18.Bölüm: Küçük Tartışma

49 9 0
                                    

•Hera'nın ağzından;
Bütün gece boyu süren yolculuğumuz oldukça güzeldi. Galler'a vardığımızda Loris'e ilk geldiğim an ki gibi hayretle izlemiştim etrafı. Bu evren her zerresiyle beni cezbediyordu. Bizim için o görkemli saraylarında ayrı odalar hazırlatmışlardı bile. Karşılamaları da gayet içtendi. Eski düşmandan dost olabilir miydi gerçekten?

Odalara yerleştikten sonra büyük bir salonda yemek yemek üzere karşılandık. Oldukça zarif ve bir o kadar da dolu bir masaydı.. İçeriye oldukça şık giyimli ve asil görünümlü bir kadın ve adam girince herkesle birlikte bizde ayağa kalktık. Onlar Kral ve Kraliçeydi.. Bizi selamladıktan sonra tekrar yerlerimize oturduk.

Arkalarından bir Kral ve Kraliçe daha girdi. Kalbimde oluşan bu amansız ağrı da neydi böyle? Kraliçe ile göz göze geldiğimizde o da elini kalbine götürmüştü. Kapıdaki askerlerden biri bağırarak, "Loris'in Kral ve Kraliçesi geldi!" dedi ve diğer askerlerle birlikte saygı duruşunda durdu. Ne zaman böyle garip hislerle karşılaşsam sonunda bir şey oluyordu mutlaka. Umarım iyi bir şeydir..

Loris ve Galler buluşması resmi olarak gerçekleşmişti. Yemek bittikten sonra Sarayı gezdirdiler ve halkın arasında serbest bıraktılar. Herkes Loris'liler gelmiş diye fısıldaşıyor, bizi saygıyla selamlıyordu.

Kızlarla gerçek çiçeklerden taç yapılan bir mağazada durduk. Çiçeklerin özelliği asla solmamasıydı. Ne kadar hoş.. Hepimiz mor, pembe ve mavi karışımlarından oluşan bu özel taşlardan aldık. Erkekler de öylesine etrafa bakınıyorlardı.

Karşıdan koşarak Adrian ve Mike'ın geldiğini gördüm. Ah lanet olsun!

•Jennifer'ın ağzından;
Mike'ın Luna'ya koşacağını düşünürken yanıma gelmesiyle refleks olarak Edward'a baktım. Dilini yanağında sinirli bir şekilde gezdiriyor ve kaş göz işaretleriyle yanına gitmemi söylüyordu. Yok ya!? Ben tek başıma da halledebilirim.. Halledemedim! Sürekli akşamki davette ona katılmamı söyleyip saçımla oynayıp duruyordu. Ha birde saçma sapan iltifatlar ediyordu. Tam bir yılışık.

İyice rahatsız olduğumu görünce Edward koşarak gelip Mike'a sert bir kafa attı. Sakinleşmesi için elimden geleni yaptım ama ne fayda.. En son önüne geçerek kolumla yüzümü korudum. O an yumruğu havada kaldı. Derkeeen.. Bu seferde Thomas, Adrian'a saldırdı. O da Hera birden çekip öpünce sakinleşti.

Herkes şaşkın balık gibi bir birine bakarken Daniel, "Cevabı aldınız bence. Hadi kaybolun!" diye bağırdı. Hakettiler!

Hera yaptığı şeyden sonra koşarak Saray'a gidince bizde arkasından gittik. Davet saati boyu kimse odasından çıkmadı.

LORİS'İN KURTARICILARI | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin