Bölüm 16

151 7 0
                                    

Erkan

'Aras' demişti, Zeyna. Neye uğradığımı şaşırmıştım. Olduğum yerde durdurmustum  arabayi, yüreğime kalbime sanki bıçak saplanmış gibi olmuştu. İstemeden de olsa ağlama gereksinimi duymuştum.

   Annem ölmüştü,ve ben ölümünden sorumlu olarak babamı görüyordum. Annem; yüreği genis, temiz kalpli insanları kırmaz, küçümsemez, alaycı konuşmaz, eli ve kalbi açık bir kadındı.

Bana 'Aras'ım' derdi. Öyle güzel söylerdi ki! Sanki o 'Aras' dediğinde kalbim hızlanırdı. Annem benim ilk ve son aşkım oldu. Daha ne diyim ki, onu çok ozlemistim. İçim yanarken daha ne diye bilirdim.

Konuşmak istediğim o kadar çok sey vardı ki; anlatamazdim,içim yanıyor annemi özlüyorum, hemde cok! Diyemezdim. Ben onsuz bir hictim, annem benim canım dı...

Arabaya binip,köye doğru yol almıştık. Pek uzak sayılmazdı; Antalya'nın kendi köylerindendi.

.............

Kısa bir süre sonrasında köye,gelmistik. Köy arasında bisiklete binen küçük çocuklar, olduğu için ağır ağır arabayla ilerlemeye devam ettim.

     Çok güzel bir köy gibiydi! Cami'nin  önünde oturan yaşlı meraklı gözlerle, bakan dedelermi desem! Ev önünde oturan ellerinde, çay bardaklariyla dedikodu eden kadınlarmi desem! Yoksa; çeşme başında saçlarını yazmayla  kundaklayan, gençlerle göz göze gelip gülüşen kızlarmi desem! 😀

      Yeşillerin içinde, kayıplara karışmış çok güzel bir köy... Köyün biraz çıkışında doğru olan, büyük bir meyve ağaçları bahçesinin içine girmiştik. Zeyna, dedesigilin evinin  bu tarafta olduğunu söylemişti. Güzel bahçenin ortasında olan iki katlı evin önünde durmuştm.Belliki  buraydi!

     Zeyna

Konuyu kapatmıştık. Kısa bir yolculuktan sonra dedemlerin  evine gelmistik. Dedemgilin evi 4 dönüm etrafı telle çevrili iki katli büyük bahçeli bir evdi. Tabi köy evi hayvansiz olurmu?....(olmaz) hayvanların olduğu bölümde vardı. Dedemler  hayvanları severlerdi.

     Araba evin önünde  durduğunda, inmiştim. Yüzümde kocaman gülümseme olmuştu. Özlemiştim köyümü....

........

Erkan hocaya, döndüğümde merakli gözlerle etrafı izliyordu. Yanina biraz yaklaşıp " dolastirimmi sizi?" dedim, gülümseyerek. Önce bna baktı, etrafa bir daha baktı. " tamam bakalım cadı" dedi. Güldum! O ara duyduğum sesle, arkama döndüm.

Seslenen nenemdi!
Nenem beniim, yüzü güzel nurlu nenem...
"Nenem benim" dedim. Boynuna koşarak sarıldm. "Çocuğum, nenesinin  kuzusu, kızıl kafam benim" dedi nenem. Kahkaha attım. Ne güzel de, güldürmüştü beni..

Nenem bana uzun uzun bakıp, gülüp gülüp öptükten sonra Erkan hocaya, bakıp "hoşgeldin oğlum" dedi. Erkan hoca gülümseyip, nenemin elini öptü. " hosbuldum efendim" dedi.

................

Nenemle, özlem giderdikten sonra; uzun uzun sohbetler etmiştik. Zaten akşam olmuştu, onun için çıkmadk dışarı. Nenem horoz vurdurup,çorbasını ve pilavını yapmıştı. Özlemiştim yemeklerini yemeyi... Sofrayı kurmuştum. O sırada Erkan hoca, üzerini değiştirip sofraya oturmuştu.

...........

Yemekgini yiyen Erkan hoca, bir bardak su içip kalkmıştı. "Elinize sağlık efendim, ev yemeğini Özlemiştim doğrusu" dedi. Nenem gülümsedi...

"Afiyet bal seker, olsun oğlum!" dedi. Erkan hocada karşılık olarak gülümsedi...

........

"Nene dedemin, rahatsızlığı ne? Niye kaç gündür hastanede?" dedim. Sessizliği bozan ben olmuştum. Nenem derin bir nefes aldı icine. "Ah be kızım, deden  denene  dedim ki; bol bol su iç, yoksa bağırsakların kuruyacak dedim. Hic dinlermi beni moruk icmedi, inatçı yasli keçi, en sonunda bağırsakları kurudu. Şimdide hastanede" dedi. Erkan hoca nenemin  dedeme  bulduğu lakaplara  gülmemek için kendini zor tutuyordu.
Doğrusu bende ayni şekilde!😀

...........

"Eee oğlum anlat bakalim, kimsin kimlerdensin Nesin necikcisin?" dedi gülümseyerek nenem. Erkan hoca"Efendim ben; Erkan Gökdağ, öğretmenim, annem öldü. Babam yaşıyor ama pek işlerden dolayı gorusemiyoruz." dedi. "Allah rahmet eylesin,mekanı cennet olsun oglum!" dedi nenem.

Destek arkadaşlar!😇

Kalbin Gücü! (ZeyAr)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin