COINCIDENCE ✓

Dört

Arkadaşlarınızı nasıl seçersiniz?

Çocukken oyun oynamayı sevdiğiniz kişiyi seçeriz. Çünkü o zamanlar en önemli şey oyuncaklar ve oyunlardır. Gençken işlerin içine biraz çıkar ilişkileri girer. Popüler olanlarla arkadaş olmak istersin. Böylece lise gibi bir cehennemi biraz daha yaşanabilir kılabilir.

Kayra düşünüyordu da arkadaşlıkları nasıl başlamıştı. Küçükken yaşadığı yerden taşındıklarında tanışmıştı ikizlerle. Emre ve Cemre işte o zamandan beri arkadaşlarıydı. İkizleri ilk gördüğünde kavga ediyorlardı. Nedeni ise kırılan oyuncaklarıydı. Kayra'nın annesi Kayra'nın oyuncaklarını birlikte oynamalarını teklif edince arkadaş olmuşlardı.

İkizlerle lisede de yakındı. Birbirlerinden asla ayrılmazlardı. Sonra Cemre Asya ile yakınlaşmış. Gruplarına o da dahil olmuştu. Emre de lisede popüler olmasını sağlayan basketbol takımı sayesinde İlker'le de arkadaş olmuştu. Aynı takımın oyuncularıydılar. Sonra nasıl olduğunu anlamadığı şekilde 5 kişi hiç ayrılmamıştı.

Kayra hiçbir zaman arkadaşlarını kendi seçmediğini fark etmişti. Annesi ikizleri onun için seçmişti. İkizler ise Asya ve İlker'i. Neden kendi başına hiç arkadaş edinememişti?

Pamir ile de öyleydi. Üniversitenin başında İlker bir anda yanlarına Pamir'le gelmeye başlamış kimse de bu durumu yadırgamadan kabullenmişti.

Arkadaşlarını seviyordu. Hem de çok fazla seviyordu ama hiçbirini kendi seçmemişti ki. Gerçi hayatında kendi kararı olan ne vardı ki?

Elindeki çadırı kurarken düşünüyordu da buraya bile kendi kararıyla gelmemişti. Cemre bir anda üniversitenin ayarladığı kampa onların da ismini yazdırdığını söylemişti. Kimse itiraz etmediği için Kayra da bir şey diyememişti. Şimdi de herkes çadırlarını kurmuş başka şeylerle uğraşırlarken o hala bu saçma çadırı kurmaya çalışıyordu.

"Cidden beceriksizsin."

Elindeki ince teli kumaşa sokmaya çalışırken duyduğu sesle zaten yapamadığı için kumaşı bıraktığında çadır tekrar yere serilmişti.

Konuşan çocuğu tanımıyordu bile ama o bunu çok da umursamıyor olacak ki Kayra'nın elindeki teli almış ve çadırı kurmaya başlamıştı.

"Beceriksiz değilim. Sadece bu çadırın benimle bir sorunu olmalı. Büyük ihtimal otobüste yer olmadığı için üzerine oturmak zorunda kaldığımdan bana kızgın olmalı."

Çocuk güldüğünde Kayra da gülümseyerek çadırın karşı tarafına geçip ona yardım etmeye başladı. Birkaç dakika sonra çadır mucize bir şekilde kurulduğunda,pekala çocuk bu konuda oldukça yetenekliydi, Kayra ayağa kalktı.

"Sana benimle bir sorunu olduğunu söylemiştim. Bak,sana hiç de kızgın değildi."

"Umarım intikam almak için gece seni uykunda boğmaz. Onu oldukça sinirlendirmişsin."

Bu sefer ikisi aynı anda kahkaha attığında Kayra elini çocuğa uzattı.

"Ben Kayra ve yardımcı olduğun için teşekkür ederim."

Çocuk da ona elini uzattı.

"Ege ben de. Mühendislik fakültesinde seni birkaç kez görmüştüm. Yardımcı olmak istedim. "

Kayra çocuğu gördüğünü sanmıyordu. Görse de hatırlamıyordu.

"Kayra! Gelsene artık."

Cemre'nin sesiyle iki çocuk da ona döndüğünde Kayra tekrar Ege'ye döndü.

"Pekala. Tekrar teşekkür ederim. Görüşürüz."

"Görüşürüz."

Kayra arkadaşlarının yanına doğru giderken hala gülümsüyordu. Sanırım ilk defa kendi başına arkadaş edinebilmişti.