Yirmi sekiz

22K 1.8K 1.1K
                                    




Havanın serinlemesiyle herkes masadan kalmış ateşin başına geçmişti. Pamir de Ömer'in yanına geçecekti ki Emre'nin kardeşiyle konuşmasını duymuştu.

''Kayra neden bu kadar geç kaldı?''

Emre kardeşine soruyordu ama kızın da onun gibi fikrinin olmadığı belliydi. Kayra denilen çocuğu en son yemek masasında görmüştü. Hatta ondan önce Sezgin de kalkıp ormana doğru gitmişti. Pamir sanki Sezgin'in yokluğunu yeni fark etmiş gibi etrafa bakındı. O da uzun zamandır yoktu. Bugünlerde biraz garip davrandığını için Pamir sürekli onun üstüne düşmek istememişti. Bu yüzden ona nereye gittiğini sormamıştı. Hissettiği korku yüzünden arkadaşlarının yanına doğru yürüdü. Şu günlerde zaten uğraştıkları şeyler yüzünden hepsi diken üstündeydi.

''Işıl,Sezgin nerede?''

Işıl onun sesini duyduğunda Ela'yla konuşmayı bırakmıştı.

''Yarım saat öne ormana doğru gitmişti ya. Hala gelmedi.''dedi Işıl bir sorun yokmuş gibi. Açıkçası herkes Sezgin'in bazen tek başına uzun süre vakit geçirdiğini biliyordu ama şu an o sakin hayatlarında değillerdi. Pamir de onlar da başlarındaki büyük belayla uğraşıyordu. Pamir'in bakışlarından sorun olduğunu anlayan Mert çocuğun yanına gelmişti. O sırada kamptaki diğerlerinin sesleri yükselmişti. Pamir arkasının döndüğünde Emre'nin kamptan sorumlu üst sınıfla konuştuğunu duymuştu. Normal bir konuşma değildi Emre çocuğa bağırıyordu. Pamir de onların yanına gittiğinde arkadaşlarının da peşinden geldiğini biliyordu.

''Sana yarım saatten fazla süredir yok,diyorum! Sense bana beklememi söylüyorsun.''

Emre'nin söylediklerini duyacak kadar yaklaşmışlar hatta Pamir onun gibi üst sınıftaki çocuğun karşısında duruyordu.

''Aramayı denedin mi?''dedi üst sınıf çocuk.

''Tabii ki denedim mega zeka. Telefonuna ulaşılmıyor.'' Emre'nin söylediğiyle çocuk ona doğru atıldığında Pamir aralarına girmişti.

''Sezgin de yok. İkisi aynı zamanlarda gitmişlerdi.''dedi Pamir. Herkesin ilgisi bu sefer ona dönmüştü.

''Aramayı denedin mi?''dedi Emre. Pamir onun gerçekten korktuğunu düzgünce konuştuğunda anlamıştı.

''Sezgin'in telefonu yok. Bence burada vakit kaybetmek yerine gidip aramalıyız.''

Emre de ona katıldığını belli etmişti. Ancak üst sınıf çocuk öyle düşünmüyordu.

''Biraz daha bekleyelim .Daha sonra belli kişilerle aramaya çıkarız. Kamptaki herkesin güvenliğini tehlikeye atamayız. Hava karardı bile.''

Çocuğun söylediklerini duyan Emre bir kez daha çocuğa atıldığında Pamir bu defa tutmadı. Onun yerine Mert'in yanına doğru yürüdü.

''Git ve tüm ormana bak. Bir şey bulamadığın takdirde hepimiz dahil olacağız.''

Mert oyalanmadan ortamdaki karmaşa sayesinde koşarak uzaklaşmıştı. O gittiğinde Pamir arkadaşlarını da alıp herkesten uzağa geçmişti.

''O çocuğun mu bir şey yaptığını düşünüyorsun?''dedi Ela.

''Kayranın mı? O Sezgin'e zarar verebileceğini sanmıyorum.''dedi Işıl. Ela onun söylediklerine katılmadığını açıkça belli ediyordu. Bu yüzden tekrar Işıl'a yönelik konuşsa da Pamir'e bakıyordu.

''Kimin oğlu olduğunu unutmayın. Sezgin onun şüphe uyandırdığını söyleyerek gitmesine izin verdiğinde Ömer onu takip ediyordu. Bugün hapishaneye gittiğini söylemedin mi Ömer?''

COINCIDENCE ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin