Thomas'da ben de öylece birbirimize bakıyorduk şaşkın bir halde. Thomas sessizce, "Korkuttuysam özür dilerim, noldu biraz gergin gibisin?" dedi. Aklımda tek bir düşünce vardı o an.. O gölge Thomas olabilir miydi? "Hayır, hayır gergin falan değilim öyle birden korktum sadece. Sonra görüşürüz kızlar beni bekliyor." dedim ve odaya doğru hızlıca yürüdüm.
Sanırım o yüzümdeki şaşkın ifade hâlâ silinmemişti.
Çünkü odaya girer girmez Jennifer yanıma gelip, "Bir sorun mu var Hera?" diye sordu. Jane, "Thomas'ı gördü kesin baksana şu şaşkın tipine.." diye dalga geçti.. "Hahaha çok komik hadi yemek yiyelim sonra geçersiniz dalganızı yine." diye geçiştirdim.Yemekleri yedikten sonra biraz muhabbet edip cilt bakımı vb. işlerimizi yaptık. Akşam dışarı çıkıp Loris çarşısında vakit geçirmek kafamızı dağıtmak için iyi olabilir diye düşünmüştük. Diğer dörtlüye de haber verip hazırlanmaya başladık.
Anladığım kadarıyla Jane benim gibi doğallıktan yanayken Jennifer ve Luna makyajı daha fazla seviyordu. Tek ortak noktamız rahat ama şık giyinmemizdi.
Yarım saat sonra Loris'te onlarla buluşup tatlı yemeye gittik. Loris gerçekten inanılmazdı.. İnsanları sevecen ve kibar, yiyecekleri hoş, tarihte verdikleri mücadele gurur verici. Her yönü ayrı bir güzellik veriyordu insana..
Bir takı dükkanına aniden Luna tarafından sürüklenince mecbur erkekler de girmek zorunda kaldı. Aslında gayet şık takılar olduğunu söylesem yalan olmazdı. Kılıç sembollü, kılıcın başında yıldız parlayan bir kolye görünce bir anlamı olması gerektiğini düşündüm.
Ve oradaki hanımefendiye, "Afedersiniz bu kolyenin bir anlamı var mı?" diye sordum. O da, "Loris'in Kurtarıcılarının simgesiydi.. Manevi büyük bir önem taşıyor halk için." diye cevapladı. Kızlarla aynı anda birbirimize baktığımızda anlamıştım düşüncelerini ve hepimiz aynı anda, "Alıyoruz!" dedik. Erkekler de bileklik halini almışlardı.Tam biz böyle duygusal bir andayken yine o peşinden atlı kovalayan haberci çocuk geldi. "Yarın sabah dövüş dersi için okulun arkasındaki ormanda hazır olun ve sakın..gecikmeyin!" dedi ve yine koşarak gitti.
Verdiği haberlere ayrı bu anlamsız koşuşlarına ayrı sinir oluyordum.. Edward, "Hay sikeyim bitmiyor bunların derdi!" dedi. Thomas kolunu dürtüp sessizce, "Küfür edeceğin zaman söyle de sansürleyelim bebeğim." diye şakayla karışık bir uyarıda bulundu. Luna çığlık atar gibi bağırıp, "Edward tam olarak içimden geçeni söyledi!" dedi. Chris araya girip, "Buraya kendi isteğimizle geldik, kural neyse uyacağız.. Yani şimdilik!" dedi. Luna'yı hafifçe dürttüğümde zaten güldüğünü gördüm.. Jane, "O zamaaaan yarın dövüş zamanı, gidip dinlensek iyi olur." dedi.
Yurda geri dönüp odaya girdik.. Günün yorgunluğundan yattığımız gibi uyumamız bir oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LORİS'İN KURTARICILARI | TAMAMLANDI
Fantasía"Onların kaderleri aslında başından beri ortak yazılmıştı.." "Geçmişten gelen aşkın nefrete, nefretin ise intikama dönmesine sebep olan bir takım olaylar sebebiyle oluşan savaş hem Loris'i, hem de Loris'lileri diken üstünde tutuyordu. Birbirinden öz...