Otuz bir

24.7K 1.6K 1.2K
                                    




Bazı insanlar için önemi kabul edilmiş 7 rakamı çoğu zaman onları korkutur. Bir insanın bir rakamdan korkması garip gelse de tabii bu korkunun temeli farklı şeylere dayanır. Tüm bunlara islamda,yahudilikte,eski mısırda karşılaşılıyor olunsa da çoğu insanın bilmediği bir nokta da vardır. Tarihinin neye ve kime dayandığı tam olarak bilinmese de Tangram olarak adlandırılan bir çeşit bulmaca için de 7 rakamının önemi büyüktür. Tangramdaki 7 geometrik şekil Tanrı Tan'ın 7 kitabına göre Güneş,Ay,Venüs,Mars,Jüpiter,Satürn ve Merkür'ü temsil eder.

Tangram oyunundaki asıl mesele parçalarla anlamlı somut bir şekil çıkarmaktır. Bu 7 geometrik şekil özel olarak hazırlanmıştır ve birbirleri arasında mükemmel bir uyum bulunur. Bu uyum ve oran öyle zekice tasarlanmıştır ki bir parça olmadan diğer parçaların hepsi anlamsız ve boş olur. Kayra herkesin etrafında bir tangram olduğunu düşünüyordu. Belki 7 parça değildi ama her zaman ahenk ve uyum içinde olan insanlar vardı. Örneğin aileler birbirine bağlıydı. Bir bireyin yokluğu tüm dengeyi bozardı. Kayra hayatındaki tangramı olmasa da onlarınkini fark ediyordu. Onların arasındaki öyle bir şeydi ki altında ezilmeden yapamazdı. Aynı tangramdaki gibi onların da 7 parçası vardı;Pamir,Sezgin,Işık,Işıl,Ömer,Mert ve Ela. Birbirlerine öyle bağlılardı ki konuşmadan anlaşıyorlardı.

Kapının önünde bekliyorlardı ama Kayra onların çoktan bir planı olduğunu biliyordu. Çünkü Pamir hiç tanımadığı bir kadının bedenine büründüğünde şaşıran tek kişi Kayra'dı. Pamir kapıya doğru ilerlerken Ömer onu kolundan çekip kapının biraz uzağına çekti.Kayra,Ömer'in evdeki herkesi görünmez yaptığını biliyordu. Ege ortalıkta olmadığı için sorun olmamıştı. Kayra onun nerede olduğunu bilmiyordu. Görünen tek kişi Pamir'di. O da yabancı bir bedendeydi. Pamir kapıyı açtığında ilk gördükleri kişi Emre olmuştu. Cemre onun arkasındaydı. Emre ilk önce Pamir'e şaşkınlıkla baktı. Daha sonra evi gözleriyle taramıştı. Tabii ki bir şey görememişti.

''Kime bakmıştınız?''dedi Pamir'in büründüğü beden. Emre nihayet eve bakmayı kesip ona bakmıştı.

''Kayra'nın burada olduğunu biliyorum.''

Kayra onun bunu nasıl bildiğini anlayamıyordu. Yaptığı hatanın cezasını çekiyordu. Emre,Cemre ve en önemlisi annesi bir kez olsun aklına gelmemişti. Onlar kim bilir onun hakkında ne kadar endişelenirken Kayra bir telefonu çok görmüştü.

''Kayra diye birini tanımıyorum. Gitsen iyi olur. Yoksa polis çağıracağım.''

''Çağır. Tabii onlar gelene kadar ben çoktan evi arayabilirim.'' Emre,Pamir'in bedenini itip içeri girecekti ki Cemre onu durdurmuştu.

''Kadın tanımıyorum,diyor Emre. Zorlama da gidelim.'' Emre konuşan kardeşini dinlememiş Pamir'in bedenini kenara itip eve girmişti. Bu sefer karşılaştığı bedenle durmak zorunda kalmıştı. Çünkü Ege onun tam önünde dikiliyordu. Kayra onun ne ara aşağı indiğini fark etmemişti bile. Bu yüzden Ömer bir adım geri gittiğinde hepsi gitmek zorunda kalmıştı. Ege'nin yanında güçlerinin ne kadar etkili olduğunun bilmiyorlardı. Pamir onun yanında olmasına rağmen bir sorun olmamıştı.

''Ege şu an güçlerinizi kullanmanızı engellemiyor. Sorun yok.''dedi Işık fısıldayarak. Kayra onun bunu isteyerek yaptığını bilmiyordu. Kontrol edemeyeceği bir şey olduğunu düşünüyordu.

''Bir hanımefendiyi itmek kaba bir davranış değil mi?''dedi Ege. Emre onun yüzüne sinirle bakıyordu. Pamir ise gözlerini devirmişti.

''Önümden çekilmezsen bir kaba davranış daha yapacağım.''

''Emre,'' Cemre onu uyarmak için ismini söylese de Emre'nin umrunda değildi.

''Bak ya çekilirsin ya da çekilirsin. Onu almadan buradan gitmeyeceğim.''

COINCIDENCE ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin