Davet saati nihayet gelmişti. Thomas'ın ani hareketinden dolayı hâlâ sinirliydim. Hazırlanıp öylece bekledim. Son kez aynaya baktığımda, straplez uzun ve derin bacak yırtmaçlı kırmızı elbisem ve aynı renk önü açık topuklu ayakkabım, yine elbiseye uygun belirgin makyajım ve maşa yaptığım saçlarımı ön iki tutamını arkadan birleştirmemle gayet hoş gözüküyordum.
Kapıdan çıkmamla kızlarla karşılaşmam bir oldu. Luna, bordo kalın askılı belinden dar olup ayak bileklerine kadar bol inen elbisesini aynı renk yüksek topuklularıyla tamamladı. Ensesinden topladığı saçlarını maşa yapıp önden iki tutamını serbest bırakmıştı. Diğer kızlar da elbiselerine uygun renklerde makyaj yapmış ve çok hoş görünüyorlardı.
Jane, gece mavisi uzun bir elbise giymişti. Onun da Luna gibi beli dar aşağıya doğru bollaşıyordu. Askıları omuzlarından düşen bir modele sahipti.Aynı renk topuklusu ve maşa yaptığı salık saçlarıyla o da harika görünüyordu.
Son olarak Jennifer ise nar çiçeği renginde önü kısa arkası uzun bir kuyruğa sahip elbisesi, gümüş rengi önü açık ayakkabıları ve düzleştirdiği saçlarıyla mükemmeldi.
Hepimiz birbirimize hayranlıkla bakarken ikinci şoku erkeklerin gelmesiyle yaşadık. Hepsi siyah takım giyip, beyaz gömlek üzeri siyah kravat takmıştı. Aksesuar olarak kullandıkları saat ve kol düğmeleriyle Victoria Secret's Mankenlik ajansından fırlamış gibilerdi.
Hâlâ Thomas'a kızgındım ama bu ona düşemeyeceğim anlamına gelmezdi herhalde değil mi? Kızlarla birlikte merdivenlere yönelince Chris Luna'nın, Daniel ise Jane'in yanına geldi. Jennifer ile kolkola ilerlediğimiz için Thomas ve Edward yanımıza gelemedi.
Salondan gelen hoş klasik müziğin sesi ruhumda dolanmaya başladı. Salona inince, oradakilerle birlikte kısa bir selamlaşma töreninin ardından Loris'ten gelenler için ayrılan kısımda bulunan masalardan birine geçtik.
Thomas'ın sesini duydum aniden zihnimin içinde, "Küs müyüz?" diyordu. Kısa bir bakış attıktan sonra önüme döndüm. Onun Adrian'a saldırması ve benim onu sakinleştirmek için öpmem öyle saçmaydı ki. Tekrar sesini işittim ancak bu sefer zihnimde değil yanımdaydı. "Peki öyle olsun.. Bu arada nefes kesecek kadar güzel görünüyorsun!" dedi. Utançtan yüzüne bile bakamıyordum. Sadece "Saol.." diye bildim düz bir sesle.
Müzik değişmiş yarı slow yarı hareketli bir parça çalıyordu. Daniel Jane'i dansa kaldırdı. Öyle hoş görünüyorlardı ki beraber.. Chris, "Rolümü kimseye kaptırmam, kenara çekil kötü çocuk!" diyerek Luna ile piste doğru KOŞTULAR.. Thomas tam bir şey diyecekti ki kalkıp Adrian'ın yanına gittim. Dans teklifimi tabiki reddetmeyecekti. Öylede oldu zaten..
Thomas'ın delici bakışlarını her saniye üzerimizde hissettim. Adrian her seferinde de daha ya yaklaşıyordu. Ah gerizekalı! Tam döndürürken bir el tarafından çekildim. Jennifer, "Thomas başka bir kızla dans ediyor, bak!" dediğinde gerçekten öyle bir aptallık yaptığını gördüm. İçimdeki saldırgan kızı yolmamı söylüyordu ama tabiki yapmayacaktım..
Kısa süreliğine odama gidip sinir krizimi güzelce geçirip aşağıya geri dönecektim. Odanın önüne vardım ve tam kapıyı açtığım anda bir el tarafından içeri sürüklendim ve kapı kapandı. Bu sefer elin sahibi Thomas'tı.
Kapı ile arasında durduğum boşlukta hızla çarpan kalbimin sesi yankılanıyordu. "N'oldu, dans ediyordun az önce. Partnerin iyi değil miymiş?"diyerek kışkırtıcı bir soru yönelttim. "Hah! Diyene bak. Sen n'oldu da ayrıldın pistten? diyerek karşı bir atakta bulundu. " Hiiç odada bir şey unutmuşum da ondan. Neyse Adrian'ı bekletmiyim.." diyerek gitmeye çalıştım. Tutup çekti ve dudağıma doğru iyice yaklaşarak, "Çok kötü bir yalancısın.. Olsun ben sana böyle de aşığım!" diye fısıldadı usulca ve dudakları harika bir şekilde yukarı doğru kıvrıldı. "Cevabımı bekliyordun öyle değil mi?" dediğimde gözleri heyecanla parladı. Kollarımı omuzlarında birleştirerek onu öpmeye başladım. Dudaklarımız ayrıldıktan sonra bir kaç saniye sadece güldük. "Dans da edemedik.." diyerek Billie Eillish- Lovely şarkısını mırıldanmaya başladı. Sessizce eşlik ettim şarkıya ve dakikalarca öylece dans ettik.
Aniden benim en sevdiğim renk olan Siyah onun ise Beyaz ışıklar etrafımızda ahenkle dönmeye başladı. Bunlar güçlerimizdi. İkimizde hayranlıkla onları izliyorduk. Öyle güzel bir andı ki. Anın büyüsü bu sefer de Thomas'ın öpüşüyle daha da güzelleşmişti..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LORİS'İN KURTARICILARI | TAMAMLANDI
Fantasia"Onların kaderleri aslında başından beri ortak yazılmıştı.." "Geçmişten gelen aşkın nefrete, nefretin ise intikama dönmesine sebep olan bir takım olaylar sebebiyle oluşan savaş hem Loris'i, hem de Loris'lileri diken üstünde tutuyordu. Birbirinden öz...