Jane uyanana kadar Daniel bir an olsun bırakmadı elini ve aralıklarla sürekli ağladı. Gerçekten ne kadar da değer veriyordu ona..
Jane yavaş yavaş kendine geldiğinde doğrulması için yardım ederek söyleyeceklerini bekledik ve konuşmasına başladı, "Ben tam ormandan çıkıyordum ki birden bire biri tarafından tutulup bayıltıldım.." Baştan sonra bütün her şeyi böyle anlattıktan sonra, "Hemen Müdüre Maria'ya gitmeliyiz!" dedi.
Tam arkamı döndüm ve aniden gözleri tamamen siyahlaşmış olan Müdüre Maria'yı gördüm. Boğuk çıkan sesiyle, "Nova Medeniyet'i dostumuzdur ve hepte öyle kalıcak! Saçma sapan yalanlarını kendine sakla küçük yılan.." diye çıkıştı. Bu ani değişimi resmen şoka uğratmıştı. Jane ayağa kalkıp Maria'nın ellerini tuttu ve gözlerini kapattı.
Etrafa aniden mor bir ışık saçıldı ve şuan sanırım asıl gücünü, kullanıyordu ama niye!? Müdüre Maria dakikalar sonra sendeleyerek yere düştü. Başını kaldırdığında gözlerinin normale döndüğünü gördük. Jane, "Size çok güçlü bir büyü yapılmış. Nova Kralı'na aşık olduğunuzu sanıyordunuz ve kötülüğü görmenizi engelliyordu bu da.." Müdüre Maria, "Buna nasıl cürret ederler,bir bedeli olacak tabi ki!" dedi. Edward, "Vay be! Nasıl yaptın bunu yenge?" diyince Daniel ağzına sağlam bir tane çaktı. Jennifer, "Luna ve Chris'ten sonra yeni bir çift daha vay canına dediğinde.." Thomas gözlerimin içine bakıyordu. Bakışında derin bir kırgınlığı görmek zor değildi.
Bir an da başıma ağrı girdi ve Thomas'ın bana aşkını itiraf ettiğini anımsadım. B-bu gerçek olamazdı, hayır! "Neyse konumuz bu değil sanki, hı! Hamlemiz nasıl olucak Müdüre Maria?" diye sordum. Müdüre, "Çoğunluğun oyu ile Galler'a gezi düzenlendi. Yine de gidip araştırma yapmanız iyi olabilir. Gerçekten dostça yaklaşıyorlarsa birlik olmamız güç kazandırır. Şimdi gidip dinlensek iyi olur. İyi geceler.."
•Erkek Yurt Odası•
•Thomas'ın ağzından;
Hera gerçekten sarhoşluğun etkisinde olduğu için mi öyle davranmış ve şimdi de hiç bir şey olmamış gibi davranıyor yoksa benden mi kaçıyor diye düşünmekten kafayı sıyırmak üzereydim.Aptal gibi tavanı seyrederken Edward yanıma gelip, "Sen de mi aşık oldun?" diye sordu. Diğerleri de resmen uçarcasına yanımıza geldiler. Onlara da olan biteni anlattım. Daniel omzuma dokunup ağlar gibi yapıp sesini incelterek, "Ah ağlama bebeğim,her zaman yanındayız.." diye dalga geçti.. "Ee sen n'aptın tavladın mı Jane'ciğini?" diye bir hamle yaptığımda ensesini kaşıyıp gülmeye başladı. Edward madem anlatıyoruz ben de söyleyim dedi ve o gece olanları anlattı. Ağzım tüm konuşma boyu açık kalmıştı. Chris, "Sen benden hızlıymışsın da niye süründürüyon oğlum kızı, üzme sonra?" diye bir uyarı da bulundu. Edward, "Gezide itiraf ederim diye düşündüm aslında ve Daniel, Thomas.. Sizde artık netleştirin işlerinizi." Daniel, "Bizde mi öpüşelim?" dedi ve kahkaha atarak kaçmaya başladı. Edward yastığı keskin nişancı gibi tam kafasına fırlatınca Daniel bayılır gibi yaptı.
Gerçekten seviyordum bu ruh hastası çocukları!•Hera'nın ağzından;
Tüm gözler Jane'deydi. O ise gülümseyerek boşluğa bakıyordu. Luna, "Ay saf aşığım benim.." diye kıkırdamaya başladı. Jennifer ve ben ise gülmemek için zar zor duruyorduk..Jane, "Hı-ne!?" diye saçma bir tepki verince gülmemiz daha da arttı. Jennifer "Ne gündü be! Şey bu arada anlatmam gereken bir şey var size.. Geçen hani eğlenmeye gittik ya o gece ile ilgili.." dedi ve olanları anlattı. Luna, "Edward'a bak seeeen!" diye şaşkınlıkla ağzını kapattı. "Sen asıl Jennifer'a bak o da az değil!
Gülmekten gözümüzden yaş gelecekti neredeyse.. Aslında işin bir de kötü yanı vardı. Edward hatırlasa her şey çok daha güzel olabilirdi şimdiye kadar. Jennifer, "Amaan yarın okul var. Şimdi uyuyalım sonra konuşuruz.." diyerek geçiştirdi. Jane, "Eh öyle olsun bakalım." dedikten sonra hepimiz rahat bir uyku için yataklara geçtik.
Dövüş eğitimi sonrası okula gideceğimiz iğrenç bir sabaha uyandık. Bugün en azından bir kaç yumruk-tekme atsam rahatlayabilirdim. Umarım dayak yemem diyerek hazırlanıp kızlarla aşağıya indik.
Bu seferki eğitim salondaydı. Bay Joseph gerçekten çok iyi bir eğitmendi doğrusu ama ben bir türlü birini yere seremiyordum. Sevdiğim insanlar olduğu için kıyamıyordum belki de.
Bu seferki eşleşmem Thomas ile olmuştu. Şimdi işim bitti! Yerlerimizi aldığımızda yine o anlık baş ağrısı ile o itirafı anımsadım. Bu seferki daha gerçekti. Nasıl yani Thomas bana aşık mıydı? O anda onu sağlam bir dövüp sonra da öpme isteği uyandı içimde. Aslında dayağı hakediyordum. Neler demişim o gece.
Gerileyip sağlam bir nefes aldım ve hızla boşluğuna doğru hızlı bir yumruk attım. Tam ağrıdan eğilmişken ikinci bir şok geçirmesine sebep olan cümleyi fısıldadım kulağına.. "Her şeyi hatırlıyorum!"
Acı ve şaşkınlık arasında değişen yüz ifadesi o an gerçekten çok tatlıydı. İkinci bir hamle olarak tekme atıp onu çizgiden çıkardım. Çıkmasıyla zihnime şunu fısıldadı; "Uzatmaya gerek yok o zaman, aynı şeyleri hissediyorsan alırım bir öpücüğünü.."
"Tabi ki o kadar kolay olmayacaktı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LORİS'İN KURTARICILARI | TAMAMLANDI
Fantasy"Onların kaderleri aslında başından beri ortak yazılmıştı.." "Geçmişten gelen aşkın nefrete, nefretin ise intikama dönmesine sebep olan bir takım olaylar sebebiyle oluşan savaş hem Loris'i, hem de Loris'lileri diken üstünde tutuyordu. Birbirinden öz...