51. Bölüm

2.8K 252 316
                                    

AY BEN GELEBİLDİM SONUNDA 

İYİ OKUMALAR 


-----


Daha önce bir röportaj sırasında bana bir soru sorulmuştu.

Kendini en çok mutlu hissettiğin bir anını bizimle paylaşır mısın?

Elbette buna cevap olarak sahnede olduğum ya da ödül aldığım bir anımı anlatmıştım. Fakat cümlemi toparlayabilmek için en az beş defa yutkunmak ve cümleme yeniden başlamak zorunda kalmıştım.

Çünkü o anı anlatırken kafamda tek bir düşünce vardı. Kendimi en mutlu, en iyi hissettiğim tek bir an dönüp dolaşıyordu kafamda.

İşte tam şu an yaşadığım his o sorunun cevabıydı.

Kollarımda Baekhyun, bedenime temas eden yumuşak çıplak teni ve her nefesimde burnuma dolan kokusu... Gözlerimi araladıkça uykulu yüzünü görüp gülümseyerek yeniden gözlerimi kapatıyordum. Hala gerçek gibi gelmiyordu yanımda oluşu. Birlikte geçirdiğimiz koca bir gece bile inanmam için yeterli olmamıştı.

"Chanyeol lütfen kalkalım artık." Son beş seferde olduğu gibi bu sefer de yataktan kalkma çabasına kollarımla engel oldum.

"Hayır. Biraz daha kalmamız lazım."

"Chanyeol 18 saattir yataktan çıkmadığımızın farkında mısın?" İşte bu. Bu huysuzluğa aşıktım.

"Sakın bana saatleri saydığını söyleme. Bana seninle olan bir saat bir dakika gibi geliyor çünkü." Sizce inanmış mıdır? Yüzündeki bulantı ifadesine bakılacak olursa yememişti.

"Chanyeol sadece birkaç saat uyumama izin verdiğinin ve geri kalan sürede ya seviştiğimizin ya da bana hayran buluşmaları anılarını anlattığının farkında mısın?" Ne yani bundan bir şikayeti mi vardı?

Çünkü ben ona en fazla onsuz geçen ilk yılın özetini geçebilmiştim anca. Daha iki yılım vardı anlatacak.

"Hayır." Bozulduğumu yüzüme yansıtmış olmalıydım ki yüzümü avuçlarının arasına aldı. "Birlikte olmamızda ya da konuşmamızda bir sorun yok. Sadece açım ve terliyim. Yıkanmama izin vermeyeceksen bari bir şeyler yiyelim. Gerçekten açlıktan bayılacağım şimdi."

"Şu kutuda hala biraz daha bisküvi olacaktı." Komodinin üstüne uzandığım sırada omzumdan tutarak beni geri çekti.

"Hayır, ben gerçek yiyecek istiyorum. Saatlerdir paketli gıdalarla beni oyalamaya çalışıyorsun."

Dün akşam yatağa girdiğimizden beri onu acil tuvalet ihtiyaçları dışında bir an bile yataktan dışarı çıkarmamıştım. Tabii bu süre zarflarında da tuvaletin kapısında beklediğimi belirtmeme gerek yoktur, herkes artık nasıl biri olduğumu öğrendi.

Hayır, onu kasıtlı olarak aç bırakmak, yormak ya da zorlamak gibi bir niyetim yoktu. Tek istediğim biraz şımarıklık yapmak ve biraz olsun ona doyabilmekti. İkincisi elbette en zoruydu ama tabii biraz da onun bir şeylerden, özellikle de benden şikayet etmesini dinlemeyi özlediğim için de bu durumu biraz uzatmış olabilirdim.

Ancak odada yeterince bisküvi, cips ve çikolata vardı. Bu tür bir kahvaltı için her şeyini verecek çocuklar tanıyordum.

Örneğin yatılı okulumdaki herkes.

"Bence iki saat daha kalabiliriz." Onu yeniden kucaklamaya hazırdım ki itilmiştim. Evet, ülkedeki gençlerin çoğu tarafından arzulanan Park Chanyeol bile itilebiliyordu.

100th ApologizeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin