İnsanın kendine güvenen kişilere sahip olması iyiydi. Kendi özgüveni olmasa bile yanında ona güvenen insanlar olsaydı sırtı zor yere gelirdi. Kayra'nın yanında şu an ona güvenen hiç kimse yoktu. Odadaki herkes Sezgin'in söylediklerine inanmıştı. Kayra hala olayın şokundan çıkamamış olsa da etrafında olanların gayet farkındaydı. Hepsinin gözünde korku vardı ve buna Kayra da dahildi. O da onların yapacaklarından korkuyordu.
''Neden bunca yıl ortaya çıkmadın da şimdi geldin?''dedi Işıl. Kayra ona bakmadan hemen önce Pamir'e bakıyordu .Pamir de ona bakıyordu ama içinden Kayra'ya ne yapacağını düşündüğü çok belliydi. Ona zarar vereceklerdi. Tabii ki de vereceklerdi. Kayra neden onların hala eskisi gibi olduğunu düşünmüştü ki?
''Niye bana soruyorsun ki? Sezgin her şeyi öğrenmedi mi o söylese ya! Söylesene Sezgin neden şimdi geldim!?''dedi bu sefer kendini durdurmadı. Çocuğun yakasına yapışmıştı. Sezgin tepki bile vermemişti. Gözlerini dikmiş karşısında kuduran Kayra'yı izliyordu. Diğerleri onları ayırırken Kayra ondan gözlerini ayırmıyordu. Pamir onu kucakladığı gibi bir odaya soktuğunda bile Sezgin'e bakmaya devam etti. Pamir kapıyı kapattığında da çocuğun gülümsediğini gördüğüne yemin edebilirdi.
''Bırak beni!''
''Dur artık!''dedi Pamir onu kapıdan uzağa iterek. Kayra sinirle ona baktığında Pamir de aynı şekilde ona bakıyordu.
''Pamir,yalan söylüyor. Pamir,yemin ederim size yalan söylüyor.''dedi adeta yalvararak.
''Daha birkaç saat önce tanıştığım birine mi güveneceğim yoksa yıllardır tanıdığım ona mı?'' Bu cümleler Kayra'nın kalbini acıttığında genç çocuk zorla yutkundu. Sadece birkaç saat önce tanıdığı birisiydi.
''Seni neden öptüm biliyor musun?''dedi. Sorusu Pamir'in kaşlarını çatmasına sebep olmuştu.
''Beni şaşırtıp bedenime dönmemi sağlamak için?'' Sesinde bu söylediğine kendisinin bile inanmadığını gösteren bir şüphe vardı.
''Peki sen olduğunu nasıl anladım?''
Pamir omuz silkti.
''Boş attın,beni takip ettin. Açıkçası umrumda bile değil.''
Kayra onun içine şüphe düşürmek istiyordu. Şimdi ona her şeyi anlatsa da karşısında yalancı olmaktan başka bir şey olmayacaktı. Bu yüzden çocuğun dibine girdi. Nefesini yüzünde hissettiğinde de durmadı. Kartlarını açık oynayacaktı.
''Bir kurbağaya dönüşsen bile seni tanırım ve gecenin sonunda prense dönüşürsün.''dedi dudaklarını onunkilere temas ettirerek. Saniyelik bir dokunuştu. Zaten sonra hissettiği şey Pamir'in yumruğuydu. Kayra elini dudağına götürdüğünde eline gelen kanla gülümsedi. Sevdiği adamdan yumruk yemek gururunu incitse de Pamir'in gözlerini görmüştü. Şüphe etmişti.
''Sence Fazıl o kadar aptal mı? Beni size yollayacak ben de saniyesinde sana her şeyi ötecek miyim?''dedi elindeki kanı pantolonuna sürerek.
''O adamı yıllardır görmüyorum. Diğerleri umrumda değil. Eğer düzgünce dinlersen sana her şeyi anlatırım.'' Gerçekten anlatırdı. İnanmasa da önemli değil. Bir şekilde kanıtlamaya çalışırdı. Belki saati tekrar kullanıp ona gösterirdi .Gerçi asla zamanı geri aldığını kanıtlayamazdı ya.
''Anlatacaksın zaten ama o zamana kadar bir süre buradasın.''dedi Pamir. Sonra da odadan çıkıp kapıyı Kayra'nın üzerine kilitlemişti. Kayra anında elini cebine atıp telefonunu çıkardı. Aptallar telefonunu almayı unutmuştu. Telefonunu açtığında ise asıl aptalın kendisi olduğunu görmüştü. Sim kartını almışlardı. Oyalansın diye mi bırakmışlardı bunu da? Telefonu tekrar cebine attı. Hiçbir şey yapmayacaktı. Biraz da onlar çabalasaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
COINCIDENCE ✓
FantasyTanışmak tesadüftür,arkadaşlık seçim ama aşk tamamen kaderdir. -BxB hikayedir.