COINCIDENCE ✓

On dört

Zaman,geri döndürülemez en acımasız ve katı kaynaktır. Zamanın üretim sürecinde tekrar yaşanması olanaksızdır. Bu yüzdendir ki her şeye sahip olsanız bile zamanınız yoksa her şey hiçliğe dönüşür. Zamanın ne kadar kıymetli olduğu o an anlaşılmaz ama sonradan fark edilir. Geçmişe gidemez,geleceği göremeyiz. Kayra şu an keşke diyordu. Keşke Ela gitmeden onu durdurabilseydi. Durdurabilseydi eğer Pamir'le saatlerdir korku içinde ona ulaşmaya çalışmazlardı.

Ela gideli neredeyse 2 saat oluyordu. Hiç bilmedikleri bu ülkede çaresiz bir şekilde genç kızı arıyorlardı. Pamir'e olanları anlattığında acel acele bir araba kiralamışlar Ela'yı arıyorlardı. Ne yazık ki çabaları bir sonuç vermiyordu. Kayra daha fazla boşuna kürek çekmeyi istemiyordu.

"Pamir dur." Kayra'nın sesiyle sürücü koltuğundaki Pamir arabayı durdurmuştu.

"Ne oldu? Ela'yı mı gördün?"sesi o kadar heyecanlı çıkmıştı ki Kayra gerçekten o an Ela'yı gördüğünü söylemek istedi. Şu birkaç saatte anlamıştı ki bu insanlar birbirlerini çok seviyordu.

"Hayır ama sadece bir dakikalığına duralım."

"Duramayız. Ela'yı ne kadar erken bulursak o kadar iyi. Geçen her dakikada kendine zarar verme ihtimali artıyor."

"Biliyorum. Ben de onu bulmak istiyorum ama tüm ülkeyi arabayla dolaşsak bile onu bu şekilde bulamayız."

Pamir Kayra'ya yine itiraz edecek gibi olsa da düşündüğünde Kayra'nın haklı olduğunu biliyordu. Bir anlık korkuyla aptalca hareket etmişti. Ela'nın gücünü kontrol edemediğini biliyordu. Kendisine ve etraftakilere zarar verebilirdi.

"Düşün biraz. Ela dedi ki ona bunu yapanlara ödetecekmiş. Yani şu kadından bahsediyor. Kadını nerede bulabiliriz?" Kayra'nın sorusundan sonra gelen sessizlik Pamir'in düşündüğünü gösteriyordu.

"Kadının ev adresini biliyoruz ama hiçbir şekilde ihtiyacımız olmadığı için öğrenme gereği duymamıştım. Ela bir şekilde adresi öğrenmiş olmalı. Işık'ı arayıp öğreneceğim."

Pamir telefonunu çıkarıp birkaç tuşa bastı. Işık'la kısa konuşmalarından sonra adresi mesaj olarak atmasını istemişti. Işık ne olduğunu sorduğunda ise geçiştirmişti. Büyük ihtimal Mert'in öğrenmesini istemiyor diye düşündü Kayra. Çünkü kim olsa sevgilisi kendini riske atsa her şeyi göze alıp farklı ülkede olsalar da koşarak gelirdi. Ki koşmak diyince akla gelen ilk isim Mert olduğu için koşarak bile ülke değiştirebilirdi. Birkaç dakika sonra bildirim sesiyle adresin geldiğini anladılar. Pamir telefonundan adrese baktığı gibi arabayı tekrar hareket ettirdi.

"Eğer oradaysa ya çok geç kalmışsak."

"Kalmayacağız."dedi Pamir net sesiyle. Kayra yine de korkusunu bir yana bırakmadı. Ela'nın neler yapabildiğini kendi gözüyle görmüştü. Tamam karşısındaki çok kötü bir insan olabilirdi ama kimse diri diri yakılmak istemezdi. Araba ormanlık alana girdiğinde Kayra daha çok korkmaya başladı. Ya tüm ormanda büyüyen bir yangın çıkarsa ne olacaktı? Araba müstakil bir evin önünde durdu. Pamir anında arabadan indiğinde Kayra tereddüt etmeye devam ediyordu. Korksa da Pamir'i yalnız bırakmamak için o da arabadan indi. Toprak yolda yürüyüp evin bahçesine girdiler. Duydukları kadın çığlığıyla Pamir evin arkasına doğru koşmaya başladı. Kayra da sesleri takip ettiğinde gördüğü manzara karşısında donakaldı.

Ela ateşler içindeydi. Tüm vücudu alev alev yanarken üzerindeki kıyafetler de kül olup yere düşüyordu. Kayra nefes alamadı. Genç kız adeta zebani gibi dururken bakışlarını ondan çekip çığlık atan kadına baktı. Emma denen kadın bu olmalıydı. Kadın o kadar korkmuştu ki Ela'ya doğrulttuğu silah titreyen elleri yüzünden sabit durmuyordu.