissettim. "Benim kötü bir niyetim yoktu."

"Niyetin ne olursa olsun, bunu yapmamalıydın. Disipline gideceksin." diyerek arkasını döndüğünde yürümesine izin vermeyerek kolunu tuttum. Eğer annemle babam disipline gittiğimi, hele bir de neden gittiğimi öğrenseydiler beni yaşatmazdılar.

Taehyung önce kolunu tutan elime baktı, ardından soğuk bakışlarını gözlerime çıkardı. Gözyaşlarım korkumun kanıtı olarak gözlerime hücum ettiğinde titreyen sesimle konuşmaya çalıştım. "Ben gerçekten çok çok özür dilerim. Bana bir şans daha verin lütfen."

"Onu bu işe kalkışmadan önce düşünecektin." diyerek arkasını dönmeye çalıştığında bu sefer her iki kolundan tuttum. Bir an hareketime şaşırsa da yüzüme bakmaya devam etti. "Hocam, lütfen bunu bana yapmayın." diyerek konuşmaya başladığımda beni dinlemek istemediğini gösterircesine ellerimden kurtulmak için kollarını kaldırarak gerilemeye çalıştı. Ne yapacağımı bilemeyerek çaresizlik içinde dizlerimin üzerine çöktüm.

TEACHER'S KITTEN¹ • TaennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin