26.Bölüm: Üvey Anne

35 9 0
                                    

•Hera'dan devam;
Heyecandan tek nefeste kurduğum cümleler sonrası taç takma töreni gerçekleştirilmiş ve bütün Loris önümde diz çökmüştü. Bundan sonra ne yapacağımı düşünmekten başıma ağrılar girmeye başlamıştı artık. Endişe, kaygı vb. duygularla tüm gün boğuşup durmuştum.

1 hafta boyu süren halk, ordu ve saray işleri ile uğraşım sonunda nihayet bizimkilerle toplanma fırsatı yakaladım. Konuşmamızın ilk konusu Maria'nın oyunlarıydı. Konuşmayı ilk başlatan Jane oldu, "Sanırım Müdüre Maria'da kara büyü kullanıyordu ve onu kurtardığımı sandığım aşk büyüsünü kendi kendine yaparak aklımı karıştırdı böylelikle de bize ondan şüphelenmemek için bir sebep daha sunabildi.." Edward sinirle konuşmaya dahil oldu, "Biz kime ne zarar verdik de bu kadar nefret ediyorlar bizden!? Kimseye güvenemeyecek miyiz?" Gerçekten de çok haklıydı. Bizler, 'Kurulu düzenin birer bozuk parçalarıydık âdeta..' Thomas diğerlerinin aksine daha sakin bir ses tonuyla, "Bundan sonra yapabileceğimiz yalnızca daha planlı ve sıkı çalışıp onların önüne geçmek, unutmayın biz beraber çok güçlüyüz.." Tıpkı bir takım kaptanı gibi söylediği bu sözleri dikkatlice dinlemiştik ama bir sorun vardı ki biz bize düşman olan asıl kişiyi veya kişileri daha görmemiştik bile.. "Müdüre Maria'nın evine gidip küçük bir araştırma yapmamız iyi olacak sanki.." diye bir fikir koydum ortaya. Mutlaka işimize yarar bir şeyler olmalıydı..

Yaptığımız kısa bir araştırma sonucu evinin de yer altında olduğunu öğrenince sinir kat sayım iyice yükselmişti. Bu nasıl bir delilikti böyle? Yer altında yaşamak, aslında saklanmak dememiz daha doğru olur, fazlasıyla saçmaydı!

  Bir kaç saatin sonunda ulaştığımız ormanın derinliklerindeki çalıların arasında bulunan gizli geçitle evine 'indik'

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

  Bir kaç saatin sonunda ulaştığımız ormanın derinliklerindeki çalıların arasında bulunan gizli geçitle evine 'indik'.. Her yer pislik içindeydi.. İçimden, 'Tam da layık olduğu yerde yaşıyormuş!' demeden geçemedim..

Gıcırdama eşliğinde açtığım kapının arkasında gördüklerimle dehşete düşmüştüm. Her yerde kan tüpleri, bizlerin fotoğrafları ve çokça tarih kitabı vardı. Bir de bunların aksine oda ceset kokuyordu. Bu da demek oluyordu ki güçlenmek için bir çok kişiyi deney olarak kullanmışlardı.

Odadaki o kadar toza rağmen hâlâ tertemiz duran parlak kitap dikkatimi çekmişti ve onu elime alıp bakmaya başladım. İçinden birden yere düşen bir fotoğrafı almak için eğildim ve fotoğrafın yüzünü çevirdiğim an tüm vücudum uyuştu. Resimdeki kadın ihtişamlı bir tahtta oturan gözleri,saçları ve kıyafeti ateş kırmızısı orta yaşlarda bir kadındı. Fotoğrafa dikkatli bakınca gördüğüm ve tüm vücudumu uyuşturan detay ise o kadının üvey annem oluşuydu!

•Jennifer'ın ağzından;
Hera en son bir kitabı incelerken düşürdüğü fotoğrafa bakıyordu ve daha sonra her yerini siyah dumanlar kaplayarak krize girdi. Hemen Saray'a geri götürüp uyanmasını bekledik ve uyandığında göz bebeklerinin etrafını kırmızı rengin bürüdüğünü görmemizle hepimiz şaşkına döndük. Bir kaç dakika sonra söylediği sözler şöyleydi; "Siz kimsiniz ve ben nerdeyim!?"

Orada olan her neyse Hera'ya özel yapılmış bir tür büyüydü ve düşman artık bizden çok daha öndeydi!

LORİS'İN KURTARICILARI | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin