On dokuz

24.4K 2.1K 703
                                    

Bilim kurgu filmleri çoğu insanı cezbeder. Normal hayatta yaşanmayacak olayları görmek insanı etkiler. Belki de bu yüzdendir ki en sevilen film türleri arasında yer alıyorlar. Kayra da bu insanlardan biriydi. Bilim kurgu filmlerini çocukluğundan beri çok severdi. Uzay yolculukları,robotlar ilgisini çekiyordu. Tabii bilim kurgu diyince akla gelen popüler konulardan biri de zaman yolculuğuydu.

Kendisini bilim kurgu filminde gibi hissederken onun filminin konusu da zaman yolculuğuydu. İzlediği filmlerde yaşanan olayların çoğunu yaşamıştı. Bu doğruydu. Zamanda geriye gitmiş 5 seneki olayları tekrar yaşıyordu ama onun hikayesinde eksik bir şey vardı. Filmlerde hep zaman makinesi olur. Böylece insanlar istediği gibi zamanda gidip gelebilirdi. Ne yazık ki Kayra'nın bir zaman makinesi yoktu. Zaman makinesine benzeyen tek şeyini de kaybetmişti.

Boş bileğine bakmaya devam ederken aklından geçen düşünceler bunlardı. Saatinin yokluğunu yeni fark edebilmişti. Mantıklı düşündüğünde 5 yıl önce nasılsa olaylar şimdi de önceydi. 5 yıl önce de saati yoktu şimdi de yoktu. Gelecekten hiçbir şey getirmemişti. 2 yıl önce kafasını dolaba çarptığı için atılan dikişin izi yoktu. 20 yaşındaki halinden daha zayıf daha çelimsizdi. Tüm bunları fark ettiğinde delirmiş olma ihtimalini düşünmüştü. Yaşadığı tüm şeyler rüya olabilir miydi?

Odasındaki sandalyeye oturmaktan vazgeçip ayağa kalktı. Hala pijamalarıyla duruyordu. Bir şey yapmalıydı. Saatini bulmalı 2020 yılına geri dönmeliydi. Peki ya saat hangi yıl yapılmıştı? Ya babası saati hiç yapmadıysa ne olacaktı? Odasının kapısını açtığı gibi merdivenlere koştu. Alt kattaki babasının çalışma odasına girdiğinde oda beş sene sonra nasılsa şimdi de öyleydi. Odanın duvarındaki tablonun olduğu yere baktı. Gördüğü şeyle hayal kırıklığıyla boş duvara bakakaldı. Tablo yoktu. Boş duvardan başka hiçbir şey yoktu. Kafayı yemiş gibi odanın her tarafını araştırdı. Hiçbir şey bulamadığınla geldiği hızla odasına çıktı.

Ne yapacaktı? 2015 yılında hapis mi kalmıştı? Pamir ve diğer çocuklara ne olacaktı. Kadın onlara bir zarar verecekti. O kadının bir planı olmalıydı.

Cep telefonuna gelen bildirim sesiyle bir süre telefonunu aradı. Telefonu eline aldığında ekranda gördüğü isimle içine huzur dolmuştu.

"Alo?"

"Kanka naptın yine sen ya? Babam aradı biraz önce. Yemeğe biz de gidecekmişiz." dedi Emre. Sesi her zamanki sesinden farklı geliyordu. Ergenlikten dolayı değişen sesiyle ona kanka dediğinde Kayra'nın suratı istemsizce buruşmuştu. Tüm bu ergenlik dönemi tekrar yaşayamazdı.

"Cevap versene oğlum. Akşam bizimkilerle bizde toplancaktık ne güzel? N'aptın da baban sinirlendi bu kadar?"

"Emre,"dedi Kayra ne diyeceğini bilemeyerek. Ne diyecekti ki? Zamanı geri aldım 2020'den geliyorum mu?

"Efendim?"

"Ne zaman geleceksiniz?"

"Çıkacağız birazdan. Cemre hanımın hazırlanmasını bekliyoruz."

Saat çoktan akşam olmuş muydu? Emre'yi onaylayıp telefonu kapattı. Kapatmasa hala konuşmaya devam edecekti. Ergen bir Emre asla çekilmezdi. Telefonu kapattığında annesi odasına gelip hazırlanmasını istemişti. Elinden başka bir şey gelmediği için üzerini değiştirdi. Bu akşam o insanların karşısında nasıl normal davranacaktı bilmiyordu. Oturup yemek yiyeceği insanların hepsi hapishanedeydi. Biri hariç. Pamir'in annesi onların kaçmasına yardım ettiği gün öldürülmüştü. Bir hafta sonra ölecek bir kadınla yemek yiyecekti.

"Kayra,misafirlerimiz geldi."

Annesinin sesini duyduğunda son kez aynada kendine baktı. Şu anlık yapacağı tek şey normal davranmaktı.

COINCIDENCE ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin