NEHİR
Her ne kadar onun karanlığına bulaşmış olsam da bundan gram şikayetçi değildim, onun yanında hiç olmadığım kadar mutlu ve huzur hissediyordum kendimi.
Hayatımda ki en büyük ışığım olmuş, uğruna canımı verebileceğim sevdiğim adam olmuştu. Belkl de beni bu hayatta kimse onun kadar sevmedi.
Şimdi bakıyorum da hayatıma onun yanında olduğum her an mutluluktan uçuyorum, kendimi özgûrce kanat çırpan bir kuş gibi hissediyorum.
Hastaneden kısa sûre de taburcu olmuş ve hemen dûğûnûmûzû yapmıştık. Fazla kaiabalık olmayan, sahil kenarında ki dûğûnûmûz rüya gibiydi.
Sevdiğim adamla hayatımı birleştirmiş, sonsuza kadar birbirimizin olmuştuk.
O kadar yaşadığımız şeye rağmen birlikte mücadele etmiş, asla pes etmemiştik ama biliyordum ki Cihan ve Ufuk ölmeden bize bu hayatta rahat yoktu.
Tüm mafya babalarını ûzerimize salıp duruyor ve beni almak için elinden geleni yapıyordu fakat Burak hayatta olduğu sürece benim gram korkum yoktu çünkü o beni ne pahasuna olursa olsun koruyacaktı, koruyordu da zaten.
Yine başımın döndûğûnû hissettiğimde elimi masanın üzerine koyarak destek almaya çalıştım. Son zamanlarda sürekli midem bulanıyor ve başım dönûyordu. Başlarda bunu yaşadığımız yoğun tempoya yorsamda artık ciddi anlamda sorun olmaya başlamıştı.
İşittiğim ayak sesleriyle onun geldiğini anlayarak yeşillerinde kaybolmak lstesemde başımın dönmesi ne yazık ki buna izin vermedi.
Portakal kokusu burnuma dolarken omuzlarımda hissettiğim eller beni kendisine çevirmişti. O an da harelerinde gördüğüm korku beni yerle bir etmişti, bu yıkılmaz adam sadece benim için böyle korkup endişeleniyordu.
Elleriyle saçlarımı geriye atarken yûzûmûn her bir karesini ezberlemek ister gibi inceliyordu.
- Nehir' im, iyimisin?
Kulaklarıma dolan korkulu sesi dudaklarımda küçük bir gûlûmsemenin peydah olmasına neden olmuştu.
Her ne kadar ona iyi olduğumu söylemek istesemde lyi değildim işte ve daha fazla umursamazlıktan gelirsem ciddi bir şey olabilirdi.
Onu endişelendirmemek lçin cevap vermeden arkamı dönüp lavaboya gitmek için kapıya yöneldiğim sırada gözlerimin bir anda kararmasıyla kendiml onun kollarında bulmuş ve aşinası olduğum portakal kokusunun arasında karanlığa teslim ettim kendimi.
_____
Başımda hissettiğim keskln ağrıyla gözlerimi aralamaya çalıştığımda küçük bir inleme de dudaklarımdan firar etmişti.
Elimi tuttuğunu hissettiğim sıcak elle kendimi huzurlu hissederken gözlerimi kırpıştırarak yavaş blr şekilde açmaya çalıştım.
Mavllerim yeşilleriyle buluştuğunda orada ki korku ve acı benim de canımı yakmıştı. Onu rahatlatmak için kendimi zorlayarak gûlûmsesemde pek bir işe yaradığı söylenemzdi.
Açılan kapıyla ikimizinde bakışları oraya çevrildiğinde elinde dosyayla gelen kadını buldu mavilerim. En az Burak kadar doktorun söyleyeceklerinden bende korkuyordum, iyi olmadığımın bende farkındaydım.
Kadın bir sûre dosyayı inceledikten sonra gûlûmseyerek bize bakmaya başladığında Burak sabırsızca tek ayağını zemine vurmaya başlamıştı.
- Doktor hanım, nesi var?
Kadın daha çok gûlerken nedense çığiık atmak istedim. Bu ortam beni iyice germişti ve hastane kokusu artık midemi bulandırıyordu.
- Tebrik ederim, bir kızınız olacak.
Kadının dudaklarından dökülen kelimeleri beynim idrak edemezken ağzım bir karış açık Burak' a bakakalmıştım.
Doktor odadan çıkar çıkmaz Burak' la aynı anda küçük bir çığlık dudaklarımızdan firar etmiş ve birbirimize sarılmaya başlamıştık.
Mutluluktan akan bir kaç damla yaşı silerken Burak' ın da benden pek farkı olduğu söylenemezdi.
Sevdiğim adamdan bir kızım olacaktı. Bu dünyada ki en güzel şeydi fakat bu kirli dünyaya küçük bir bedeni getirmekten de deli gibi korkuyordum. Başımızda onca bela varken onu korkuyabileceğimden tam olarak emin değildim.
- Ben ikinizi de korurum. Ayrıca o Cihan' la Ufuk' u da öldûreceğim, söz.
Burak sadece gözlerime bakarak bile aklımdan geçenleri okuyabildiğinde beni yatıştırmak için dile getirdiği kelimelerle rahatlamıştım, ona gûveniyordum.
+ Masal
Tekrar mutlulukla birbirimize sarıldığımızda dudaklarımdan dökûlen isimle kızımın adı belliydi bile.
- Bizim masalımız.
_____
1 HAFTA SONRA
Sarıldığım iki küçük bedenin kokusunu doya doya içime çekerken onları ne kadar da özlediğimi ancak fark edebiliyordum.
Az önce mahkemeden çıkmıştık ve Burak' ın tuttuğu, Tûrkiye' de ki en iyi avukatlar sayesinde Aslı ve Irmak' ın velayetini almayı başarablmiştik. Artık kurulu bir dûzenim vardı ve onları yanıma almam lçin hiç blr engel yoktu.
Mutluluktan akmasına engel olmadığım yaşarın arasından bizi keyifle izleyen Burak' a deydi harelerim. Her şey onun sayesindeydi, ben onun yanındayken nefes aldığımı hissediyordum. O bu hayatın bana verdiği en büyük hediyeydi.
Şimdi olabilir miydi benden mutlusu; sevdiğim adam yanımda, kardeşlerim de yanımda ve 9 ay sonra kızımı da kucağıma alacağım. Tek sorunum Ufuk ve Cihan' dı ama bu konu da Burak' a sonuna kadar gûveniyordum.
Burak tüm karanlığına rağmen benim ışığım olurken nefes alma kaynağımdı aynı zamanda. Onu deli gibi seviyordum. O benim için bu dünya da canı pahasına olsa bile herşeyi yapabilecek bir adamdı.
Çok daha güzel bir hayat beni bekliyordu artık...
__________
SÛRPRİZZZZZ.
SELAMMM. BEN GELDİMMM. NASILSINIZ?
Ya valla dayanamadım, başka bir kitap yazıyor olsam bile Burak ve Nehlr' i özlemişim yaa kdkdkdkdjjd.
Başından beri evlilik teklifiyle biten bir final düşünüyordum zaten ama olmasını istediğim bir kaç şey daha vardı ve ne yazık ki onlarda ancak finalden sonra olabilirdi. Bu yüzden dün gece çok dûşûndûm ve özel bölüm yazmaya karar verdim.
Her an bir özel bölüm daha gelebilir, takipte kalın.
Sizce kltap nasıldı?
İntikam Ateşi adlı yeni kurgumada bekliyorum hepinizi.
Lutfen bol bol yorum yapın.
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum, sağlıcaklı kalın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN İÇİNDEN ( BİTTİ )
General FictionNehir'in çok gûzel olan hayatı bir anda karanlıklaşır, bir daha tamamen aydınlanmamak üzere. Herşey bitti derken karşısına çıkan Burak zaten bir anda karanlıklaşan hayatı sadece küçük bir ışık, umut açarak geri kalan kısmı dahada karanlık hâle ge...