Erkan
Aşıktım artık, ne istediğini bilen bi insandım. Onu istiyordum Zeyna'yı...
Okullar bitmişti. Yanı yaz tatiline girmistik. Bugün kadinimla buluşup birşeyler yapacaktık. Altima siyah dar kesim kot pantolon giyip, üzerime beyaz yakalı tişört giydim. Ayağıma ise yuksek taban beyaz spor ayakkabı hazirdim. Genç ve yakisikliydim. Aynaya karşı 'Piç smile' gülüşümü yapıp yola çıktım.
Zeyna
Kahvaltımı yapıp, direk hazırlanmaya başlamıştım. Bugün sevdiğim adamla buluşup birşeyler yapacaktik. Üzerime siyah saten bir atlet giyip altimada koyu yeşil dar kargo pantolonumu giymistim. Hafif makyaj yapıp, saçımi dağınık topuz yapmıştım. Artik okullar bitmişti. Yaz tatiline girmiştik, ve herşey serbesti...
Okulumu gayet iyi bitirmiştim. Tabiki bu sevgilim sayesinde ydi. O olmasa bana gayret yapmayı öğretmese pek iyi bitiremezdim.
İslerimi halledip , salona annemlerin yanina gidip 'mira ile birşeyler yapacağımi söylsonra,bugün geç gelecegemi' bildirip evden çıkmıştım.
********
Evin sonundaki sokaktan döndükten sonra, yanimda duran siyah arabayı farkettim. Penceresi inik arabanın içine bakmamla yüzümde kocaman gülümseme oluştu.
Erkan: "hayatım beklicen mi? Daha!" dedi. "Tamam ya geldim" deyip arabaya geçtim. Erkan'a döndüğümde boynumdan tutup kendine çekip yanagimdan yumuşak şekilde öptü, daha sonra ise "hosgeldin melegim" dedi. Tabi benim yanaklar dometes gibi kizardi.
Erkan: "Alışamadın herhalde daha bana, niye boyle utangacsin" dedi. "Doğru ya utanmim! Çünkü benim için çok normal birşey ya " diye sesim yükseldi.
"Tamam kralicem, özür dilerim." dedi. Yandan gülücük atarak.
"Sorun değil"
"Sinir olunca daha tatlı oluyorsun, seviyorum senin bu hallerini." deyip kahkaha attı.
"Çok komiksin ya" deyip göz devirdim.
Benden tarafa eğilip, yanağımdan küçük bir öpücük daha aldı. "Herneyse tatlım, çok konustuk ! Gidelim biraz dolasalim, Okey!" dedi. Bende aldırmıyor muş gibi "ok" dedim.
Arabayı çalıştırmış, gitcegimiz yere yol almaya başlamıştık.
*******
Nihayet sonunda gelmistik. Geldiğimiz yer küçük bodur ağaçlarla kaplanmış renk renk led ışıklar işlenmiş, yollar küçük cakillarla belirlenmiş bir yerdi. Çok hoş ve tatlı bir mekandı.
Erkan'ın elinden tutup, cakilla kaplı olan yoldan ilerlemeye başladık. Ben ağzı açık ayran budalası gibi etrafa bakarken, o ise daha önce binlerce kez gelmiş gibi davranıyordu.
*****
Etrafimizdaki kızlar ona bakerken, ben ise o kızlara ölümcül bakislarimi saciyordum. 'Ne yani hicmi balık tutan bir erkek gormediniz.' geldiğimiz yerin az ilerisinde, akar su vardı. İnsanlar'ın bazıları buraya ailesiyle piknik yapmaya geliyordu, bazilarida bizim gibi balık tutmaya...
Ben ilk defa balık tutmaya çalışıyordum. Babam komser olduğu için, pek boyle işlere vakit ayirmazdi. Yıllık iznindede köye gider yada otele giderdik.
"Zeyna hadi bebeğim, bir kez daha dene yapicaksin bak bu sefer" demişti sevgilim. Ben ise defalarca çalıştığım halde bir tane ayakkabı bir tane de posetten başka birşey bulamamıştım.
" hihi bir kez daha de dur sen, olmuyor iste yapmicam ben bu isi!" diye çemkirdim.
"Aşkım ölmezsin, balık sabır işi"
"İstemiyorum ben sabır isi vs. Yapmicam iste " deyip su kenarındaki banka oturdum.
Destek lütfen😘😘😘
