Her insanın kendinde sevmediği bir huyu vardır. Bazıları tembel olduğu için kendine kızar bazıları herkese çok çabuk güvendiği için. Kayra'nın kendinde sevmediği huyu ise çok meraklı olmasıydı. Sırf merakı yüzünden başına gelmeyen kalmamıştı. Özellikle bu gece için.
Adamın odasından pata küte dışarı çıkartıldıktan sonra karanlık koridorda yürümeye zorlanmıştı. İki kolundan tutan adamlar olmasa kendi yürüyebileceğini de sanmıyordu doğrusu.
"Nereye götürüyorsunuz beni? Ben bir şey yapmadım. Bırakın beni. "
Yükselen sesi koridorda yankılandığında sağ kolundan tutan adam Kayra'yı kendine çevirip koca eliyle çenesini kavradı. O kadar sert sıkıyordu ki Kayra bir an çene kemiklerinin kırılacağını düşündü.
"Bana bak. Çeneni kapalı tut. Yoksa seni Kuzgun'a bırakmam kendi işimi kendim hallederim."
Bu Kuzgun denen adam kimdi? Gerçekten ona zarar mı verecekti? Ya öldürürse onu?
"Cemil. Ne oluyor burada?"
Arkalarından gelen tanıdık sesle Kayra'nın gözleri olabildiğince açılmıştı. Pamir'e dönmeye çalışsa da hala çenesini kavrayan eller yüzünden suratını bir santim bile oynatamamıştı.
Kayra çenesini kıracak adamın adını Pamir sayesinde öğrendiğinde adam Pamir'e cevap vermekle meşguldu.
"Kaçak girmiş. "
"Tamam. Bana bırak. Gerisini ben hallederim."
Adam elini nihayet çektiğinde Kayra çenesini ovalamaya başladı.
"Biz de zate-"
"Tamam Cemil. Uzatma da işinizin başına dönün."
Adamlar uzaklaştığında Kayra nihayet Pamir'e dönebilmişti. Üzerinde içeri girerken giydiği kıyafetler yoktu. Siyah gömlek ve siyah kumaş pantolon giyiyordu.
Pamir yanına gelip tek kelime etmeden bu sefer Kayra'yı o sürüklemeye başladığında Kayra bu sefer adım atmadı.
"Yürü."
Sert çıkan sesiyle oldukça şaşırmıştı. Normalde kendi arkadaş grubu dışındakilere hep soğuk davranırdı Pamir ama ilk defa bu yüzünü Kayra'ya gösteriyordu.
"Sen bir şeyleri anlatana dek yürümüyorum. Böyle bir yerde ne işin var senin?"
"Asıl bu soruyu sorması gereken ben değil miyim? Neden peşime takılıp buraya geldiğini anlatması gereken sensin!"
Sonlara doğru yükselen sesiyle Kayra bir anlık duraksadığında Pamir onu sürüklemeye başladı. Onu takip ettiğini biliyor muydu? Yoksa öylesine mi söylemişti?
Koridorun sonuna gelip kapıdan çıktıklarında geldikleri yer yine karanlık bir sokaktı. Bu yerin kaç girişi vardı böyle?
"Şimdi dosdoğru eve gidiyorsun. Eve geldiğimde yaptığın bu saçmalığı konuşacağız."
"Sen burasının nasıl bir yer olduğunu anlatmadığın sürece gitmiyorum."
"Kayra sana git dedim."
Her heceyi üstüne basa basa söylediğinde Kayra onun gerçekten sinirlendiğini anlamıştı.
"Nasıl gideceğimi bilmiyorum."
Pamir pes etmişlikle ofladığında cebinden telefonunu çıkarıp birine mesaj attı.
"Birlikte gidiyoruz hadi. "
Pamir önden ilerlerken Kayra onu birkaç adım arkasından takip ediyordu. Ne işi vardı Pamir'in bu insanlarla? Belaya mı bulaşmıştı? Yoksa uyuşturucu falan mı kullanıyordu? Yok canım Pamir yapmazdı. Kullanmazdı canım. Hem hiç kullanıcı gibi durmuyordu ki.
"Binmeyi düşünüyor musun?"
Son model bir arabanın önünde durduklarını Pamir ona seslenince fark etmişti.
"Bu araba kimin?"
"Arkadaşımın. Hadi artık Kayra. Geri dönmem lazım."
Arabaya yerleştiklerinde Pamir arabayı çalıştırmıştı. Nasıl arkadaşları vardı da son model bu arabanın sahibi olabiliyordu.
Araba yolculuğu sessizce tamamlandığında yine aynı sessizlikle eve çıkmışlardı. Kayra anahtarıyla kapıyı açtığında Emre ve İlker daha gelmemişti. Işığı açtığında Pamir hala kapının önünde dikiliyordu.
"Neden beni takip ettin?"
İlk konuşan Pamir olmuştu.
"Seni takip etmedim."
"Kayra seni fark ettim. Hatta sen girişi bulama diye gizli geçitten girdim. Tabii orayı da bulmuşsun ya."
Pekala sanırım artık yalan söyleyemezdi.
"Sadece seni merak ettim tamam mı? Her akşam işim var diyip nereye gittiğini merak ettim. "
"Bunca zamandır hiç umrunda bile olmamasına rağmen şimdi ne oldu da bunu bu kadar önemsedin?"
"Saçmalama. Sen bizim arkadaşımızsın. Tabii ki nasıl bir yerde çalıştığını merak edeceğiz. "
"Her neyse tamam mı. Bir daha bunu yapma. Her zamanki gibi beni ve yaptıklarımı görmezden gel."
Pamir kapıdan çıkıp gidecekti ki Kayra son anda elini kavrayıp onu durdurdu. Ama ne yazık ki gece boyunca zarar gören avuç içlerini unutmuştu.
"Ahh."
Pamir ona dönüp ne olduğunu anlamaya çalışırken Kayra konuşmaya devam etti.
"Orası tekin bir yer değil. Sırf kaçak girdim diye beni bir adamın yanına götürüyorlardı. Kim bilir ne yapacaktı bana? Neydi adı Kuzgun mu ne? Pamir orası gerçekten kötü bir yer."
"Sadece yarım saatliğine oradaydın. Klasik bir bar sadece. O adam da sana bir şey yapmayacaktı. Sadece bardan dışarı çıkaracaktı. Şimdi gidiyorum. İşimin başına dönmem lazım. Sen de her zaman yaptığını yap ve beni görmezden gel. Bir kaç gündür sende olan değişikliğin sebebini bilmiyorum ama gözlerini ve düşüncelerini benden uzak tut."
Neden sürekli bunu söylüyordu? Onu görmezden gelmiyordu ki? Ya da geliyor muydu? Gruptaki herkese aynı yaklaşırdı ama Pamir'de bir şeyler vardı. Sadece uzak duruyordu işte.
Pamir bu sefer evden tamamen çıkmadan önce son cümlesini de söyleyip kapıyı çarpıp çıkmıştı.
"Eline pansuman yap."
-T
ŞİMDİ OKUDUĞUN
COINCIDENCE ✓
FantasyTanışmak tesadüftür,arkadaşlık seçim ama aşk tamamen kaderdir. -BxB hikayedir.