1.1

3.8K 280 314
                                    

Bazen gereksiz kuruntu yaptığımı düşünüyordum ama bu elimde değildi.

Ben çok kararsız bir insandım. Kararsızlıklarım birer parazit gibi düşüncelerime yapışmışlardı ve elimde olmadan bunları sorgulayıp duruyor, bir anda konudan bağımsız bir konuya atlamış oluyordum.

Bunun ortası yoktu, ya bir şeye kesin olarak karar vermeliydim ya da o şeyi asla yapmamalıydım çünkü illa ki bir noktada tıkanacağımı hissediyordum.

Derin bir nefes alarak parmaklarımı şakaklarıma bastırdım. Baş ağrısı katlanarak artıyordu çünkü yine bir karasızlığın ortasında kalmıştım.

Gitmeli miydim?

O gecenin sabahında, Lalisa ve Jisoo tam anlamıyla aydıktan sonra Jisoo Jimin'den tüm haberleri almış ve onlara neden anlatmadığım konusunda deliye dönmüştü.

Jungkook'un neden onlarla gelmemi istemediğini sorduğumda ise bir açıklama yapmamış fakat Jungkook'un bu fikrini haklı bulmuştu. Dediğine göre orası sandığımdan daha tehlikeliymiş ve hatta kendisi oraya buna benzer bir nedenden dolayı gittiği için Sung Ho ona ulaşabilmişti. Bana da aynılarının olmasından korkuyordu.

Lalisa ise transa girmişti. Konuşma boyunca azını dahi açmadan dinlemiş, ardından sessizce odasına çekilmişti.

Bu kesinlikle alışık olduğum bir tavrı değildi. Bu yüzden endişeleniyordum çünkü onun için bir şeyler yanlış olmuş gibiydi. Kaç kez konuşmaya çalışsam da sadece yalnız kalmak istediğini söyleyip durmuştu.

Şimdi ise ikisi de karşımda dikiliyor, kararlı gözlerle bana bakıyorlardı.

Jisoo çocukların yanına gidecekti ve ona katılmamı istemişti ama henüz benim de çözemediğim bir nedenden dolayı bu teklifini reddetmiştim. Bunu duyan Lalisa ise odasından çıkmış ve geleceğini söylemişti.

Yani duruma bakılırsa iki sıfır yeniliyordum.

Neden gitmek istemediğimi ben bile bilmiyordum. İçimde yer edinmiş kötü hissi bir türlü görmezden gelemediğimden kaynaklı olabilirdi belki ama emin değildim.

Ya da, diye başladı iç sesim iğneleyici ses tonuyla. Karşılaşacağın kahve gözlerin sana karşı alacağı tavırdan korkuyorsun?

Yutkundum. Bu muydu? Gerçekten içimdeki tüm bu huzursuzluğun nedeni bu cümlenin doğruluğu muydu yoksa altında başka bir neden daha mı yatıyordu?

Gözlerimi sıkıca yumarak göz kapaklarım ağrıyıncaya dek sıkmaya devam ettim. Bir şeylerin beni kendime getirmesi gerekiyordu, aksi takdirde sonum hiç iyi görünmüyordu çünkü battığım bu çukurda biraz daha batmaya devam edersem yitirdiğim tek şey ruhum olmayacaktı.

Yavaş yavaş delirdiğimi de hissediyordum.

İki çift gözün baskılayıcı bakışlarına dayanamayarak kafamı kaldırdım ve yenilgiyle bir nefes verdim.

"Tamam, geleceğim."

Jisoo gülümserken Lalisa da ona eşlik etti ama beni zorladıkları için bir yanım onlara kızgındı. Belki klişe olacaktı ama onlar iç dünyamda ne yaşadığımdan bihaberdi.

Yavaş yavaş öldüğümün farkında değillerdi.

Düşürdüğüm omuzlarımla odama girdim ve hızlıca dolabımdan bir kot ile bir kazak çıkardım.

Onları üzerime geçirirdikten sonra dağılmış saçlarımı fırçayla taradım ve salık bıraktım.

Telefonumu sıkıştırdığım pantolonumun üzerine kazağımı indirirken montumu hızlıca giyindim ve sporlarımı ayağıma geçirdikten hemen sonra kızlarla birlikte evden ayrıldık.

|•| Leaofila |•| rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin