29.Bölüm

115 5 0
                                    

"Offf offf" diye söylenip duruyordm. Evde yalnız ve canım sıkılıyor du. Televizyonu karıştırmaktan ,saçma sapan programlara bakmaktan kafam agrimisti. 'En iyi si uyumak' diyerek tv  yi kapatıp, odama  doğru ilerlemiştim.  Yatagimin üzerinde duran telefonumu  alıp, arayan soran varmı diye baktım.
Yoktu, bir 'off' ta onun için çekip uzandim.

************
Telefonumun sesiyle zar zor ayıldım. Ekran' a baktığımda arayan oydu.
"Alo"
"Zeyna, ne yapıyorsun?"
"Uyuyirdum, uyandım sen?"
"Bende seni bekliyorum aşağıda, beraber vakit geçiririz diye düşündüm" yine mi ya, bu adam beni kalpten goturecekti bi gün. Ne bu zirt  pirt  kapıya gelmeler.
"Sen niye kapıya kadar geliyon , birisi ya görürse herkes babamı annemi tanıyor"
"Tamam, o zaman ben geliyom"
"Hayır..." dedim ki telefonu kapatmıştı bile.
Altimda  sortla üzerimde yarim tsortle calan kapıya yöneldim. Kapıyı açıp geçmesi için yol verdim. Ama geçmedi karşımda dik dik bana bakıyordu.
"Neee  neye bakiyon oyle "
Hemen içeri geçip kapıyı kapattı.
Beni kapattığı kapıya hızla iktirdi." napiyon ya" kapıyla kendisinin arasında kalmıştım. Bir karış vardi aramızda.
"Bu ne hal"
"Ney ne hal"
"Olmayan kıyafetin Zeyna, bu nasıl kıyafet"
"Ne demek nasıl kıyafet ,gördüğün gibi normal kiyafet"
Elini belime  getirdi, hafifçe oksamaya başladı, oksayarak belimden  göbeğime geldi. Ben ne yaptığının şokuyla, öyle ce donuk ona bakıyordum.
"Konuşmayı bırak Zeyna, ve bir an önce git üzerine doğru dürüst birşeyler giy cabuk"
"Senden emir alacak değilim" dedim, onu geri iterek.
Ama o hızla geri bana gelip kapıya yumruk attı.
"Sana ne diyorsam onu yap" dedi öfkesi gözünden belliydi. "Yapicaksin" diye ekledi. Onu tekrar kenara itip yanından geçtim.

Ben dolmuş gözlerimi bir kenara bırakıp, kırılan kalbimle beraber hızla yukarı çıktım. Kapiyi carpip , ağlamaya başlamıştım. Ne diye geldi, ne diye bana karışıyor ,ne diye bana bağırıyor.

    Kapının açılmasi üzerine ,yastığa gömdüğum kafami cikardim. Onun geldiğini görünce hızla yerimden  kalktim. Yağan göz yaslarimi  elimin  tersiyle silip , "çık odamdan" diye bağırdım. Çok kırmıştı beni,sinir olmuştum.

    Biraz önceki sinirli hali gitmis, yerine uzgun yaptıklarından dolayı pişman  bi adam gelmişti. Ona tekrardan elimi  sallayıp "çık" dedim. Ama yanıma gelip elimi  avuç içine aldı. Ve avcuma küçük bir öpücük bıraktı.

"Zeyna, benim olan benimdir. Ben benim olani kıskanır, kısıtlarım. Ben benim olan o ince belini, güzel beyaz bacaklarını kimsenin görmesini istemiyorum." dedi ve beni sararak yatağa otutturdu kendiside yanıma oturdu. Sesi üzgün bir şekilde devam etti. "Bak Zeyna,ben seni kendimden bile kiskaniyorum elimden gelse bu soluk pembe dudaklarını ,hastası olduğum açık kahve gözlerini, kızılımsı omzuna düşen saçlarını saklicam. Sirf benden başka kimse görmesin diye" dedi .Ve bırakmadığı ellerimi sıkıca tutup hemen önüme diz çöktü. Bir elini yanagima  götürüp oksamaya başladı .Diğer eliyle de elimi sıkıca tutuyordu. " Anla beni be guzelim, ben benim olanı kimseyle paylasmam. Benim gözümun cennetine kimse bakamaz birtanem." dedi ve ayağa kalkıp iki eliyle yüzümü tuttu, alnimdan uzunca bir öpücük alıp "seni seviyorum" dedi. Ve kapiyi açıp çıktı, son bir kere dönüp "görüşürüz güzelim " dedi. Kapıyı kapattı. 

  Ben ise midemdeki kelebekleremi söz gecircem, yoksa vücudumdaki atesemi yada yanaklarimin kizarmasina mi ? Öyle sözler söylemişti ki bana, öyle yoğun bakmıştı ki icinden geçenleri adete gözüyle anlatmıştı. Hastası olduğum adam bugünde yapmıştı yapacağını...

Kalbin Gücü! (ZeyAr)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin