Karşımda tüm asaletiyle dikilen beden, soğuk ve kibirli bakışlarıyla bana yukarıdan aşağı bakıyordu. Karşısında kendimi ezik gibi hissetmeme mani olamamıştım.
"Kim Jennie sen misin?"
Tüylerimi ürpertebilecek soğukluktaki ses kulaklarıma dolduğunda yutkunarak kafamı salladım ve olabildiğince kendimden emin bir şekilde "Evet, benim." dedim. Kendimi korkak gibi gösterecek değildim.
Jisoo başını eğip gülümsedi ve bir adım yaklaştı. Kaşlarımı çatmış hareketlerini izlerken kafasını kaldırdı ve gözlerime baktı. "Demek Taehyung'un küçük aşığı sensin?"
Gözlerimi kırpıştırırken dediklerini idrak etmeye çalıştım. Taehyung'un aşığı mı? İyi de Taehyung'a olan hislerimi Lisa'dan başkası bilmiyordu. O da daha yeni öğrenmişti. Şayet önceden bilseydi de söylemesinin imkanı yoktu. Böyle bir şeyi bana asla yapmazdı.
En iyisinin salağa yatmak olduğunu düşünerek "Anlamadım?" dedim sorarcasına.
Jisoo yüzüne ürkütücü bir ifade yerleştirdi ve "Aptalı oynama, küçük. Buralarda olmaya bilirim, fakat olan bitenden her zaman haberim olur." dedi. Ardından biraz daha yaklaştı ve kulağıma eğilerek "Şimdi dediklerimi iyi dinle. Taehyung'dan uzak duracaksın, anladın mı? Şayet durmasan bile o senin gibi küçük bir çocuğa bakmaz ama yine de." diye devam etti. Sonrasında kendini biraz geri çekti ve sağ elinin işaret parmağını şakağıma birkaç kez vurarak "Bunu kafana iyice sok, Küçük."
Dolan gözlerimi kırpıştırdım ve aşağılayıcı gülümsemesiyle bana bakan Jisoo'nun gözlerine sabitledim. Şu an sadece sessiz sakin bir yerde ağlamak istiyordum.
"Hadi gidelim artık, abla. Mesajı almıştır. O kadar da aptal değildir herhalde." diyen Moonbyul kendini hatırlatmıştı.
Jisoo bir kaç adım geriledi ve gülümsemesini bozmadan "Derslerinde başarılar." deyip arkasını döndü. Moonbyul da onun yanında yürümeye başladığında bir süre gözden kaybolmalarını bekledim. Gittiklerine emin olduktan sonra ise az önce kalktığım banka geri oturdum ve gözyaşlarımı serbest bıraktım.
Asla benim olmayacak birine karşı hisler beslemek. Sadece benim gibi bir aptalın yapacağı işti. Kendime acı çektirmekten ve küçük düşürmekten başka bir şey yaptığım yoktu. Neden onu seçti diye sorgulamak istiyordum ama cevabı basitti. Güzel ve alımlı bir kadını hangi erkek istemezdi ki?
Yaklaşan adım seslerini duyduğumda aceleyle gözlerimin altını ve yanaklarımı silmeye çalıştım. Şu durumda en son istediğim şey birinin bana acımasıydı.
Gözucuyla kimin geldiğine baktığımda elindeki plastik bardakla donup kalmış Lisa'yı gördüm. Lisa hızlıca yanıma geldi ve oturarak elini sırtımda gezdirdi. "Jennie? Seni bıraktığımda sakinleşmiştin, noldu birden bire?" dedi endişeyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEACHER'S KITTEN¹ • Taennie
FanfictionHiç ummadığımız kişiler birden bire hayatımızın merkezine yerleşir. Ve ben, hayatımın merkezine yerleştirdiğim adamla bir başkasının duyguları arasında sıkışıp kalmış, yolumu bulamamıştım. Yolumu bulmaya çalışırken yine o adam bana ışık olmayı başar...