Tamam, bu bölüm kızın sövün küfür edin hiiiiçbir şey demicem.
Ama mutlaka okuyun ehehehhehehehehehhee :))))
--------
"Sakalların çıkmış." Yeni evimde, dizlerime yatmış Chanyeol'e yüz masajı yapıyordum.
Bilemiyordum, belki de kendisini ünlü olmak için doğduğu konusunda kandırdığı içindi, asla onu anlamıyordum ama son günlerde benim için yaptığı şeyler karşılığında ne istediğini sormuştum o da bana "Yüz masajı" cevabını vermişti.
Normal bir insan, normal bir masaj isterdi ancak bildiğiniz üzere bu hikayede hiçbir şey normal değildi.
Çene kemiğinden başlayarak şakaklarına çıktım. Parmaklarımı gergin damarları üzerine bastırdığımda gözlerini kapattı. En az bir 15 dakikadır bu halde olduğumuza emindim. Bir ara öyle sessizleşmişti ki yanlış bir yerine dokunduğum için öldü sanmıştım. Neyse ki kucağındaki kedinin tüylerini okşayan eli yaşadığına dair bir işaretti.
"Zaten az çıkıyor diye seyrek alıyordum, Jung hoca yüzünden aynaya bakacak halim kalmadı." Gözleri kapalı olduğu için başımı salladığımı göremedi. Şakaklarından ayrılıp elmacık kemiklerini ovaladım. "Bak bu çok iyi geliyor işte." Şekilli yüz hattındaki her kemiğe dokunduğumda bunu dediği için artık gerçekte hangisi iyi geliyordu anlamıyordum. Yüz masajından da anladığım söylenemezdi. Sadece bulduğum yere dokunuyor gibiydim.
"Gerçekten bunu istediğine emin misin? Bana istediğini yaptırabilmen için sana adeta açık çek yazdım. İstediğin şey sadece yüz masajı mı?" Bu eve taşınalı 3 gün olmuştu. Yalnız kalmaya korktuğum ve bir süre daha korkacağım için Chanyeol'den benimle kalmasını istemiştim.
Benimle kalıyordu kalmasına ama son dönemi olması yüzünden vokal dersleri yoğunlaşmıştı ve Jung hoca onu okulda geç saatlere kadar tutuyordu. 3 gündür eve dokuza doğru, sesi kısılmış bir şekilde geliyordu. Yemek yiyor, konuşmak yerine bana oturduğu yerden mesajlar atıp sonrasında ise uyuyordu.
Jung hocanın Chanyeol'ü zorlaması yeni bir şey olmadığı için bu durum bana tuhaf gelmiyordu. Neyse ki sesi kısık Chanyeol artık bana diyeceklerini sadece bana mesaj olarak gönderiyordu. Geçen sene yine bu dönemler, bana söylemek istediği şeyleri yeni açtığı ve 1 takipçili twitter hesabında paylaşıyordu. 'Baekhyun bana çorba yap' gibi şeylerle doluydu hala twitter hesabı. Fakat büyük ihtimalle şifresini unuttuğu için artık girmiyordu.
Sonunda bugün Jung hoca Chanyeol'ün sesini kaybetmek üzere olduğunu fark etmiş olmalıydı ki onu erken salmıştı. Benim okulum ise aynı tempoda devam ediyordu. Yoon hoca KLB ile anlaşacağımı bir yerlerden –elbette Kyungsoo'dan- duymuş ve beni tebrik etmişti.
Bu süre içinde beni şaşırtan bir bilgi Kyungsoo'nun bizim okulda yüksek lisans yapmış olmasıydı. Aslında tam olarak bizim okulda yapmış sayılmazdı, değişim programıyla ilk yılından yurt dışına gitmişti ama sonuç olarak Yoon hoca onu tanıyordu ve bana Kyungsoo'yu övmüştü.
"Başka bir şey mi isteseydim?" Çarpık gülüşüyle ve alaylı sesiyle beni düşündüğüm yerden çekip aldı. "Başka bir şey istememi mi isterdin?" Kastettiği şeyi anlayınca alnına vurdum.
"Onu demediğimi biliyorsun. En azından normal masaj falan isteyebilirdin." Gözlerini açıp bu sefer irice sırıttı.
"Başka türden bir masaj mı yani? Çünkü bence bu da çok normal de." Tanrım.