Bölüm 37

49 7 1
                                    


Sabah uyandıklarında Grifith Ana mağara ortasındaki koca düzlükte yanına kattığı kızlarla kahvaltı için çorba hazırlıyordu. Yanlarındaki malzemeler azaldığından artık bereketli bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Yanlarında getirdikleri mantarlardan çok güzel çorba oluyordu. Tria bu mantarları çok ama çok severdi. Grifith Ana'nın talimatı ile çorbaları kaselere doldurmaya başladıklarında ağzının sulanmasına engel olamadı.

-"Yaa Grifith Ana önce biz biraz yeseydik. Başım dönüyor açlıktan... Hehh bak şimdi şuraya yığılacağım." Alinda muzur bir ifadeyle;

-"Aa dur iki dakika bekle de Komutan Layris'i çağırayım. Bayılman boşa girmesin Triaa." Bunu duyan Tria elindeki iki kaseyi de onları durup izleyen keşişlerin eline tutturarak ;

"-Seni ispikçi , seni cadı. Alindaaa. Ben yapıyor muyum öyle? Ben ortalıkta bu Alinda, Kahin'e yanık diyor muyum? Diye söylenerek koşmaya başladı. Grifth Ana da arkalarından kendi kendine söyleniyordu.

-" Ahh ahh akılları başlarında değil ki. Durdular durdular aşık olmak için hem dünyanın sonunu, hem de savaşı buldular" Arkasından gelen Tendor'u hissedince ağzını tutarak usulca "hiiii" nidasını kaçırdı. Tendor da onun bu halini görünce ;

-" Merak etme Grifith Ana, bilmiyor muyum sence olanları ? Ben onların babasıyım. En ufak bir değişikliği bile seziyorum. Kızlar Layris ve Kahin'i gördükleri anda tutuldular. Ama mutluyum biliyor musun Grifith Ana. İki kızımda son derece gururlu ve cesur adamlara aşık oldu." Grifith Ana gülümsedi.

-"E oğlum" dedi. "Kızlar babalarına benzeyen adamlara aşık olurmuş. Bizim ırkımızın lideri olan bir babanın evlatlarına da böylesine cesur adamlar yakışırdı zaten." Tendor duygulanarak yaşaran gözlerini yere doğrulttu. Konuyu değiştirmek için;

-"İris ne durumda Ana? Seni zorluyormuş doğru mu?" Grifith Ana birden silkelendi ve gözlerini bir alev topu gibi açtı.

-"Başkan Tendor. Bu kız bir kapris tanrıçası. Hala eski günlerinde gibi. Aynaya henüz bakmak istemedi. Ama baktığında yıkılacak. O zaman da çöküşü büyük olacak. Dark şimdi yanında, ama biliyorum yanına gittiğimde onunla kalmak istemediğini, onun bir ucube olduğunu söyleyecek"

-"Grifith Ana desene bu kız hiç değişmemiş. Dark muhteşem bir adam, onun kalbini görmeyi denemeli"

O sırada Layris ve Kahin, kızları bulmuş onlara doğru yaklaşıyorlardı. Tria sinirden neredeyse masmavi olmuştu. Bu durumu fark eden herkes hatta Alinda dahil tutulmuş gibiydi. İlk konuşan Kahin oldu. Layris'e.

-"Komutan istersen Tria biraz dinlensin. Ona Kemun eşlik edebilir öyle değil mi?" diyerek yaklaşan Sars Kralını gösterdi. Layris başıyla onay vererek, Tria'yı Kemun'a teslim etti. Kemun'un koluna giren Tria hala söyleniyordu. Bu durumun sorumluluğunu kendinde hisseden Kahin konuya girdi.

-" Hepinizin de fark ettiği bu durumu Megafun topraklarından beri biliyorum. Tria'da mavi ışık var. Lucifer da bu ışığın sahibinin peşinde yıllardır. Bu ışık Tria'yı değiştirecek. Daha da güçlenecek. Ama kontrol edemezse biraz önceki tartışma gibi bir durumda Alinda'yı öldürebilir. Ya da herhangi birimizi... Bu yüzden dikkatli olup onu sürekli sakinleştirmeliyiz. Alinda özellikle sen. Daha önce kardeşinle böyle tatlı atışmalar hoşuna gidiyordu. Ama bundan sonra hoşuna gitmeyebilir." Alinda;

-" Hmmm oldukça açıklayıcı oldu. Sanırım şakalaşırken ölmek istemem" derken hepsi aslında ne yapacaklarını düşünüyordu.

Diğer yanda Lucifer ve Lilith Karantuların yanına ulaşmıştı. Tirat hızlı koşabiliyordu ama Lucifer gibi düşündüğü yere anında gidemiyordu. Bu yüzden Karanlık Ülkede kendilerine göre bir yer bulmuş Tirat'ı bekliyorlardı. Lucifer ihanetin pençesindeki karısı Lilith'i süzdü. Vazgeçilemeyecek kadar şehvetli görünüyordu. Ama o şeytandı. Hiçbir bağımlılığı yoktu. Gerekirse onsuz da yaşabilirdi. Ama onun yerine Tirat'dan kurtulmak daha akıllıcaydı. Tirat giderse bu ihanet senaryosu da sona ererdi. Bunu etraflıca düşünecekti. Lilith o baştan çıkartıcı sesi ile ;

-"Neyin var hayatım? Bu savaş seni benim kadar heyecanlandırmıyor sanırım. Mavi ışığı kontrolüne alırsan ebedi olarak yaşayacağız. Bu sana iyi hissettirmiyor mu? Lucifer tek bir cümle ile oldukça kaba şekilde cevapladı.

-" Lilith bunca yıldan beri birlikteyiz iyi hissetmekten nefret ederim, unuttun mu?" Lilith kızardı. Tam müsaade isteyip yatağa geçecekti ki;

-"Yoksa benim alışkanlıklarım yerine başkalarının alışkanlıklarını mı hatırlıyorsun?" Lilith beyninden vurulmuşa döndü. Tam açıklama yapacak gibi oldu. Sonra vazgeçti... Çünkü Lucifer bir karar vermişse, konuşmak anlamsızdı. En doğrusu tek bir cümleydi.. "İyi geceler Lucifer"...

Tirat sabah olduğunda Karanlık Ülkeye gelmişti. Lucifer, onu karantulara ve ekvameklere görev dağılımı yapması için meydana göndermişti. Planlarını yaparken Tirat gökyüzünde beyaz bir tül fark etti. Baktığında görmek imkansızdı ancak uzunca bakınca sanki salınan bir tül varmış gibiydi. Bunu Lucifer'a söylemek istedi ancak sonra onu salaklıkla suçlar diye vazgeçti. Zaten kısa süre sonra da o beyazlık dağılmıştı...

Lilith sabah uyandığında Lucifer yanında değildi. Zaten akşam da gelmemişti. Lilith, Lucifer'ı kaybederse bu onun sonu olurdu. Onun asla Tirat ile yaşamasına izin vermezdi. Hem verse ne olacaktı ki? Tirat asla sadık kalacak bir adam değildi. Zaten Lilith de ara ara onunla görüşür, onun için sadece değişiklik olurdu. Görünen o ki artık bunu da yapmamalıydı. Şimdi oturup Lucifer'ı yeniden kazanmanın yollarını düşünmeliydi. O sırada Lucifer yanında beliriverdi. Lilith hiçbir problem yokmuş ifadesini takınarak ;

-"Efendim hoşgeldiniz. Nasıl gidiyor hazırlıklar?" diye sordu. Lucifer dün akşamın yeterli bir uyarı olduğunu düşünerek;

-" Tirat geldi. Karantulara ve Ekvameklere görevlerini, stratejilerini anlattı. Ancak buraya geldiğimizden beri kırmızı ışığım azaldı ve canım yanıyor. Bu mavi ışığa yaklaşmamızın göstergesi..." Lilith usulca Şeytan Lucifer'ın koynuna yaklaşarak, arsızca

-"Belki de benden uzak kaldığın için canın yanıyordur, ne dersin efendim" Lucifer ağzının kenarıyla yine hafifçe gülümsedi. Sonra Lucifer'ı dekoltesinden öperek, sessizce;

-"Bazen Şeytan sen misin ben miyim bilmiyorum" diyerek, gece yatamadığı yataklarına doğru ilerlediler.

YENİ DÜNYA - IRKLAR SAVAŞI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin