Doğrusu, yorucu bir gün olmuştu. Sonuçta bende Erkan hocada, hantaldık. Bizim için fazlasıyla zorluydu; küçüklükten burada arada sırada kaldigimdan meraktan öğrenir, izler , neyin nasıl yapıldığini bilirdim, ama simdi bilmiyorum!
Erkan
"Zeynaaa! Bana su getirir misin?" dedim küçük cadıya. "İsim var hocam, kendiniz de alabilirsiniz." dedi. "Zeyna, kalcam agriyor ve hareket ettikçe daha çok agricak! Senden istediğim sadece su."dedim. " tamam hocam tamam" dedi. 'Süper' biraz iş keselim bakalım.
.........
"Buyrun hocam suyunuz" dedi. "Tesekkur ederim" dedim. "Ne demek!" dedi. "Zeyna biraz sohbet edelimmi?"dedim. " olur hocam. " deyip oturdu karışımdaki kanepeye "eee zeyna anlat bakalım." dedim. "Neyi hocam herşey, gördüğünüz gibi" dedi.
..........
Biraz düşündükten sonra aklıma ne kadar, sıcak kanlı , düşünceli, saf kalpli, elleri açık insanlar olduklarını farkettim. Zeyna'ya baktığmda boş boş elindeki tlf baktığını farkettim. Öylece tatlı bakıyordu ki anlatamam. Sıkılmış gibi yanaklarını hafif sisirmis dudaklarıni büzmüs, tatlı masum bakışı vardı.
" Biliyor musun? Benim hic böyle sıcak kanlı, düşünceli, temiz kalpli, bir aile yakinligim olmadı." dedim iç çekerek. Elindeki tlf bırakıp bana baktı "Bakın iste ne güzel, simdi görüyorsunuz hocam benim ailemi sizin aileniz gibi görün." dedi. Ne güzel düşünmüştü. Ama öyle birşey olması imkânsızdı."Ne güzel söyledin, ama öyle birşey çok zor" dedim."Hocam, ne gecirdiniz ne yasadinuz bilmiyorum! Ama; böyle düşüncelerle kendinizi uzmeyin sonuçta , ucunda ölüm yok" dedi.
.......
"Anlamassin be Zeyna, anlamaz sın.." dedim. "Hocam" dedi. Yanıma gelip önümde diz çöktu, " yapmayın böyle hocam, sizde aile kurcanuz! Belliki yasadiklariniz pek iç açıcı değil; ama bunu bir sınav gibi veya da yasadiklarinizi yasatmamak için güzel bir örnek gibi görün... " dedi. Öyle güzel söylemişti ki, bakışları, mimikleri, dudakları....
........
O an olmuştu! Dayanamamış kendimi tutamayıp yüzünden iki elimle tutup öpmüştüm! Sebebi neydi bilmiyorum. Biran boşluğuma gelmişti. Öyle güzeldi ki dudağının yumuşaklığı , tadı, soluk pembe olan rengi...Öpmüştüm! Öylece kalakaldim. Ne diyeceğimi, daha doğrusu onun ne tepki vereceğini bilmiyordum. Kendimi geri çektim, ve parmaklarimi saclarimin arasından geçirdim. Derin bir nefes alip " Ben..... Ben gerçekten özür dilerim, biran bos...." lafimi bitirmeme izin vermeden söze başladı. "Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz, niye yaptınız boyle birşey amacınız ne? " dedi. Gözleri dolmuş Dokunsam aglicakti. "Zeyna..." dedim. Hızla olduğu yerden kalkıp , hızlı bir şekilde odadan çıktı.
Zeyna
Öpmüştü! İlk öpücüğümü öğretmenim den almıştım. Utaniyordum, kendime kiziyordum. Yaklasmam hataydı ona, ama boyle birşey yapicagi aklımın ucundan dahi geçmemişti.
Kaldığım odaya gelip, yatağa uzandim. Ve utandgimdan dolayı, ağlamaya başlamıştım. Dolan gozlerimden yagmur gibi, düşen yaslarima engel olamiyordum. Git gide hızlanıyor, çıkmayan sesim yerini hıçkırıka bırakıyordu.
Sabah görecektim, ve ben ne dicektim. Yada o birşey derse ben ne cevap verecektim. Hiçbirşey bilmiyordum, okulda ne yapacagimi düşünmek dahi istemiyordum.
Gün geçer, ay geçer hatta ve hatta bitmez dediğimiz yıllar geçer. Bir tek geçmeyen, unutulmayan anılar yaşanılan olayardır... İyi veya kötü, acı yada tatlı yaşanmış olaylar,ani olarak aklımıza gelir. Ve ben bu olayın; iyimi, kötümü ,acımi, tatlimi anı olarak kalacağını bilmiyordum.
Arkadaşlar destek..!😇