Karanlık ortamı aydınlatan kızın bedeni tüm dikkatleri üstüne çekerken herkes şaşkınlıkla ona bakıyordu. Özellikle de görünüş olarak bire bir benzeyen beden. Işıl kardeşinin üzerinden bakışlarını bir kez olsun ayırmıyordu. Hatırladığı görüntüsünün aksine Işık'ın sarışın uzun sarı saçlarının yerini simsiyah saçlar almıştı. Işıl'ın kardeşine hissetmesi gereken duygunun öfke ve hayal kırıklığı olması gerekirken onun tek istediği özlemdi. Bu yüzden Işık'a doğru yaklaşan bedenini Pamir durdurmuştu.
''Sen kimsin?''dedi sarışın çocuk. Hala kapının önünde bekliyorlardı. Pamir dikkatlerin kendi üzerilerinden ayrılmasını fırsat bilerek Işıl'a baktı. Kız da ona baktığında gözüyle kapının önünde baygın bir durumda yatan Mert'i gösterdi. Işıl Mert'in yanına gittiğinde ilk olarak çocuğun boğazındaki oku çıkarmıştı. Pamir onun Mert'i uyandırabileceğini biliyordu.
''Yakında öğrenirsin ve çocuklar ama tek yapabildiğiniz bu mu?''dedi Işık özellikle Pamir ve Ela'ya bakarken. Pamir onun nasıl bu durumdan haberi olduğunu bilmiyordu. Açıkçası şu an düşünebildiği tek şey içerideki odada yatan insanlardı. Kapının önünde bekleyen kızın geçmesine izin vermeyeceğini biliyordu.
Çocuk daha fazla Işık'ın konuşmasına katlanamayacak olacak ki Işık'a doğru sırtındaki oklardan birini doğrultmuştu. Mert ve Ömer' kullandıklarından daha büyük bir oktu. Işık'ın yanındaki çocuk ondan biraz uzaklaşmıştı. Pamir bu çocuğu tanıyor gibiydi. Çocuk Işık'a doğru yaklaşırken arkasındaki kıza bir şey söylemişti. Işık çocuğa doğru yürürken kollarını iki yana açmıştı. Pamir kızın yüzündeki bu gülüşü biliyordu. Işık durmazdı. Pamir çocuğun ne yapacağını merak ediyordu.
Çocuk oku Işık'a attığında Işık oku yakaladı. Gülümseyerek oku çocuğa geri attı.
''Bunlar bende işe yaramaz çakma Hawkeye.''
Pamir onlara bakmayı kesip kapının önündeki kıza baktı. Işık'ın halledeceğini biliyordu. Kızın karşısına geçtiğinde kız bakışlarını ona dikmişti. Pamir ona doğru bir adım attı. Kız onun adım atmasıyla yumruğunu Pamir'e salladı. Pamir son anda kendini çekmişti. Kızın yumruğu duvara isabet etmiş duvarda kocaman bir delik açmıştı. Pamir şaşkınlıkla duvara bakarken kız onu tüm gücüyle ittiğinde metrelerce sürüklenmişti. Canının acısıyla yüzünü buruşturduğunda Ela yanına gelmişti. Işıl Mert'i uyandırmış olmalıydı ki Ömer'in yanına gidiyordu.
''İyi misin?''
Ela'nın sorusunu sadece başıyla cevapladı. Çünkü kaburgalarındaki acı açıkça belli ediyordu ki birkaç çatlak kaburgası vardı.
''Pamir o kız geçmemize izin vermez. En azından canlı bir şekilde. Ne yapacağız?''
''O n'apıyor?'' Eliyle kapıya doğru yürüyen Ege'yi gösterdi. Ela onun baktığı yöne baktığında ayağa kalkmıştı. Ege kıza yaklaştığında kızın yumruğunu havada kavramıştı. Ela ve Pamir şaşkınlıkla ona bakarken kız bir de tekme atmıştı ama bu da hiçbir işe yaramamıştı. Ege kıza vurduğunda ise kızın bayılması bir olmuştu. Pamir anında ayağa kalkarken Ela ile koşarak odaya girdiler. Ege onlardan önce girdiği için çoktan Kayra'nın yanına gitmişti. Doktorlar onu gördükleri anda odadan koşarak çıkmışlardı. Pamir koşarak Sezgin'in yanına gitti. Onun vücudundaki tüm kabloları söktü.
''Ela,Işıl'ı çağır. Çabuk!''
Ela koşarak odadan çıktığında Pamir,Sezgin'in kafasına takıkları aptal aleti çıkardı. Sezgin bir kez olsun hareket etmediğinde Pamir eğilip nefesini kontrol etti. Az da olsa nefes alıyordu. Pamir kafasını kaldırıp Kayra'ya baktı. Onun da Sezgin'den farkı yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
COINCIDENCE ✓
FantasyTanışmak tesadüftür,arkadaşlık seçim ama aşk tamamen kaderdir. -BxB hikayedir.